Altın ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Altın ile yazılmış altın sözcüğü
Altın


İlgili deyimler ve anlamları


İçinde "altın" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Altın adını bakır etmek: (deyiminin anlamı) Kötü bir hareketle temiz olan ününe gölge düşürmek: Tulumbacılık yoluna saptıktan sonra ayyaşlığa vurarak altın adını bakır edenlerden biri de gençliğinde bülbül misali güzel bir sese sahip olan Zil İzzet'dir (R. E. Koçu). Fakat kötü yola sapmamış, uygunsuzlarla düşüp kalmamış, altın adını bakır etmemiş, iffet ve ismetine toz kondurmamıştı...
  • Altın anahtar: Para, servet, zenginlik: Altın anahtar denen para, ne yazık ki açılması zor kapıları bir çırpıda açıyordu. (M. Yılmaz)
  • Altın babası: Çok zengin, büyük servet sâhibi kimse: Karşıdan görsen dilenci sanırsın... Pis, müseyyip, mendebur bir şey ve lakin hakikatte altın babası... İstese benim gibi yüz re's belediye başkatibini uşak diye kapısında kullanır... (R. N. Güntekin). — Ona adla sanla "Altın babası Hacı Kasım" derler. Parası seksen bin liranın üstünde. Hemen bunun iki misli de malı mülkü, geliri var. — Deme birader... (H. R. Gürpınar)
  • Altın beşik: Bir elleriyle kendi bileklerini kavrayan iki kişinin, öteki elleriyle birbirlerinin karşılıklı bileklerini tutmaları.
  • Altın bilezik: Para getirir meslek: Baba oğluna, "oğlum öyle bir okula gir ki, kolunda altın bilezik olsun" diyordu. Acaba, altın bilezik dediği hangi mesleklerdi?.. Altın meslek denilen şey doktorluk, mühendislik miydi? (Z. Öztek)
  • Altın çağı: En parlak ve mutlu çağ: Çağımız ise insanlık aleminin Altın Çağı değil, bozgunculuk çıkaranların, iyiyi kötü, kötüyü iyi gösterenlerin efendisi Şeytan'ın Altın Çağı'na daha çok benziyordu. (C. Aktan)
  • Altın gibi: Değerli, kıymetli: Altın gibi saf arı-duru bir kâlbe sahip olmak için kâlbi altın gibi olanlara bende (yakın) olmak gerekir. (Mesnevî-i Mânevî Şerhi)
  • Altın kafes: Varlıklı, zengin bir ortamda olunmasına karşın, özgürlüklerin kısılmasıyla tutsaklığa dönüşen yaşam: Altın kafes içinde bir bülbülüm ben, uçamadığı, kavuşamadığı için dertli... (N. N. Türk) Altın kafes vatan olmaz bülbüle, Gümüş saksı mekân olmaz sümbüle, Kaç senedir kan tükürdüm mendile, Mevlâm beni vatanıma kavuştur (Ozan Arif). Rabia'nın zihninde saray derhal bir altın kafes oldu. (H. E. Adıvar)
  • Altın kalpli (yürekli): Çok iyi ve temiz kalpli (kimse): Bana dua et. Sen altın kalpli bir kızsın. (A. E. Kavaklı). Benim altın kalpli anam bana yeter. Zaten ondan başka kimseyi sevmiyorum. (O. Özdeş)
  • Altın kesmek: Çok para kazanır olmak: Ne varsa senden var, elin altın kesiyormuş, oh oh daha âlâ olsun, daha âlâ olsun. Göreyim seni oğlum... (M. İzgü)
  • Biri diğerinin üstünde olan iki altın külçesi
    Külçe altın
    Altın küpü: Altın para biriktiren, parası çok olan: "Bizim büyükanne altın küpüdür, benim bir sözümü iki etmez, babamın da ruhu bile duymaz," diye fısıldadı. (S. Ali)
  • Altın leğene kan kusmak: Varlık içinde hastalıklar ya da acılarla yaşamak: Denizde kum, onda para... Nişantaşı'nda apartman katı, Bostancı'da köşkü... Ama, altın leğene kan kusuyor kadın...
  • Altın topu (altın top gibi): Güzel ve tombul çocuklar için bir benzetme sözü: —Ey Mü'minlerin Emiri! Arkadaşına müjdele, altın topu bir oğlan çocuğu dünyaya geldi (M. N. Bursalı). ... yumuk yanaklarıyla birer altın top gibi, irili ufaklı köy çocukları, köy kızları. Hepsinin yüzünde sessiz bir gülümseme izi var. (H. Tuncer)
  • Altın yıl dönümü: (Evlilikte) Bir çiftin evlilik yaşamının ellinci yılı.
  • Altın yumurtlayan tavuk:
    1. Mesleği, sanatı, parası, pulu olan, geliri yerinde kimse:
    2. Çor karlı iş veya çok para kazandıran kimse: Arif'in yeteneğinin anlık bir tesadüf, büyük bir şans, tek atımlık bir mucize olmadığını görmüşlerdi çünkü. O dipsiz bir kuyu, altın yumurtlayan bir tavus, derin bir müzik kutusu, eşsiz bir müzik dehasıydı. (H. Bıçakçı)


İlgili atasözleri ve anlamları


Kırmızı kurdeleli çeyrek altın
Çeyrek altın
İçinde "altın" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Altın adı pul oldu kız adı dul oldu: Uygunsuz davranışları yüzünden dürüst ve temiz tanınan kişiliği lekelendi.
  • Altın anahtar her kapıyı açar: Parayla her güçlük yenilebilir.
  • Altın ateşte, insan mihnette belli olur (altın ateşte, yiğit güreşte belli olur): (atasözünün anlamı) Bir kimsenin değeri, sıkıntılara katlanma, zorlukları yenme ve benliğini korumada gösterdiği kararlılıkta ölçülür.
  • Altın eli bıçak kesmez: Varlıklı kişilerin kolunu kimse bükemez.
  • Altın eşik, gümüş eşiğe muhtaç olur: Zenginliğe, varlık ve bolluğa çok fazla güvenilmemelidir; gün gelir bir zengin bir yoksula avuç açabilir.
  • Altın pas tutmaz (deli yas tutmaz):
    1. Onurlu ve değerli insana hiç kimse leke süremez.
    2. Tasasız, vurdumduymaz, gamsız kimse hiçbir şeye üzülmez.
  • Altın tutsa, toprak olur (Altına yapışsa, elinde bakır kesilir): Giriştiği her işte büyük talihsizliklere uğrayan kimsenin durumunu anlatır.
  • Altın yerde paslanmaz, taş yağmurdan ıslanmaz: Üstün değerler taşıyan bir kişi ya da nesne, hangi koşullar altında bulunursa bulunsun, değerini iyi niteliğini yitirmez.
  • Altın yere düşmekle pul olmaz: Üstün yetenekli insanın değeri, mevkiini, makamını yitirmekle azalmaz.
  • Altının kıymetini sarraf bilir: Bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak o konuda uzmanlığı olanlar bilir
( 0 soru/yorum )