Anne (ana) ile ilgili atasözleri ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 2
Kucağındaki çocuğuna gülümseyen başı kapalı bir anne
Ana gibi yar olmaz,
Bağdat gibi diyar olmaz
İçinde "ana (anne)" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Ana baba bedduasını alan onmaz: Anne ve babasını üzerek onların bedduasını alan kişi türlü felaketlere uğrar, düştüğü kötü durumu ömür boyu düzeltemez.
  • Ana baba evlat için, evlat kendi başı için: Anne ve babalar, çocukları için yaşar, yaptıkları her işi çocukları için yaparlar; oysa çocukları sadece kendilerini düşünürler.
  • Ana bahtı kızına, baba ocağı oğula kalır: Bir annenin kızına bıraktığı miras, evlilik yaşamında ona örnek olmaktır; erkek çocuğa ise babasının sorumluluğu miras olarak kalır.
  • Ana besler hurmayla, eloğlu karşılar yarmayla (Analar büyütür kızı, çulhalar dokutur bezi): Her anne, çocuğunu büyük bir şefkat ve özenle nazlı olarak yetiştirir. Çocuk topluma karışınca yaşamın ve çevresinin insafsızlıklarıyla ve zorluklarıyla karşılaşır.
  • Ana çeker zahmeti, baba alır rahmeti: Annelerin aile yaşamındaki katkıları pek hatırlanmaz, buna karşılık çocuklar kendilerine kalan mirası babalarının eseri kabul ederler.
  • Ana evladından geçmez: Bir anne çocuğundan hiçbir şekilde vazgeçmez, vazgeçemez.
  • Ana gezer, kız gezer; bu çeyizi kim düzer?: Yapılacak işlere boş verildiğinde o işlerin kendiliğinden gerçekleşmeyeceğini anlatan bir atasözü.
  • Ana gibi yar olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz: (atasözünün anlamı) İnsanlar için anne kadar güzel, cana yakın, candan dost yoktur: "Ana yücedir". "Toprak Ana"dır, "Ana Kucağı"dır, "Anavatan"dır, "Anadil"dir, "Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz"dır ve "Ana başa taç imiş, her derde ilaç imiş / Bir evlat pir olsa da, anaya muhtaç imiş." "Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar"dır, "Ana gözü yürekten bakar"dır. Biliriz ki, şefkat ve merhamet önce anadandır; onları anaya veren de yüce Yaradan'dır.
  • Ana hakkı Allah hakkı (Ana hakkı ödenmez): Evlatların annelerine karşı olan yükümlülükleri ve borçları, Allah'a karşı olan yükümlülükleri ve borçları kadar kutsaldır: Biz insana annesine ve babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi nice zorluklara katlanarak onu taşıdı. O halde bana, anne ve babana şükret! Dönüşünüz banadır. (Lokman Suresinden)
  • Ana evladını atmış, yar başında tutmuş: Annelerin çocuklarına kızgınlıkları merhametlerinden ötürü bir yere kadardır ve anneler o sınırı hiç geçmezler, geçemezler.
  • Ana ile kız, helva ile koz: Koz helvasının içindeki cevizle helvayı ayırmak nasıl olanaksızsa, anneyle kızı birbirinden ayırmak da öyle olanaksızdır.
  • Ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar (Ana kızana taht kurmuş baht kuramamış): Anneler, kızlarını sultanlar gibi yaşatacak olanakları sağlayabilirler ama, kızlarının gerçek mutluluğu ancak kocalarına bağlıdır.
  • Ana över, baba sever: Çocuk daha çok annesiyle beraber olduğu için her şeyiyle annesi ilgilenir. İyi yetiştirdiği zaman da çocuğuyla gurur duyar. Baba ise evladını gördüğü zaman sever ve mutluluk duyar.
  • Ana yılan, sözü yalan; karı çiçek, sözü gerçek: Karısını çok seven ve annesiyle karısı arasındaki geçimsizlikte annesini haksız bularak karısının tarafını tutan oğulun durumunu anlatır.
  • Ana yiğidin kalkanıdır: Anneler çocukları için her zaman koruyucudur ve güvenli bir limandır. Evlat büyüyüp kocaman bir yiğit olsa da her zaman bir çocuk gibi bir yönüyle annesine bağlı kalır.
  • Ana yürekten bakar: Annelerin çocuklarına bakışları her zaman sevgi doludur.
  • Ana, yürekten yana: Bir kimseye candan, yürekten bağlı olan, onun üzüntülerini gerçekten paylaşan anasıdır.
  • Anadan doğmak, ölmek içindir: Yaşamın doğal bir döngü olduğunu ve herkesin bu döngünün bir parçası olduğunu vurgular.
  • Anadan olur daya (dadı) hamurdan olur maya:
    1. Bir işi yapabilmek için en uygun araç kullanılmalıdır. Derme çatma, üstünkörü yapılan işlerden iyi sonuç alınmaz.
    2. Hiçbir dadı, bir çocuk için annesinin yerini tutamaz; hamurun mayasının yine hamurdan olduğu gibi anneliği de ancak gerçek anne yapabilir.
  • Analar taş yesin, yarım yarım (yarımşardan) beş yesin:
    1. Fedakârlık yapıyormuş gibi görünüp de kârlı çıkan kimseler için söylenen bir atasözü.
    2. Yoksulluk içindeki bir anne kendi yemez, çocuklarına yedirir.
  • Analı kızlı, sırları gizli: Anne ve kızı arasındaki sırları kimse bilemez.
  • Analık fenalık, kara yamalık (Analık beyaza kara yamalık): Üvey anne (beyaz bir giysinin üzerindeki siyah yama gibi) kötülük simgesidir.
  • Analık, kara yamalık; çorba pişirmiş, suyu bulanık: Üvey annenin sevgisi ve ilgisi öz anneye benzemez.
  • Anam babam kesem, elimi soksam yesem: Kişi, başkasından yardım beklememeli, kendi kazancıyla geçinmelidir.
  • Anam olsa da, taştan olsa: Annenin kıymetinin en iyi annesizlikte anlaşılacağını bunu en iyi annesiz kalanların anlayabileceğini anlatır.
  • Anam ekmeğine kuru, ayranına duru demem: Anneler çocuklarından hiçbir şey esirgemezler ve sağladıkları, sağlayabileceklerinin en iyisidir.
  • Anamın adı! Ağzımın tadı:
    1. Birinin (annenin) ya da bir şeyin değerini, özlemini ifade eder.
    2. Annenin ismi duyulduğunda veya söylendiğinde duyulan hazzı anlatır.
  • Anamın aşı, tandırın başı: Yemeklerin en güzeli annenin pişirdiği, evde oturulacak yerlerin en güzeli de tandırın başıdır.
  • Anamın ekmeğine kuru, ayranına duru demem!: Evlâtlarına karşı büyük fedakârlıklarda bulunan annelere karşı daima minnettarlık duyulmalıdır. Annelerin yaptıklarına kusur bulmak, beğenmemek doğru değildir.
  • Anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi: Bizim olan her şey sürekli elimizde kalmaz, geçicidir.
  • Ananın bahtı kızına: Kızların yazgısı annelerininkine benzer anlamında kullanılan bir atasözü.
  • Ananın bastığı yavru (civciv) incinmez (ölmez): Annenin acı sözü ya da dayağı çocuğuna zarar vermez. Çünkü anne bunları onun iyiliği için yapar.
  • Ananın çıktığı dala kızı salıncak kurar: Büyüklerinin tutumu çocuklara örnek olur. Çocuklar o yolu benimser; bununla yetinmeyerek daha ileri gidebilirler.
  • Ananın ilki olmaktan dağda tilki olmak yeğdir: Ailenin en büyük çocuğu daha çok baskı görür.
  • Ananın gözü (yüreği) balada (çocukta), balanın (çocuğun) aklı havada: Çocuklar, annelerinin kendilerine gösterdiği ilgiyi, merhameti ve şefkati annelerine gösteremezler.
  • Ananın vurduğu yerde gül biter: Annelerin kızgınlığı, öfkesi ve bazen de dövmesi, çocuğunu kötü etmek için değil iyi etmek içindir. Acı bir ilaç gibidir.
  • Anası ne ki, danası ne olsun?: Çocuk büyüdükçe kendisini yetiştiren anne babanın özelliklerini almaya başlar. Anne baba kötüyse çocuk da kötü olur.
  • Anası övdüğünü koy da kaç, el övdüğünü al da kaç: Anneler kızlarının kusurlarını görmezler, kızlarını eleştirmezler. Bu yüzden, elin övdüğü erdemli kızlarla evlenmeye bakılmalıdır.
  • Anası söylemeden kızı tamamlar: Evlatlar arasında kız çocukları annelerinden daha çok etkilenirler, tüm yeteneklerini ve kişiliklerini ağırlıklı olarak annelerinden alırlar.
  • Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al: Bir kızın nitelikleri annesininkilere benzer; evlenilecek kızın nasıl bir insan olduğunu anlamak isteyen, önce annesini tanımalıdır.
  • Anaya asi gelen onmaz: Anne hakkını inkâr eden kimselerin işi hiçbir zaman rast gitmez.
  • Anaya babaya hizmet, Allah'a ibadet: Anne babaya gösterilen sevgi ve ilgi ibadet kadar kutsaldır.
  • Ağlarsa anam ağlar, başkası (gerisi, gayrısı) yalan ağlar: İnsanın sıkıntısını yürekten paylaşan yalnızca annesidir, başka insanların üzülmesi yüzeyseldir.
  • Atı atasıyla, katırı anasıyla: Soylu kişiden korkulmaz, soysuz kişiden korkulur.
  • Baba öksüzü öksüz değil, ana öksüzü öksüz: Annesiz kalmak, babasız kalmaktan daha acıdır.
  • Babadan gören sofra salar, anadan gören minder serer: Erkek çocuk babasından ev geçindirmeyi, kız çocuğu da annesinden ev işlerinin nasıl yapıldığını öğrenir.
  • Besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı: Elinde büyüttüğün kişi gün gelip sana nankörlük edebilir.
  • Bir anaya bir kız, bir kafaya bir göz: Bir başa bir göz ne kadar gerekli ise bir anneye bir kız da o denli gereklidir.
  • Bir dirhem ana aklı, bir okka imam aklı eder: İmamın öğrettiği sadece dini konularla sınırlıdır. Anne ise, elinden geldiğince çocuğunu her konuda iyi bir insan olarak yetiştirir.
  • Çocuğa iyi kötü huy anadan gelir: Çocuğun kişilik sahibi olmasında anne en büyük paya sahiptir.
  • Çocuğu okutan babanın akçası, ananın bohçası: Ailenin her iki ebeveyninin de çocuğunun iyi bir eğitim almasına katkıda bulunmasının önemini vurgular.
  • Çok çocuk anayı şaşkın, babayı düşkün eder: Ailedeki çocuk sayısının artmasının anne ve babanın daha fazla sorumluluk üstlenmek zorunda bırakabileceğini ve bu durumun onları zorlayabileceğini ifade eder.
  • Çoluğa çocuğa karışmayan, ana baba kadri bilmez: Bir insan ancak kendisi çocuk sahibi olduğunda anne ve babasının kıymetini anlar.
  • Çömlek ana yüreği, tencere baba yüreği: Anne sevgi bakımından çocuğa babadan daha güçlü bir bağ ile bağlıdır. (Çömlek ateşten indirilince bir müddet daha kaynar, tencere ise iner inmez kaynaması durur)
  • Dağ, ovanın süt anasıdır: Ticareti besleyen, üretim kaynaklarıdır anlamında bir atasözü.
  • Dilsizin dilinden anası (sahibi) anlar: Çok kişinin anlamakta güçlük çektiği bir şeyi, bir kişiyi ona yakın olan veya her gün onunla uğraşan kimse, özellikle de annesi kolaylıkla anlar.
  • Doğan anası olma, doğuran anası ol: Bir çocuk, annesinin değerini ancak kendisi de çocuk sahibi olduktan sonra anlar.
  • El ağlarsa gözünden ağlar, anam ağlarsa özünden ağlar: "Bir evladın derdi en çok annesini üzer" anlamında söylenir.
  • Elin övdüğünü el alır, ana babanın övdüğü evde kalır: Her anne baba kendi çocuğunu daha güzel ve nitelikli görür. Anacak kısmetinin açık olması için başkalarının da öyle görmesi gerekir.
  • Ha anan ölmüş öksüz kalmışsın, ha baban: İnsanın anne babasına olan sevgi ve bağlılığı birbirinden farklı değildir. Onun için birinin yokluğu evlat için ne kadar büyük bir kayıpsa öteki için de aynı büyüklükte kayıptır.
  • Kaçanın anası ağlamamış: "Tehlikeden kaçan kazançlı çıkmış" anlamında söylenen bir atasözü.
  • Kazanırsan dost kazan, düşmanı anan da doğurur: Sen dost kazanmanın yoluna bak, düşman kolay kazanılır.
  • Kız anasından görmeyince sofrayı kaldırmaz: Kız çocuğu temizlik, yemek yapma ve diğer ev işlerini annesinden öğrenir. Annesi tembel, üşengeç, rahatına düşkün biriyse, büyüyüp evlenince o da annesi gibi olur.
  • Kız anasını, inek danasını bilir: Kız çocuğu daha çok annesine düşkün olur, onun gibi olmak ister.
  • Kuşa süt nasip olsa anasından olurdu:
    1. Yaradılışı bir şeyden yararlanmasına elverişli olmayan kişi ne kadar çabalasa o şeyden yararlanamaz.
    2. Kişi en yakınından sağlayamadığı faydayı başkasından hiç sağlayamaz.
  • Oğlan anası kapı arkası, kız anası minder kabası: Eve gelin geldikten sonra oğlanın annesi kapı dışarı edilecek kadar fazla görülür ama kızın annesi başköşeye oturtulur.
  • Oğlan babadan (atadan) öğrenir sofra açmayı, kız anadan öğrenir bıçkı biçmeyi: Erkek çocuk, erkeklerin yapması gereken şeyleri babasından, kız çocuk da kadınların yapması gereken şeyleri annesinden öğrenir; anne ve baba bunları bilmiyorsa çocuktan böyle şeyler beklenemez.
  • Oğlan babaya kız anaya yar olur: Erkek çocuk babasına, kız çocuğu da annesine özenir ve düşkün olur.
  • Teyze, ana yarısıdır: İnsanın annesinden sonra annelik edebilecek tek kişi teyzesidir. Teyze, bir kimseye annesi gibi sevgi, şefkat gösterir, onunla yakından ilgilenir.
  • Yaza çıkardık danayı, beğenmez oldu anayı: Yetiştirdiğimiz, büyüttüğümüz gençler, bizi beğenmezler.
  • Yüz koyunlu atam kalmaktan, bir yüksüklü anam kalmak yeğdir: İnsanın varlıklı ama şefkat göstermeyen babasından, yoksul ama sevgi dolu annesi daha iyidir.


Ayrıca bakınız: Anne ile ilgili deyimler
( 2 soru/yorum )

Soru ve Yorumlar: 2


Anonim:
çok güzel teşekkür ederim . emeği geçen herkese teşekkür ederim . diğer sitelere girdim ama anlamlarını yazmamışlar. size ne kadar teeeeşekkür eeeetsem aaaaaaaaaaazdııııırrrrrrr.
25/2/13 19:36
Anonim:
herkese tavsiye ederim bu siteye girsinler.harika
25/2/13 19:38