Düğün nedir ne demektir? İlgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Düğün töreninde açık havada uçuşan konfetiler arasında gelin ve damat
Düğün töreni
Evlenme ya da sünnet dolayısıyla yapılan, gelenekselleşmiş evreleri bulunan törenler, eğlentiler dizisi: Bir kaç ay sonra da nikah ve düğün yapılmasına karar verildi (A. H. Tanpınar). Sünnet düğünü. Köy düğünü.


İlgili birleşik kelimeler


  • Düğün dernek: Evlenme dolayısıyla yapılan kutlama töreni ve eğlence.
  • Düğün hamamı: (folk.) Düğünden bir gün önce gelin ve yakınlarının, kadınlar arası eğlenceler yapıp yıkandıkları hamam.
  • Düğün salonu: Daha çok kentlerde ve kimi gelişmiş yerleşme merkezlerinde, düğün yapmak amacıyla kiralanan çalgılı salon.


İlgili deyimler ve anlamları


İçinde "düğün" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Düğün aşı savulduktan sonra: Kolay ve bol kazanç elde etme fırsatı kaçırıldıktan sonra.
  • Düğün aşıyla (pilavıyla) dost ağırlamak (gönüllemek): Herkesin yararlanabileceği şeyi, hoşnut edilmesi için özen gösterilmesi gereken kimseye, sanki onun için özel olarak hazırlanmış gibi sunmak.
  • Düğün bayram etmek: Çok sevinmek.
  • Düğün bizim, oyna kızım: Kendi işimizdir, en büyük çabayı biz göstermeliyiz.
  • Düğün değil, bayram değil, eniştem beni niye öptü?: Durup dururken bu yakınlık niye?
  • Düğün dernek, hep bir örnek: Bütün olaylar ya da yapılan işler, hep birbirine benziyor.
  • Düğünde zurnaya, hamamda kurnaya koşmak: Her işe koşmak.
  • Düğüne gider zurna beğenmez, hamama gider kurna beğenmez: Hiçbir şeyden hoşnut olmaz, her şeyde bir kusur bulur.
  • Düğününde kalburla su taşımak: (şaka yollu) Mutluluğunu paylaşarak, düğününde sözde bol bol hizmet etmek.


İlgili atasözleri ve anlamları


İçinde "düğün" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Düğün aşıyla dost ağırlanmaz: Ağırlamanın değeri, özel olarak hazırlamasında, zahmetlere katlanılmasındadır. Bu bakımdan, herhangi bir kimseye sunulabilecek olan bir şey, ağırlanacak bir kişiye ikram olarak sunulamaz.
  • Düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya: Akılsız kişi, el alemin düzenlediği eğlencelerde bir aksama olmasın diye çabalar durur.
  • Düğünde Fatmacığı kim bilir?: Pek çok kişinin katıldığı bir toplulukta, kendisine önem verileceğini sanan kimsenin esamesi okunmaz (kendisine değer verilmez, adı anılmaz).
  • Düğünü okuyucu bozar: İki taraf arasındaki güzel ilişkileri, söz götürüp getiren düşüncesiz aracı bozar.
( 0 soru/yorum )