Düşman nedir ne demektir? İlgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Düşman hedef kağıdı
Düşman
  1. Birine karşı nefret duygusu besleyen, bir kimseye kötülük etmek isteyen kimse, hasım: "Ey insanlar, biliniz ki sizin dostunuz üçtür, düşmanınız da üçtür. Düşmanınız size düşmandır, düşmanınızın dostu size düşmandır ve dostunuzun düşmanı size düşmandır." (Hazreti Ali a.s.)
  2. Kendisiyle savaşılan devlet ve bu devletin asker, sivil bütün uyrukları: Bizler konukseveriz ama / Düşmanları sevmeyiz (C. Kulebi)
  3. Aralarında birbirleriyle çatışmaya varacak ölçüde anlaşmazlık olan taraflar: İki düşman aşiret.
  4. (mecazi) Bir şeyi çok aşırı ölçüde kullanıp tüketen: Bu çocuk çikolata düşmanı.
  5. (mecazi) Kimi şeylerden nefret eden, tiksinen kimse: Sigara düşmanı. İçki düşmanı.


İlgili birleşik fiil ve kelimeler


  • Düşman olmak: Kin beslemeye başlamak: Allah ve Peygamberini kabul etmeyenler Müslümanlara düşman oldular. (A. Saraç)
  • Düşman sahibi: Düşmanı olan kimse: "Düşman sahibiyim" diye silah taşıyor.
  • Düşmanı denize dökmek: Düşmanı denize kadar sürüp yok etmek: Bir sel gibiydi millet. Coştu ve bendini yıktı. Enginlere sığmadı. Düşmanı denize döktü. (A. Mercan)
  • Düşmanı püskürtmek: Düşmanı bozguna uğratarak kaçırtmak: Mustafa Kemal yanındaki subayı gerideki birliklere haberci gönderdi. Yetişen Mehmetçikler düşmanı püskürttü. (İ. Sarı)
  • Düşmanın arkasını kesmek: (askeri terim) İlerleyen düşmanın arkasını çevirerek destek güçleriyle bağlantısını koparmak: Bâlî Bey kuvvetleri süratle düşmanın arkasını keserek Macar süvarilerini ikiye ayırmışlardı. (E. Subaşı)


İlgili deyimler ve anlamları


İçinde "düşman" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Düşman ağzı: Düşmanın uydurduğu yıkıcı ve yanıltıcı söz: Onun için de işte, münevverimizi düşman ağzıyla konuşmayacak, düşman fesadına kapılmayacak ve memleketi kendi eliyle yıkmayacak bir kifayet ve salabette yetişmeyi bilmemiz, en acil davalarımızdandır. (S. Ayverdi)
  • Düşman başına: Bahse konu durumun kötü bir şey olduğunu anlatır: Böyle dost düşman başına. (İ. Sarı)
  • Düşman çatlatmak: İyi durumlar ve başarılarla gösteriş yaparak, düşman olanları kıskandırmak: Tabancalar patlasın / Düşman olan çatlasın / Mutlu günün şerefine / Davul horon patlasın (M. Meriç)
  • Düşman kesilmek: Düşman olmak, düşman gibi görmek: Bu andan itibaren eski dostların arası açıldı ve birbirlerine düşman kesildiler. (Y. Kayaalp)


İlgili atasözleri ve anlamları


İçinde "düşman" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Düşman düşmana gazel (Yasin) okumaz: Düşmandan dostça davranış beklenemez, elinden gelen kötülüğü en sert biçimde yapacaktır.
  • Düşman düşmanın halinden anlamaz (bilmez): Savaşmakta olan iki düşmandan her ikisinin de zayıf yönleri bulunur. Ama bir taraf, öbürünün zayıf yönlerini bilip de saldırısını bu noktalar üzerinde toplayamaz.
  • Düşmanın karınca ise de hor bakma: Düşman ne kadar güçsüz olursa olsun, önem vermemezlik etmeyip tetikte bulunmalı.
( 0 soru/yorum )