Düşman |
- Birine karşı nefret duygusu besleyen, bir kimseye kötülük etmek isteyen kimse, hasım: "Ey insanlar, biliniz ki sizin dostunuz üçtür, düşmanınız da üçtür. Düşmanınız size düşmandır, düşmanınızın dostu size düşmandır ve dostunuzun düşmanı size düşmandır." (Hazreti Ali a.s.)
- Kendisiyle savaşılan devlet ve bu devletin asker, sivil bütün uyrukları: Bizler konukseveriz ama / Düşmanları sevmeyiz (C. Kulebi)
- Aralarında birbirleriyle çatışmaya varacak ölçüde anlaşmazlık olan taraflar: İki düşman aşiret.
- (mecazi) Bir şeyi çok aşırı ölçüde kullanıp tüketen: Bu çocuk çikolata düşmanı.
- (mecazi) Kimi şeylerden nefret eden, tiksinen kimse: Sigara düşmanı. İçki düşmanı.
İlgili birleşik fiil ve kelimeler
- Düşman olmak: Kin beslemeye başlamak: Allah ve Peygamberini kabul etmeyenler Müslümanlara düşman oldular. (A. Saraç)
- Düşman sahibi: Düşmanı olan kimse: "Düşman sahibiyim" diye silah taşıyor.
- Düşmanı denize dökmek: Düşmanı denize kadar sürüp yok etmek: Bir sel gibiydi millet. Coştu ve bendini yıktı. Enginlere sığmadı. Düşmanı denize döktü. (A. Mercan)
- Düşmanı püskürtmek: Düşmanı bozguna uğratarak kaçırtmak: Mustafa Kemal yanındaki subayı gerideki birliklere haberci gönderdi. Yetişen Mehmetçikler düşmanı püskürttü. (İ. Sarı)
- Düşmanın arkasını kesmek: (askeri terim) İlerleyen düşmanın arkasını çevirerek destek güçleriyle bağlantısını koparmak: Bâlî Bey kuvvetleri süratle düşmanın arkasını keserek Macar süvarilerini ikiye ayırmışlardı. (E. Subaşı)
İlgili deyimler ve anlamları
İçinde "düşman" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Düşman ağzı: Düşmanın uydurduğu yıkıcı ve yanıltıcı söz: Onun için de işte, münevverimizi düşman ağzıyla konuşmayacak, düşman fesadına kapılmayacak ve memleketi kendi eliyle yıkmayacak bir kifayet ve salabette yetişmeyi bilmemiz, en acil davalarımızdandır. (S. Ayverdi)
- Düşman başına: Bahse konu durumun kötü bir şey olduğunu anlatır: Böyle dost düşman başına. (İ. Sarı)
- Düşman çatlatmak: İyi durumlar ve başarılarla gösteriş yaparak, düşman olanları kıskandırmak: Tabancalar patlasın / Düşman olan çatlasın / Mutlu günün şerefine / Davul horon patlasın (M. Meriç)
- Düşman kesilmek: Düşman olmak, düşman gibi görmek: Bu andan itibaren eski dostların arası açıldı ve birbirlerine düşman kesildiler. (Y. Kayaalp)
İlgili atasözleri ve anlamları
İçinde "düşman" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Düşman düşmana gazel (Yasin) okumaz: Düşmandan dostça davranış beklenemez, elinden gelen kötülüğü en sert biçimde yapacaktır.
- Düşman düşmanın halinden anlamaz (bilmez): Savaşmakta olan iki düşmandan her ikisinin de zayıf yönleri bulunur. Ama bir taraf, öbürünün zayıf yönlerini bilip de saldırısını bu noktalar üzerinde toplayamaz.
- Düşmanın karınca ise de hor bakma: Düşman ne kadar güçsüz olursa olsun, önem vermemezlik etmeyip tetikte bulunmalı.
Soru/Yorum Formu