Ense nedir ne demektir? İlgili deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Bir genç erkek ensesi
Ense
  1. (anatomi) Boynun arka bölümü: Çocuğun ensesine şaplağı indiriverdi. (S. Saygı)
  2. Art, arka taraf: Ensesindeki dağlarda kestane, kızılcık, muşmula, üvez hâsıl olur. (Evliya Çelebi)



İlgili birleşik kelime ve fiiller


  • Ense kökü: Ensenin bitimi.
  • Enselemek: (argo) Kaçan ya da gizleneni yakalamak.
  • Enselenmek: Yakalanmak.

İlgili deyimler ve anlamları


İçinde "ense" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Ense kulak yerinde olmak:
    1. (teklifsiz konuşmada) İri yarı olmak.
    2. Kelli felli olmak.
  • Ense yapmak: (argo) Hiçbir iş görmeyerek yiyip içip rahatına bakmak.
  • Enseyi karartmak: Ümitsizliğe kapılmak, karamsarlığa düşmek.
  • Ensesi kalın: (deyiminin anlamı) Gücünü tanıtıp sözünü geçiren, güçlü, kudretli (kimse).
  • Ensesinde boza pişirmek: (halk dilinde) Üzerek, eziyet ederek, göz açtırmadan çalıştırmak ya da bir işten sonuç almak üzere birini çok tedirgin etmek: Ceberut patronu ensesinde boza pişiriyordu.
  • Ensesine binmek: Yıldırarak buyruğu altına almak.
  • (Birinin) Ensesine yapışmak (enselemek): Yakalayıp sıkıştırmak.
( 0 soru/yorum )