Harman nedir ne demektir? İlgili atasözü deyim ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Harmanda bir çiftçi, bir çift öküze bağlayıp çektiği döven ile ekini saplarından ayırıyor
Harman ve harman yeri
  1. Başaklı ekin saplarının, hayvanlara çiğnetilerek, üzerinden döven geçirilerek ya da makineyle, tanelerinin başaktan ayrılması ve kimi zaman sapların saman durumuna getirilmesini de içeren işlem: İki yandaki tarlalarda tepeleme harman yığınları görülüyordu (N. Cumalı). Harman zamanı.
  2. Bu işlemin yapıldığı yer ya da mevsim: Borcunu harmanda ödeyecek. Harmana gitmek.
  3. Ayrı çeşitlerden birer parça alıp yeni bir bileşim oluşturma işi, karıştırma: Çay harmanı, tütün harmanı vb.
  4. Harç ya da beton yapmak için kum, kireç ve çimentoyu orantılı olarak bir yığın yapıp bunları düzgün bir biçimde ve sırayla karıştırarak yığının her yanına istenilen maddelerin dağılmasını sağlama işlemi.
  5. İyileri ayırdıktan sonra artakalan kömür.
  6. Matbaacılıkta bir cildi oluşturacak formaların sıra numarasına göre düzenlenip bir araya getirilmesi işlemi.
  7. İplik yapılması istenen tekstil elyafının, taraklara verilecek biçimde ve birbirleri üzerine kat kat serilmesi.
  8. (mecazi) Büyük bir servet ya da işten artakalan.
  9. (argo) Esrar içip çakırkeyif olmuş kimse.


İlgili birleşik fiil ve kelimeler


  • Harman çevirmek: Harmanlamak.
  • Harman dövmek: Harman işini yapmak.
  • Harman etmek (yapmak): Harmanlamak.
  • Harman gibi: Büyük bir yığın halinde duran şeyler için kullanılır.
  • Harman makinesi:
    1. Bir cildi oluşturan formaları otomatik olarak harmanlayan makine.
    2. Tahıl ya da öbür bitkilerin başaklarını birbirine sürterek ya da çarparak taneleri ayıran makine (patoz makinesi).
  • Harman savurmak: Tahıl tanelerini samandan ayırmak için dövülmüş başakları rüzgara karşı savurmak.
  • Harman sonu:
    1. Toprakla karışmış tahıl.
    2. Harman bitimini izleyen günler.
  • Harman yeri: Dövülen ürünü tanelerinden ayırmaya ve kurutmaya yarayan yer.


İlgili deyimler ve anlamları


İçinde "harman" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Harman çorman: Karmakarışık, düzensiz, karman çorman.
  • Harman sonu: (deyiminin anlamı) Büyük bir varlık ya da işten kalan bölüm.


İlgili atasözleri ve anlamları


İçinde "harman" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz: (atasözünün anlamı) Hizmet gören, bir işte yararı dokunan kimsenin o konuda kendine bağlayabileceği önemsiz çıkarlarını önlemeye kalkmak doğru olmaz.
  • Harman dövmek keçinin işi değil: Önemli, ağır işleri o yapamaz.
  • Harman el ile, düğün yel ile: Her işin sonuçlanması birtakım koşulların gerçekleşmesine bağlıdır.
  • Harman sonu dervişlerin (dervişlerindir):
    1. Herkesin alacağını alıp çekildiği yerde artakalanlardan yararlananlar, sıradan ve alçak gönüllü kimselerdir.
    2. Bir işin sonunda iyi pay alanlar için söylenir.
  • Harmanda dirgen yiyen sıpa (öküz), yılına kadar acısını unutmaz: Uygunsuz bir davranışından ya da haylazlığından dolayı cezalandırılan kimse bunu uzun süre hatırlar ve bir benzerini yeniden yapmaktan çekinir.
  • Harmanı yakarım diyen, orağa yetişmemiş: Başkasına kötülük yapmayı tasarlayan kişi, daha kötülüğünü yapmaya fırsat bulamadan cezasını görür.
( 0 soru/yorum )