Kuru nedir ne demektir? İlgili deyimler atasözleri ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 2
  1. Suyu, nemi olmayan: Kuru toprak, kuru odun, kuru çamaşır.
  2. Saklanmak için kurutulmuş: Kuru üzüm, kuru fasulye, kuru incir vb.
  3. (Bitki için) Canlılığını yitirmiş: O kadar kuvvetle hülya edeceğim ki / Açacak bu kuru dallar yapraklarını. (R. H. Dağarca)
  4. Arık, sıska, çelimsiz, çok zayıf: Bu çocuk ne kadar kuru. Kara kuru bir adam.
  5. Salgısı olmayan: Kuru öksürük, kuru egzama.
  6. Döşenmemiş, çıplak: Kuru tahtaya oturma. Ben kuru odayı ne yapayım!
  7. Etkisi ve sonucu olmayan: Kuru vaatler, kuru gürültü, kuru çaba vb.
  8. (mecazi) Coşkusu, süsü, tadı olmayan: Dilsel ve sanatsal değer taşımayan, kuru, öğretici parçalar çocuk şiiri sayılmıştır. (Varlık)
  9. (Günlük konuşmada, lokantalarda) Kuru fasulye yemeği: Bir kuru bir pilav yedik. Pilav üstü kuru.



İlgili birleşik kelime ve fiiller


  • Kuru hava: Nemi çok az hava.
  • Kuru kafa:
    1. Kafatası, baş iskeleti.
    2. Ölüm tehlikesi işareti.
    3. (mecazi) Akılsız.
  • Kurusıkı:
    1. Ucuna mermi çekirdeği takılmadan sadece barut doldurulmuş fişek.
    2. Bu fişeği ateşleyen silah: Kurusıkı tabanca mermi fırlatmaz sadece ses çıkarır.
    3. (mecazi) Korkutmak ya da yıldırmak için söylenen ve genellikle gerçekleşmeyecek, gözdağı verici sözler.
  • Kuru soğuk:
    1. Yağışsız havadaki sert soğuk.
    2. Hava nemli olmadığından pek üşütmeyen soğuk.
  • Kuru temizleme: Kimyasal maddelerle ya da buharla elbise gibi eşyaları temizleme (ve ütüleme) işi.


İlgili deyimler ve anlamları


İçinde "kuru" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Kuru başına (kafa) kalmak: Yanında kimsesi kalmamak, tek başına, yapa yalnız kalmak.
  • Kuru beyinli: Aptal, kafası çalışmayan.
  • Kuru çeşmeden abdest almak: Gereksiz, yararsız işler yapmak.
  • Kuru gürültü: Gereksiz telaşlı davranış.
  • Kuru gürültüye pabuç bırakmamak: (deyiminin anlamı) Gözdağı verenlerin gürültüsüne aldırış etmemek.
  • Kuru iftira: Gerçekle hiçbir ilişiği olmayan iftira.
  • Kuru kalabalık:
    1. Hiçbir işe yaramayan kalabalık.
    2. İşe yaramaz, boşuna yer tutan eşya.
  • Kuru kuruya: Boşuna, yararsız yere.
  • Kuru laf: Gerçekleşmeyecek vaatler.
  • Kuru söz: Gerçekle ilgisi olmayan, değer taşımayan boş söz.
  • Kuru tahtada kalmak: Eşyası elinden gitmek.


İlgili atasözleri ve anlamları


İçinde "kuru" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Kuru gayret çarık eskitir: Bilmeden yapılmaya çalışılan iş insanı yorup yıpratmaktan başka bir işe yaramaz.
  • Kuru laf (boş lakırdı) karın doyurmaz: Çalışmadan, sadece sözünü etmekle yararlı bir iş görülmüş olmaz.
  • Kurunun yanında yaş da yanar: (atasözünün anlamı) Gerçek suçlular cezalandırılmaya çalışılırken, bu uygulamadan hiç suçu olmayanlar da zarar görebilirler.
( 2 soru/yorum )

Soru ve Yorumlar: 2


Anonim:
boş lakırdı karın doyurmaz atasözünü de ekleyin
8/4/12 15:44
Admin:
O atasözü ekliydi zaten.
8/4/12 16:03