Uyku nedir ne demektir? İlgili atasözü deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Komik uyuyan bebek, sandalyede otururken uyuyakalmış çocuk
Uyku
  1. İnsan ve hayvanda bitkisel yaşamın sürüp gitmesiyle birlikte dış dünyayla ilginin geçici bir süreyle ve isteyerek kesilmesi durumu; genellikle gözlerin kapanması, vücudun kendisini koyuvermesiyle beliren dinlenme durumu: Derin bir uykuya dalmak. Çocuğun uykusu kaçtı.
  2. İnsan ve hayvanın bu durumda geçirdiği süre, uyuma süresi: Sekiz saatlik uyku ona yetmiyor.
  3. Uyuma isteği, uyuma gereksinimi: Uykunuz yoksa biraz daha oturalım.
  4. Sakinlik, hareketsizlik ve dinlenmeyle geçen süre: Doğa'nın kış uykusuna yatmak üzere olduğunu gösteren gayet açık işaretler var. (K. Çapek)
  5. (mecazi) Aymazlık, gerçeği görememe, gaflet: "Dünyadan ilişiğini kes, çünkü sen Dünyaya çırılçıplak olarak düştün." Dünya uyku, ahiret uyanıklık, bunların arası ise ölümdür. (İmam-ı Gazali)
  6. (mecazi) Çevrede olup bitenin farkında olmama: "Oğlum," diyordu Seyfi, "dünyadan haberin yok senin, ayakta uyuyorsun." (K. Öztopçu)


İlgili deyimler ve anlamları


İçinde "uyku" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Uyku bastırmak: Aşırı uyuma isteği duymak, karşı koyamayacak denli uykusu gelmek.
  • Uyku çekmek: İyice, derin derin uyumak.
  • Uyku durak yok: → Dur durak yok.
  • Uyku geldi bedene, ne mutlu kalkıp gidene: (deyiminin anlamı) Ziyaret süresini fazla uzatmayan, zamanında gitmesini bilen ziyaretçiye ne mutlu.
  • Uyku gözünden akmak: Uykusu geldiği gözlerinin kapanır gibi olmasından belli olmak.
  • Uyku tulumu: Çok uyuyan kimse.
  • Uyku tutmamak: Uyuyamamak.
  • Uyku vermek: (Bir şey) Uyku getirmek, uyutucu özelliği olmak.
  • Uykuda olmak:
    1. (Bir iş) Yürütülememek, olduğu gibi durmak.
    2. Hiçbir şeyin ayrımında olmamak.
  • Uykusu açılmak (dağılmak): Uykulu durumu geçmek.
  • Uykusu başına vurmak:
    1. Herhangi bir nedenle uykuya yatmadığından sersemlemek.
    2. Yeterince uyuyamadığından herkese ters davranmak.
  • Uykusu bölünmek: Yeterince uyuyamamışken uyanmak ya da uyandırılmak.
  • Uykusu gelmek: Uyumak gereğini duymak.
  • Uykusu kaçmak:
    1. Uyumak için yatmışken herhangi bir nedenle uyuyamamak.
    2. Herhangi bir durumdan kaygılanmak: O günden sonra uykuları kaçtı Mısto ağanın. Ne gündüzler yetti düşünmeye, ne geceler. (İlgili cümle kaynağı: Ö. Polat)
  • Uykusunu almak: Yeterince uyumuş olmak.
  • Uykusunu haram etmek: Hiç uyutmamak.
  • Uykuya dalmak:
    1. Yorgunluktan ya da uykusuzluktan elinde olmaksızın uyumaya başlamak.
    2. Çevredeki olay ve kişilerle hiç ilgilenmez olmak.


İlgili atasözü ve anlamı


İçinde "uyku" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Uyku uykunun mayasıdır: (atasözünün anlamı) İnsanın, uyudukça uyuyası gelir.
( 0 soru/yorum )