Kapı ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 11
Açık mavi kapı ve hoş geldiniz paspası
Kapı

İlgili atasözleri ve anlamları


İçinde "kapı" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Kapı arkası bile gurbet: (atasözünün anlamı) Bir insan evinden pek uzağa gitmese de ayrıldıktan sonra gurbette sayılır.
  • Kapını iyi kapa komşunu hırsız etme: Malını mülkünü güvenceye al, bir şeyin çalınırsa komşuna hırsızlık yapmış gözüyle bakma.


İlgili deyimler ve anlamları


İçinde "kapı" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • (Bir şeyden) Kapı açmak: (deyiminin anlamı)
    1. Bir şeyin sözünü etmek.
    2. Fiyat vermek.
  • Kapı ağzı:
    1. Kapı yanı.
    2. İpucu.
  • Kapı almak (yapmak): Tavla oyununda bir hanede iki pul toplamak.
  • Kapı baca açık: Korunmasız (yer).
  • Kapı dışarı etmek: Kovmak, dışarı atmak.
  • Kapı duvar: Çalındığı halde açılmayan kapı.
  • Kapı gibi: İri vücutlu, iri yarı kimse.
  • Kapı kadar: Eni ve uzunluğu çok olan.
  • Kapı kapamaca: Evde kimse kalmamak üzere.
  • Kapı kapı dolaşmak:
    1. Her yere uğramak, ev ev gezmek.
    2. Her devlet dairesine başvurmak.
  • Kapı (bir) komşu: Bitişikte oturan komşu.
  • Kapı mandalı: İşe karıştırılmayan, kendisine önem verilmeyen kimse.
  • Kapı tutmak: İşe ya da hizmete girmek.
  • Kapı yapmak:
    1. Bir şey istemek ya da söylemek
    2. Ev gezmesi yapmak.
    3. Tavla oyununda bir haneye üst üste iki pul koymak.
  • Kapı yoldaşı: Aynı hizmette bulunan hizmet arkadaşlarının birbirine göre durumu.
  • Kapıdan çevirmek: Bir kimseyi kabul etmemek, içeri almamak.
  • Kapıdan kovsan (kovulsa) bacadan girer (düşer): Yüzsüz olduğu için kovulsa da yine gelir.
  • Kapının ipini çekip gitmek: Evden çıkıp bir daha uğramamak.
  • (Şu kadar) Kapının pimini çekmek: O kadar eve ya da yere uğramak: Sabahtan akşama kadar seksen kapının ipini çeker.
  • (Birinin) Kapısı açık: Konuksever.
  • Kapısı açık sofrası meydanda: Kimseden gizlisi olmayan, konuksever, misafirperver.
  • Kapısı olmak: ... kadar para gerektirmek.
  • (Birisinin) Kapısına düşmek: Muhtaç olmak.
  • Kapısına kilit vurmak: Bir yerin çalışmasına son vermek.
  • Kapısında büyümek: Bir kimsenin yanında büyüyüp yetişmiş olmak.
  • (Birinin) Kapısını aşındırmak: Onun yanına sık sık gitmek.
  • (Birinin) Kapısını çalmak: (Birine) Başvurmak.
  • Kapısını yapmak → Kapı yapmak.
  • Kapısının köpeği olmak: Birine köle gibi bağlı olmak.
  • Kapıya bacaya çıkmamak: Evden dışarı çıkmamak.
  • Kapıya dayanmak:
    1. Gelip çatmak: Kış kapıya dayandı daha kömür alamadık.
    2. Bir şey elde etmek için bir yeri zorlamak: Alacaklılar kapıya dayandılar.
    3. Kapıya yanaşmak: Kamyon geldi kapımıza dayandı.
  • Kapıyı açmak:
    1. Başlamak.
    2. Bir işte başkalarına örmek olmak üzere ilk hareketi yapmak.
  • Kapıyı büyük açmak: Çok masraflı bir işe girişmek ya da hesapsız harcamak.
  • Kapıyı dışarıdan kapa!: Defol git.
  • Kapıyı kırıp odun etmek: Çok sıkışık bir durumdan kurtulmak için en değerli malını feda etmek.
  • Kapıyı kırıp odun etmek: Yoksulluğa düşmek, darda kalmak.
( 11 soru/yorum )

Soru ve Yorumlar: 11


Anonim:
müthiş
18/12/13 15:26
Anonim:
Sağolun ödevi bitirdim sayenizde :)
19/12/13 15:16
Anonim:
saulun ödevi bitirdim çok teşekkürler
29/11/14 18:07
Anonim:
sağolun :)
17/12/14 19:00
Anonim:
evet
17/12/14 19:00
Anonim:
Sağolun ödevimi yaptım
18/1/15 12:24
Anonim:
Bir şey değil
18/1/15 12:26
Anonim:
tesekkürler
15/12/15 11:13
Anonim:
Sagolun
30/12/15 17:21
Anonim:
allah sizden razı olsun iki saat bunu düşüncektim vallaa
6/11/18 21:57
Anonim:
Açık kapı bırakmak da olabilirdi.
21/8/22 11:47