Cep nedir ne demektir? İlgili deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Kot cebinde cep telefonu
Cepte cep
  1. Giysinin uygun kısımlarına içten ya da dıştan parça eklenerek yapılmış öteberi konulacak yer: İç cebinden çıkardığı yüzlüğü pantolon cebine koydu. (Y. Atılgan)
  2. Cep telefonu: Sonra beni cepten aradı, hemen gel dedi. (M. Savaş)
  3. (askeri terim) Savaş hattının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle oluşturulan taktik durum (kama biçimindeki girinti), çökertme.
  4. Trafik akışını kolaylaştırmak için kaldırım içlerine yapılan cep biçimindeki taşıt yanaşma yeri: Az sonra kapısının önündeki cebe bir taksi yanaştı. (O. Özbaş)


İlgili birleşik kelimeler


  • Cep astarı: (argo) Para cüzdanı.
  • Cep harçlığı: 1. Ufak tefek gereksinmeleri karşılamada kullanılan para. 2. (tarih) Mısır eyaletlerinden Osmanlı padişahlarına her yıl gelen vergi.
  • Cep saati: Cepte taşınan genellikle köstekli saat.
  • Cebi hümayun: (tarih) Osmanlı padişahlarının özel hazinesi ve parasına verilen ad.


İlgili deyimler ve anlamları


İçinde "cep" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Cebi delik: (deyiminin anlamı) Züğürt, parasız: Rıza, cebi delik, fakat çok yakışıklı bir gençti. (İlgili cümle kaynağı: S. Ayverdi)
  • Cebi para görmek: Parası yokken para sahibi olmak, birdenbire paralı olmak.
  • (Birini) Cebinden çıkarmak: Birinden çok üstün olmak: Lise mezunu ama, benim diyen üniversite mezununu cebinden çıkarır. (A. Nesin)
  • Cebine atmak (indirmek): Hak etmemiş olmasına karşın kendine mal etmek.
  • Cebini doldurmak: Fırsattan yararlanarak çok kazanmak.
  • Cepten vermek: Kendi kasasından, kendi malından ödemek.
( 0 soru/yorum )