![]() |
Deniz dalgası |
- Deniz ya da göl gibi geniş sularda rüzgarın küme küme yükselterek sürdüğü su yığını, talaz.
- Bunun biçim ya da kımıldanışını andıran her şey: Sıcak hava dalgası.
- Bir şeydeki kıvrım: Dalgalı saçlar.
- (fizik) Salınan bir niceliğin zamana göre çizilen eğrisi; bir ortam içinde yayılan ve geçerken ortamda yol açtığı göreli küçük yer değiştirmeler kendisi geçtikten sonra kısa sürede sönümlenen sürekli (örneğin sinüzoidal) ya da kesikli düzensizlik: Ses dalgası.
- (argo) Geçici aşk ilişkisi, geçici sevgili: Yeni dalgasıyla buluşacakmış.
- (argo) Gizli iş, dalavere: Kim bilir ne dalgan vardır diyorlar. (Sait Faik)
- (argo) Dalgınlık.
Dalga ile ilgili birleşik kelimeler
- Dalga aşındırması: (coğrafya) Dalgaların, özellikle yüksek kıyılarda, taşıdıkları irili ufaklı katı maddelerin de yardımıyla yaptıkları aşındırma işlevi.
- Dalga boyu: (fizik) birbiri ardınca gelen iki dalganın en yüksek noktaları arasındaki uzunluk.
- Dalga çukuru: (coğrafya) Birbiri ardınca gelen iki dalga sırtı arasında yer alan çukurluk.
- Dalga kuramı: (fizik) Işığın, ışık veren cisimlerden çıkan ve yayılan dalgalar olduğunu varsayan kuram.
- Dalga uzunluğu: (fizik) Belirli bir zaman ya da devre içinde, periyodik bir telsiz dalgasının aldığı yol.
- Dalga yüksekliği: (fizik ve coğrafya) Bir dalganın tepesiyle tabanı arasında kalan düşey uzaklık.
Dalga ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "dalga" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Dalga dalga kabarmak:
- (Deniz için) Coşmak, çok dalgalı olmak: Deniz dalga dalga kabarıyor. Köpürüyor, kuduruyor... Sandalcı güç durumlara düşüyor. (Y. Bahadıroğlu)
- Duygu artmak: Heyecanını tutamıyor, içinde dalga dalga kabarıyordu. (M. N. Özdemir)
- Dalga gibi gelmek: Birbiri ardından ve çok sayıda gelmek: Dalga gibi gelen düşmanı duvara çarpmışçasına pişman etmişlerdi. (S. Bozova)
- Dalga geçmek:
- Yapması gereken işle uğraşmayarak zihni başka yerde olmak: – Abi dalga geçme gözünü seveyim, iş çok ciddi, bu bizim ekmek kapımız... (A. Kurt)
- (Biriyle) alay etmek, belli etmeden eğlenmek: Ustaca çelişkilerden ördüğü bir şiirinde, başka milletlerle alay ederek yüceldiğini sananlarla çok güzel "dalga geçiyordu". (H. H. Hatemi)
- Dalga saymak:
- Boş ve aylak durmak: "Akşama kadar dalga sayıyoruz ağabey!.. Çalışmaya alışmışım ben, deli olacağım inan olsun..."
- Yersiz ve gereksiz şeylerle uğraşmak.
- Dalgasına taş atmak (Dalgasını taşlamak): (argo)
- (Birinin) İşini bozmak: Sizin neyinize gerek hükümetin dalgasına taş atmak. (U. Mumcu)
- Keyfini kaçırmak, rahatını bozmak: Kimsenin dalgasına taş atmaz, dokunmadığı adama bile pardon, der... (Hekimoğlu İsmail)
- Dalgaya düşmek (gelmek): (argo) Yanılmak, dalgınlıkla unutmak: İşte o sırada astsubay bir dalgaya düştü ve bizim kimliğimizi kontrol etmeden yolumuzu açtı. (H. Turgut)
- (birini) Dalgaya getirmek: Dalgınlığından yararlanarak istemediği bir duruma sokmak: "Az kalsın beni dalgaya getirip enseliyorlardı!"
- Dalgayı başa almak: (denizcilik) Gemi ya da sandalın başını dalgaların geldiği yöne çevirmek.
- Dalgacı Mahmut:
- Yapılması gereken bir işi benimsemeyen, ciddiye almayan, kaytarıcı.
- Yalandan dalavere çevirmek isteyen, rol yapan: "Ne dalgacı Mahmut'tur o, ben bilmez miyim?" (O. C. Kaygılı)
Dalga ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "dalga" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Dalga boyu aşmış, ha bir karış, ha beş karış: Bir olay, durum veya zarar belli bir noktaya geldikten sonra, küçük farkların artık önemli olmadığını ifade eder. Önemli olan, sınırın aşılmış olmasıdır; bu noktadan sonra detaylar pek fark etmez.
- Deniz dalgasız olmaz, gönül sevdasız olmaz*: Her denizde az çok dalga bulunduğu gibi, her gönülde de bir sevda vardır.
- Deniz dalgasız olmaz, kapı halkasız*: Her nesnenin kendine özgü nitelikleri, kendisinden ayrılmayan özellikleri vardır.
- Deniz kenarında dalga eksik olmaz*: İçinde çeşitli olayların geçmesi doğal olan ortamda zaman zaman sert çatışmalar, tartışmalar da çıkar.
- Karadeniz coştu, dalga baştan aştı: Bir olayın ya da duygunun kontrolden çıkarak etkisinin büyüdüğünü ifade eder.
Soru/Yorum Gönder