Dalga nedir, ne demektir? Dalga ile ilgili atasözleri, deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Kıvrılarak ilerleyen büyük turkuaz renkli bir deniz dalgası ve üzerindeki sörfçüler
Deniz dalgası
  1. Deniz ya da göl gibi geniş sularda rüzgarın küme küme yükselterek sürdüğü su yığını, talaz.
  2. Bunun biçim ya da kımıldanışını andıran her şey: Sıcak hava dalgası.
  3. Bir şeydeki kıvrım: Dalgalı saçlar.
  4. (fizik) Salınan bir niceliğin zamana göre çizilen eğrisi; bir ortam içinde yayılan ve geçerken ortamda yol açtığı göreli küçük yer değiştirmeler kendisi geçtikten sonra kısa sürede sönümlenen sürekli (örneğin sinüzoidal) ya da kesikli düzensizlik: Ses dalgası.
  5. (argo) Geçici aşk ilişkisi, geçici sevgili: Yeni dalgasıyla buluşacakmış.
  6. (argo) Gizli iş, dalavere: Kim bilir ne dalgan vardır diyorlar. (Sait Faik)
  7. (argo) Dalgınlık.

Dalga ile ilgili birleşik kelimeler

  • Dalga aşındırması: (coğrafya) Dalgaların, özellikle yüksek kıyılarda, taşıdıkları irili ufaklı katı maddelerin de yardımıyla yaptıkları aşındırma işlevi.
  • Dalga boyu: (fizik) birbiri ardınca gelen iki dalganın en yüksek noktaları arasındaki uzunluk.
  • Dalga çukuru: (coğrafya) Birbiri ardınca gelen iki dalga sırtı arasında yer alan çukurluk.
  • Dalga kuramı: (fizik) Işığın, ışık veren cisimlerden çıkan ve yayılan dalgalar olduğunu varsayan kuram.
  • Dalga uzunluğu: (fizik) Belirli bir zaman ya da devre içinde, periyodik bir telsiz dalgasının aldığı yol.
  • Dalga yüksekliği: (fizik ve coğrafya) Bir dalganın tepesiyle tabanı arasında kalan düşey uzaklık.

Dalga ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "dalga" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Dalga dalga kabarmak:
    1. (Deniz için) Coşmak, çok dalgalı olmak: Deniz dalga dalga kabarıyor. Köpürüyor, kuduruyor... Sandalcı güç durumlara düşüyor. (Y. Bahadıroğlu)
    2. Duygu artmak: Heyecanını tutamıyor, içinde dalga dalga kabarıyordu. (M. N. Özdemir)
  • Dalga gibi gelmek: Birbiri ardından ve çok sayıda gelmek: Dalga gibi gelen düşmanı duvara çarpmışçasına pişman etmişlerdi. (S. Bozova)
  • Dalga geçmek:
    1. Yapması gereken işle uğraşmayarak zihni başka yerde olmak: – Abi dalga geçme gözünü seveyim, iş çok ciddi, bu bizim ekmek kapımız... (A. Kurt)
    2. (Biriyle) alay etmek, belli etmeden eğlenmek: Ustaca çelişkilerden ördüğü bir şiirinde, başka milletlerle alay ederek yüceldiğini sananlarla çok güzel "dalga geçiyordu". (H. H. Hatemi)
  • Dalga saymak:
    1. Boş ve aylak durmak: "Akşama kadar dalga sayıyoruz ağabey!.. Çalışmaya alışmışım ben, deli olacağım inan olsun..."
    2. Yersiz ve gereksiz şeylerle uğraşmak.
  • Dalgasına taş atmak (Dalgasını taşlamak): (argo)
    1. (Birinin) İşini bozmak: Sizin neyinize gerek hükümetin dalgasına taş atmak. (U. Mumcu)
    2. Keyfini kaçırmak, rahatını bozmak: Kimsenin dalgasına taş atmaz, dokunmadığı adama bile pardon, der... (Hekimoğlu İsmail)
  • Dalgaya düşmek (gelmek): (argo) Yanılmak, dalgınlıkla unutmak: İşte o sırada astsubay bir dalgaya düştü ve bizim kimliğimizi kontrol etmeden yolumuzu açtı. (H. Turgut)
  • (birini) Dalgaya getirmek: Dalgınlığından yararlanarak istemediği bir duruma sokmak: "Az kalsın beni dalgaya getirip enseliyorlardı!"
  • Dalgayı başa almak: (denizcilik) Gemi ya da sandalın başını dalgaların geldiği yöne çevirmek.
  • Dalgacı Mahmut:
    1. Yapılması gereken bir işi benimsemeyen, ciddiye almayan, kaytarıcı.
    2. Yalandan dalavere çevirmek isteyen, rol yapan: "Ne dalgacı Mahmut'tur o, ben bilmez miyim?" (O. C. Kaygılı)

Dalga ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "dalga" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Dalga boyu aşmış, ha bir karış, ha beş karış: Bir olay, durum veya zarar belli bir noktaya geldikten sonra, küçük farkların artık önemli olmadığını ifade eder. Önemli olan, sınırın aşılmış olmasıdır; bu noktadan sonra detaylar pek fark etmez.
  • Deniz dalgasız olmaz, gönül sevdasız olmaz*: Her denizde az çok dalga bulunduğu gibi, her gönülde de bir sevda vardır.
  • Deniz dalgasız olmaz, kapı halkasız*: Her nesnenin kendine özgü nitelikleri, kendisinden ayrılmayan özellikleri vardır.
  • Deniz kenarında dalga eksik olmaz*: İçinde çeşitli olayların geçmesi doğal olan ortamda zaman zaman sert çatışmalar, tartışmalar da çıkar.
  • Karadeniz coştu, dalga baştan aştı: Bir olayın ya da duygunun kontrolden çıkarak etkisinin büyüdüğünü ifade eder.