Şayka Şayka, eskiden deniz ve nehirde kullanılan, önünde ve arkasında birkaç topu olan, altı düz, çift veya tek yelkenli veya yelkensiz sadece kürekle kullanılabilen, hızlı manevralar yapabilen bir çeşit Kazak kayığı (veya te…
Akamber Akamber, amber balığının bağırsaklarından çıkarılan, kül renginde, yapışkan, bükülgen, hafif ve misk gibi kokulu, taşa benzer bir madde. Çin, Japon ve Hint denizleri kıyılarında toplanan hafif ve bükülgen bir maddedir…
Verimsizlik, kısırlık: Toprağın üzerine dökülen ilaçların toprakta akamet tevlit etmesi gibi bir takım mahzurları vardır. (Türk Biyoloji Dergisi) (mecazi) Başarısızlık, sonuçsuzluk, sonuç vermeme, yarıda kalma: İşte, her sahada n…
Askeri tahkimat Tahkimat, bir yeri düşman saldırısına karşı koyabilecek duruma getirmek için yapılan hendek, siper gibi savunma yapıları ve sistemleri: Buranın yüksek konumu ve yapılan güçlü tahkimat düşman komutasındaki küçük…
Türkiye Deprem Haritası Fay, aynı zamanlarda sıkışıp sertleşmiş katmanların dikey doğrultuda yer değiştirmeleri sonunda yer yer kırılmaları ve bir kırılma düzlemi boyunca kayıp çökmeleriyle oluşan yer biçimi.
Tahterevalliye binen çocuklar Tahterevalli, iki ucuna birer kişinin oturduğu, karışlıklı olarak havada yükselip inerek eğlenmeyi sağlayan, ortasından bir yere dayalı tahta veya metal araç: Çocuk parkında salıncakta salladı. Taht…
Baltık Denizinde Finlandiya'da bir takımada Takımada, birbirine az çok yakın birkaç ya da geniş bir deniz alanına dağılmış olarak birçok adadan oluşan ve genellikle aynı adla anılan adalar topluluğudur. Takımadalar, erozyo…
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Tahvili Değiştirme, çevirme, döndürme, dönüştürme. Devletin ya da bir ortaklığın ödünç para almak için çıkardığı, değerleri eşit ve üzerlerinde yazılı, yıllık faiz getiren matbu senet. Tahvil v…
Yakut Alüminyum oksidi yapısında, parlak kırmızı renkte, değerli bir taş. Yakuttan yapılmış ya da yakutla süslenmiş: Yakut yüzük. Kuzey Sibirya'da yaşayan bir Türk boyu ya da bu boydan olan kimse.
Son, sonraki: Evvelim sen oldun ahirim sensin. (N. Ertaş) Sonra, en sonra, sonunda: Bizi bizden iyi gören bilen var / Kavuşturur belki ahirde bizi (Y. Özcan) Ahir zaman Peygamberi : En son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) Efend…
Takkapı (İshak Paşa Sarayı - Ağrı) Takkapı, eskiden, büyük yapıların avlu girişindeki kapılara verilen ad. Saray gibi önemli ve büyük yapıların avlularının giriş yerine yapılan, zafer taklarına benzeyen, taştan, süslü, silme…
Ahilik Ahilik 13. yüzyılın ilk yarısından 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar Anadolu’da, Balkanlarda ve Kırım’da yaşamış olan Türk Halkının sanat ve meslek alanında yetişmelerini, ahlaki yönden gelişmelerini sağlayan bir kurul…
Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma, ant: Bu tarlada ahdim var. Ne olursa olsun alacağım. (S. Kocagöz) Antlaşma: Ahde mugayir hareket (antlaşmaya aykırı davranış). (Eskimiştir) Devir, zaman. Ahde vefa: Sözünde dur…
Yerden göğe doğru yükselmek, havalanmak: Bulut asumana ağar, yerlere rahmet yağar. (Kuloğlu) Sarkmak, aşağı inmek, yük ya da terazide denge bozularak bir yanı ağır gelmek: Asma duvardan aşağı ağmış. (Yıldız, yılan vb.) Kaymak: Gök…
Ağıt yakmak Ölen bir kimsenin özelliklerini, iyiliklerini ve onun ölümünden duyulan acıları sayıp dökmek ve toplumu derinden etkileyen acı olaylarla ilgili duyguları dile getirmek amacıyla yazılan şiir türü, sağu, mersiye. Ağ…
Sesin tonuna göre pişmanlık, acı, ağrı, öfke, özlem, beğenme, sevgi gibi duyguları anlatır: Ah o kadrini bilmediğim günler (C. S. Tarancı). Ah bu Anadolu türküleri (A. H. Tanpınar). Ah başım! Zulmü görülen bir kimsenin kötü bir du…
Yılın 31 gün süren, Temmuzdan sonra Eylülden önce gelen sekizinci ayı. Ağustos ayı Türk tarihi açısından zaferler ayı olarak nitelendirilir. Bu ay içerisinde nice zaferler kazanılmıştır. Ağustos ile ilgili atasözleri ve anlamları …
Yavaş, ağır: Her gün aheste mavnaların, Görsem açıkta geçişini. (O. V. Kanık) Ağır ağır, yavaşça: Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın. (Y. K. Beyatlı) Aheste aheste : Sakin sakin, ağır ağır, yavaş yavaş. Aheste beste : (dey…
Baş ağrısı Vücudun herhangi bir yerinde duyulan zonklama şeklinde bir süre devam eden acı: Baş ağrısı, diş ağrısı vb. Yönünden, tarafından, -den doğru, -ya doğru, -nın boyunca: Üç güzel geliyor bağlardan ağrı, taramış zülfün…
Isı yalıtımı Ses yalıtımı (fizik) Bir madde ya da sistemin, kütle, enerji gibi herhangi bir aktarım olayından korunması için çevresiyle ilişkisini kesme. (teknik) Ses ve ısı vb. enerjilerin kayıplarının önüne geçmek …
Vantilatör Vantilatör, bir motordan aldığı güçle bir pervaneyi çevirerek hava akımı sağlayan, sıcak havalarda havayı hareketlendirerek serinlemeyi sağlayan elektrikli alet: Yazın vantilatörü açarlar, torunlarla birlikte karşıs…
Tahta kurusu Tahta kurusu, oturulan ve yatılan yerlerde üreyerek insanları ısırarak kanıyla beslenen, pis kokulu, yassı, 3 - 5 milimetre boyunda küçük bir böcek. Tahta kuruları insanları gece uykuda yakalar ve ısırdıkları yerl…
Eski evlerde çatının, en çok çamaşır sermeye yarayan ve üstü çinkoyla döşeli düz bölümü, teras, balkon. Yazın ve güzel havalarda oturulan, hanımların çamaşır astığı, fasulye, biber vb. yiyecekleri kuruttukları "dış hayat"…
Tahta kurdu larvası ve böceği Tahta kurdu, kurtçukları tahtadan yapılma eşyayı gıcırtılı bir sesle kemirerek delik deşik eden kın kanatlı bir böcektir. Genellikle serin ve rutubetli hava şartlarına sahip yerlerde görülür. Mo…
Takometre - Devir Saati (teknik) Motorlu taşıtlarda aracın hızını genellikle saatte kilometre cinsinden gösteren aygıt, hız ölçer. Dönme hareketi yapan bir makine parçasının, özellikle bir motor ana milinin dönü sayısını da…
Sağlamlaştırma, pekiştirme, berkitme. (iktisat) Genellikle kısa vadeli devlet borcunun zorunlu ya da isteğe bağlı olarak, uzun vadeli borca çevrilmesi yoluyla ana paranın ödenmesini ertelemeyi sağlayan parasal işlem. (hukuk) Ge…
Lütfen beni affet Suç, kusur ve cezaları bağışlama ya da bunların bağışlanması: Hükümlüler affı sabırsızlıkla bekliyordu. Özürlü görme ya da görülme: Bu işten affımı rica ediyorum. (Görevden) Çıkarılma: Duyduğuma göre görev…
Safir Safir, gök yakut da denilen mavi renkli bir alümin kristal. Doğal olarak bulunur ya da üretilebilir. Korindonun kırmızı renkli olanları hariç bütün diğer çeşitlerine safir denir.
Aforizma, özgün bir düşünceyi, bir değer yargısını, yaşamla ilgili bir kavrayışı dile getiren, bireysel üslubuyla atasözünden ayrılan, kısa ve vurucu cümle, vecize, özdeyiş demektir. Özlü, çarpıcı, aykırı söze aforizma denir. Her…
Varil Küçük fıçı: Gazyağı varili. Bir varilin kapsadığı nicelik: Bir varil zeytinyağı. Petrol vb. sıvılar için kullanılan ve 42 ABD galonuna ya da 158,987295 litreye eşit hacim ölçüsü: Petrolün varil fiyatı 75 dolar. (Ağust…
Deniz şamandırası (denizcilik) Halkalarına gemi bağlamak ya da kayalık, sığlık yerleri belirtmek için kullanılan ve denizde demirli duran içi boş, her yanı kapalı çoğu metal fıçı: Işıklı şamandıra, cankurtaran şamandırası vb…
Osmanlı asker zırhı (kaynak) Eskiden ok, kılıç, süngü gibi silahların delici etkilerinden korunmak için giyilen demir levhalardan yapılan veya demir halkalardan örülen giysi: Onar kişilik gruplar, tam takım zırh yerine atlılar gib…
Sinan Şamil Sam (GAZİ) Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu Ağır sıklet, bazı spor dallarında özellikle dövüş sporlarında yarışmacıların ağırlıklarıyla dahil olduğu bir ağırlık sınıfıdır. Ağır sıklet sınıfı dünya çapında birçok dö…
1 kg ağırlık ölçüsü (1 kilo) Ağır olma durumu. Terazilerde tartma işi yapılırken tartılan şeyin bulunduğu kefenin karşı kefesine konulan ağırlığı önceden belirlenmiş nesne. Vücut geliştirme sporunda kullanılan ağır nesnele…
Küçükbaş hayvan ağılı Koyun ve keçi sürülerinin barındığı, çit ya da duvarla çevrili üstü açık yer: Yol boyunca geçtikleri bir ağılda koyunlar hâlâ uyuyordu. Bazı yıldızların, özellikle ayın çevresinde görülen geniş ve parla…
Organizmaya girince kimyasal etkisiyle fizyolojik görevleri bozan ve dozuna göre canlıyı öldürebilen madde (sem, zehir eş anlamları): Tarladaki fareler için ağı satın aldım. (İlgili cümle kaynağı: M. Güler) Ağı düğü: Evde erzak…
Tartıda çok çeken ya da yerden kaldırılması güç olan: Ağır maden. Çok değerli: Evde ağırın, dağda davarın olsun. Çapı, boyutları etkisi büyük: Ağır silahlar. Çetin, güç: Yazının konusu da ağır, dili de ağır. Tehlikeli, korkulu:…
Ak olmak, ak duruma gelmek, beyazlaşmak: Ağaran saç ve sakal sadece yaşlılığın değil, belli bir olgunluğa ermenin de delilidir. (Y. Kandemir) Temizlenme sonucunda beyazlaşmak: Sabahtan akşama kadar çamaşır yıkadı bir gün, çarşafla…
Agorafobi Agorafobi, kaçınmanın güç olabileceği ya da panik nöbet halinde yardımın gelemeyebileceği yerler ya da durumlarda bulunmaktan korku duymaya denir. Sık rastlanan agorafobik durumlar kalabalık içinde bulunmak, otobüs…
Lazer Lazer kelimesi İngilizce de "Işınımın uyarılmış yayımıyla ışığın güçlendirilmesi" anlamındaki sözcüklerin baş harflerinden oluşur. Görünür ışık, morötesi (mavi lazer) ve kızıl ötesi (kırmızı lazer) tayf bölge…
Kuran okuyan hafız çocuk Hafız, Kuran-ı Kerim'i baştan sona ezberleyen ve ezbere okuyabilen kimse demektir: Arapçada korumak, ezberlemek manasındaki "hıfz" kökünden türemiş bir sıfat olan hafız, Kur'anı Keri…
Kişi: Küçük memurdum ama, derdim büyük. Başımda tam yedi nüfus var. (İlgili cümle kaynağı: A. Nesin) Bir yerde, bir ülkede oturanların sayı bakımından hepsi, popülasyon: Türkiye'nin nüfusu 82 milyondur (2019). Türkiye N…
Aglomera, taneciklerden oluşan bir karışımın bir bağlayıcı maddeyle, birleştirilmesinden elde edilen yapı öğesi, yığışım. Volkan bombaları ve lapilleri, gelişigüzel çimentolaşmasından oluşan taşlara aglomera, küllerin birikmesiyle m…
Ciddi ve belli bir konu üzerine olmayıp amaçsız, şuradan buradan, rastgele yapılan (konuşma): Biraz afaki sohbetten sonra oradan kalktık... (A. Rasim) (felsefe) Nesnel: Daha çok birer felsefe terimi olarak kullanılan bu iki kelime…
Şebboy Şebboy, turpgillerden, dik saplı, güzel kokulu, yalın kat ya da katmerli, kırmızı, açık sarı, mor çiçek veren bir süs bitkisi. Bunun bahçe şebboyu, sarı şebboy, bayağı şebboy gibi türleri vardır.
Afi, argoda çalım, gösteriş, caka demektir: Afisi de var yallah, çuhası da var yallah, iki kaşının arasında elifi de var (H. R. Gürpınar). Herkesin kendine göre bir afisi var, uzaktan yakından hava atmak istediği kızı, yüreğinde giz…
Aferin Beğenme duygusunu dile getiren, çoğu kez okşama, alkışlama eşliğinde söylenen övücü sözcük: Aferin çocuklar . Bravo eş anlamı. Halk ağzında aferim olarak da kullanılır. Eskiden öğrencilere verilen beğeni belgesi. …