Anneye mektup Bir şey haber vermek, bir şey (hal, hatır vb.) sormak ya da herhangi bir düşünceyi, dileği, amacı anlatmak için başka yerdeki bir kişiye, bir topluluğa ya da kuruma yazılan ve "ağzı kapalı bir zarf içinde&q…
Melek kelimesinin çoğulu olan melekler demek olup bazen tekil anlamda da kullanılır: Tüm sema yankılanıyordu, melaike kutlu sözcükleri dillendirirken (M. B. Tapan). (mecazi) Çok sessiz, uysal, yumuşak başlı, halim selim: Abisi hı…
Sıbyan mektebi Mektep okul demektir: Seneye oğlan mektebe gidecek. Mektepli: Okula giden kimse, öğrenci. Okulda yetişmiş olan, alaylı karşıtı. Mahalle Mektebi: Mahallede bulunan ilkokul: "Henüz beş yaşında mahal…
Mekruh; yapılması dinen doğru bulunmayan, terk edilmesi istenen, yapılmaması yapılmasından daha uygun ve güzel olan davranışlar. Mekruhun haramdan farkı kesin ve bağlayıcı olmamasıdır. Haram kesin ve bağlayıcı tarzda yapılmaması ge…
Kirayla tutulan yük hayvanı. (tarih) Osmanlı ordusunda taşıma işlerinde kullanılan at, deve, katır vb. hayvanlar: Öküz arabaları, mekkare birlikleri, deve kolları, cepheye malzeme taşıyorlardı. (İlgili cümle kaynağı: H. Alptekin)…
Tekstilde mekik El ya da otomatik dokuma tezgahlarında atkı ya da argaç denilen ve enine olan iplikleri uzunlamasına olan arışların arasından geçirmeye yarar masuralı araç. Dikiş makinelerinde benzer işi gören masuralı araç.…
Bir saatteki eşapman mekanizması Belli bir sonuç elde edecek biçimde düzenlenmiş parçalar bileşimi, düzenek, sistem. Belli bir iş için tekrar ederek hep aynı işlemi gerçekleştiren mekanik sistem: Saat mekanizması.
Mekanize birlik (askeri terim) Motorlu, hafif zırhlı savaş ve taşıma gereçleriyle donatılmış (kıta, birlik, tugay): Orduda gözle görülür bir hareketlenme görüldü, sınır bölgelerine mekanize birlikler kaydırılıyor. (K. Karama…
Yer, bulunulan yer: İnsan faaliyetlerinin sürdürülebilmesi için gerekli olan bileşenlerin en başında mekan gelir. Ev, yurt, oturulan yer. İnsanı çevreden belli bir ölçüde ayıran ve içinde eylemlerini sürdürmesine elverişli olan b…
Mehter Takımı Osmanlılar'da, askeri musikiyi icra eden topluluğa verilen isim. Farsça'da mihter olarak geçen mehter kelimesi, ekber (en büyük), azam (pek ulu) manasında bir ism-i tafdildir. Mehterhane takımında göre…
Mehtap - Mehtaba çıkmak Ay'ın yeryüzüne verdiği ışık, ay ışığı, ayın yaptığı aydınlık: Lütfen arabayı çıkarmayın, biraz yürümek istiyorum. Muhteşem bir mehtap var. Mehtaba çıkmak: Ay ışığında gezip dolaşmak: Biz Heybel…
Vade, mühlet, bir işe zaman bırakma, önel: Avukat savunma için mehil istedi. Mehil vermek: Yapılacak bir iş için süre vermek: Ya baba, bir an mehil ver ki, aziz annemin yüzünü göreyim, helallik dileyeyim. (İlgili cümle kaynağı: …
Bilinmeyen ve farkında olunmayan durum ve şeylerin sonradan anlaşıldığında şaşkınlık ve aymayı anlatan; yüklemi belirsiz geçmiş kipi ya da bildirme kiplerinin rivayet bileşik zamanı olan cümlelerin başına, kimi zamanda sonuna getiri…
1 milyon watt (vat) veya 1000 kilowatt (kilovat) değerinde elektrik güç birimi. Kısaltması MW'dir. Sürekli olarak 1 megavatlık elektrik enerjisi sağlanacak olursa yaklaşık olarak 1200 evin elektrik ihtiyacı karşılanmış olur. Bu …
Megaton Bir milyon ton veya 1 milyar kilograma eşit kütle birimi. (Simgesi Mt) Nükleer bir bombanın, patlayıcının veya merminin gücünü ölçmeye yarayan birim. Bu güç, patlamayla oluşan enerjinin, bir milyon ton trinitrotoluen…
Megaron Eski Yunan mimarisinde görülen ve önünde bir giriş bölümü, içinde bir odası, odanın ortasında bir ocak bulunan ve bütün Yunan mimarisine örnek olan, taştan yapılmış dikdörtgen biçiminde konut. Miken ve Girit saraylar…
1 milyon metrelik veya 1000 kilometrelik uzunluk ölçüsü birimi, kısaltması Mm. Edirne'den Iğdır'a olan uzaklık yaklaşık 1,85 megametre, Dünyadan güneşe olan uzaklık yaklaşık 150.000 Mm'dir. (Denizlerde) Bulunulan yerin…
Megalomani Megaloman, büyüklük kuruntusuna uğramış (kimse) demektir. Megalomani, kişinin kendisine gerçekle uyuşmayan üstün nitelikler yakıştırması ve öyle olduğunu sanmasıdır. Derin bir ruhsal sorunun belirtisidir. Büyüklük k…
Megalitik yapı Megalit, tarih öncesi çağlarda bir yapı oluşturmak veya anıt olarak dikilmiş anıtsal taş demektir. Megalitik, çok iri taşların birbiri üzerine harçsız olarak yerleştirilmeleriyle yapılan ve insanoğlunun ilk mi…
Megafon Sesi güçlendirip yükselterek daha uzaktan duyulmasını sağlayan bu özelliğiyle genellikle anons yapmakta kullanılan koni biçiminde boru veya cihaz, ses yükseltici: Ellerinde megafon olan bazı öğrenciler bir nevi amigolu…
Büyük, çok büyük: Tarihi mekanlar mı modern mega yapılar mı? Size göre hangisi daha fazla hayranlık uyandırıcıdır? (İlgili cümle kaynağı: Z. Taştan, M. Catanak) Önüne gelerek kullanıldığı sözcüğe "büyük" anlamı katar: Me…
Kaldırılmış, dağıtılmış, bozulmuş, feshedilmiş, hükümsüz kılınmış, yürürlükten kaldırılmış: İkinci bir sebep de, Servet Beyefendi, ikinci maddenin mefsuh olduğunu beyan ve tayyını talep buyuruyorlar (İlgili cümle kaynağı: Meclis-i M…
Mefruşat Döşemelik eşya, döşeme: Odalardan biri dikiş nakış için, diğeri yıkanıp kurutulan mefruşat ve çamaşırın kömürlü ütü ile ütülenip katlanması için kullanılırdı. (İlgili cümle kaynağı: A. Kafkas) Ev, iş yeri vb. yerler…
İnmeli, felçli: Aldığı darbelerle beraber bir anda mefluç olur. (F. Çıtlak) Bozuk, düzgün olmayan: Öyle ya da böyle, içeriği sorgulanmadan alındığı takdirde zihnimizi mefluç eden veya —daha da kötüsü— yanlış üretimlere maruz bırak…
Tutkun, gönül vermiş, vurulmuş. Bir şeyi çok beğenmekten şaşırmış durumda olan, hayran. Aşık, mecnun, büyülenmiş: Gözler gördüm, türlü türlü bakıyor, Gözler var ki şimşek gibi çakıyor. Gözleri ahular, ciğer yakıyor, O gözlere mef…
Mefkure kısaca ülkü, ideal, gaye demektir. Ziya Gökalp, "ideal" mukabili olarak bizzat kendisinin türettiği mefkure kelimesini daha dar ve özel anlamda "milli ülkü" karşılığında bir terim olarak kullanmıştır: Baz…
Bir sözün veya kelimenin taşıdığı, ifade ettiği mana, anlam, kavram: Bu kullanılış şekillerinden de anlaşılacağı üzere ahiret mefhumu ile dünya mefhumu arasında sıkı bir münasebet vardır. (M. Soydan) Bir şey hakkında zihinde belir…
Verecekli, borçlu: Secdeye gel, yerle bir ol, haddini bil, Mefaki / Gül bile medyun sayılır rengi için yaprağa / Mülküne bir kez güvenip, fazla böbürlenme ki / Uçsa da toz göklere dek, avdet eder toprağa. (mecazi) Gönül borçlusu,…
Medrese Medrese, Müslüman ülkelerde orta ve yüksek öğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adı. Medreselerde ders verenlere "müderris", onların yardımcılarına "muid", okuyanlara "danışmend"…
Yardım, imdat: Uzaklardan, çok uzaklardan, birilerinin, anlatılmaz bir uğultu içinde, anlatılmaz bir acılıkla "Medet! Medet! Medet!" diye bağırdığını işitir gibi oldu... (İlgili cümle kaynağı: T. Yücel) Medet Allah! : Z…
Metcezir (coğrafya) Gelgit. Bkz. Gelgit Gökcisimlerin arasındaki kütle çekimi ile oluşan yeryüzü ve özellikle denizde meydana gelen ani değişimler (yükselme ve alçalmalar). Gelgit veya med cezir, bir gök cisminin başka bir g…