Emprime kumaş Türlü renkte boyayla kumaş üzerinde desen ve zemin basma işlemi: İpekten yapılan kalıbın açık kalan yerlerinden boya beze geçiyor, emprime denilen basmalar çıkıyordu. Meğer piyasada emprime, yalnız ipek için kul…
Eskiden bir tiyatroyu yöneten ve turne işlerini düzenleyen kimseye verilen ad: Dr. Abel, ona bir tiyatro organizatörü, emprezaryo buldu. Sanatçıların çalıştıkları yerlerle anlaşmalarını sağlayan ve sanatla ilgili işlerini yürüten …
"Bir görüşü zorla, zorlayarak kabul ettirme, benimsetme, dayatma" anlamlarına gelen empoze etmek deyiminde geçer. Doğru yanlış, haklı haksız, gerekli gereksiz vb. tanımlamalar bize önceden empoze edilmiş, bizimde sorgulama…
Eşantiyon ve promosyon ürünler Eşantiyon bir malın niteliğini belirtmek veya marka reklamını yapmak amacıyla, o malın parasız olarak verilen, gönderilen ya da gösterilen küçük bir bölümü, örneği ya da numunesi. Satış temsilcil…
Empedans (fizik) doğru akımda direnç denilen büyüklüğün alternatif akımdaki eşdeğer karşılığıdır. Simgesi Z'dir. Alternatif akıma (İngilizce AC) karşı koyan zorluk. Hi-fi terminolojisinde müzik sisteminde sinyal zinciri üzer…
Emme tulumba Emme pompa, akışkanın yalnızca pistonun yukarı hareketiyle çekilip akıtıldığı bir pompa türüdür. Piston yukarı hareket ederken, aynı anda silindirin içindeki su boşaltılır ve silindir, kaynaktan su ile yeniden dol…
Emisyon Otomobiller de karbondioksit (CO2) salınımı Kağıt para, senet ve tahvillerin piyasaya sürülmesi. Merkez Bankasının, piyasaya kağıt para sürme işlemine emisyon, piyasaya sürdüğü kağıt para miktarının toplamına da emisy…
Emaye tencere Bazı maddeleri çoğunlukla yemek kaplarını kaplayarak onları korumak, parlatmak ya da boyamak için kullanılan, saydam ya da donuk, cama benzer cila. Böyle bir maddeyle kaplanmış, mineli (şey). Cam hamuruna çe…
Emirlik, beylik, kumandanlık, valilik. Emir tarafından yönetilen bölge, valilik. Beylik. Emaret, emir, bey, voyvoda ve prens gibi sanlarla anılan kişiler eliyle yönetilen ülkeler. Emareti istikfa : (tarih) Emeviler devrinde …
Belirti, ipucu, işaret, iz, alamet. Mert ve Sait komiser araçlarına atlayıp yol boyu yola baka baka bir emare arayarak ilerlediler (İlgili cümle kaynağı: S. Yılmaz). Moralinin bozulduğunu hissettirecek en ufak bir emare göstermemiş…
Em, ilaç, çare, deva, derman gibi anlamlara gelmektedir. Padişahımızın yarasına em bulacağı söylenen Hıdır Abdal adında bir derviş varmış, onu bulmaya gidiyorum... (İlgili cümle kaynağı: M. Şimşek) Eme seme yaramamak : (deyim) N…
Çok gerekli, lazım, lüzumlu vazgeçilmez gibi anlamlara gelmektedir. Elzem aminoasitleri gerektiğince içermeyen proteinler, dokuların büyümesi ve yenilenmesi için gerekli aminoasitleri yeterince sağlayamaz (Prof. Dr. S. Metintaş). Bi…
Uymak, uygun gelmek, yeterli olmak, yetecek kadar olmak. Bir süre inşaat işçiliği yaparak ailesini şehre getirmesine elverecek olanakları asgari düzeyde de olsa yaratmış, ondan sonra ailesini kente getirmişti. (İlgili cümle kaynağı:…
Elmacık kemiği Elmacık kemikleri (anatomi) yüzün kulak, burun, göz ve üst çene arasındaki bölümünü kaplayan bir çift çıkıntılı kemik. Kırmızılık, özellikle elmacık kemiklerinin tepelerinde birikmişti (M. Buyrukçu). Yüzlerimiz…
Eleştiri Gerçeği ortaya koymak amacıyla yapılan yargılayıcı inceleme ya da tartışma. (edebiyat) Amacı, bir edebiyat ya da sanat yapıtını her yönüyle irdeleyip açıklamak, daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve değerlendirmek ola…
Elemtere, namazlarda sıklıkla okunan Kur'an-ı Kerim'in 105. Suresi olan Fil Suresinin halk dilindeki adıdır. Elemtere fiş kem gözlere şiş : (deyim) Nazar değmesin, hasetle ve kıskançlıkla bakıp kötü düşünenler zarar vere…
Elektroskop negatif yük Elektroskop (fizik) bir cismin elektrik yüklenip yüklenmediğini, yüklendiyse bu elektriklenmenin cinsini ve derecesini göstermeye yarayan araçtır.
(felsefe) Erekliği inceleyen bilgi alanı. (felsefe) Mekanikçiliğe karşıt olarak evrendeki edimlerden her birinin bir ereğe göre gerçekleştiğini varsayan öğreti. (psikoloji) Davranışın ereklerini incelemeye yönelik araştırma a…
Bir iş yapılırken varılmak istenilen son; maksat, hedef eş anlamları: İyi erek yolunu tutanlar iyi ereğe, kötü erek yolunu tutanlar kötü ereğe ulaşırlar. Bir işte sonuca varma isteği: Ereğim üniversiteyi bitirmek. (gökbilimi) Bi…
Elektro ozmos Elektro ozmos (fizik) bir sıvının, elektrik akımı etkisiyle gözeneklerden ya da kılcal borulardan geçişi, elektriksel geçişim. (teknik, mimarlık) Sulu zeminlerde elektriksel yöntemlerle suyun uzaklaştırılması…
Elektronvolt, atom fiziğinde yaygın olarak kullanılan bir enerji birimi. Bir voltluk gerilim farkından serbestçe düşen bir elektronun kazandığı enerji miktarı olarak tanımlanır ve 1,602 x 10 -19 jul'a eşdeğerdir. Simgesi eV'…
Helyum atomu yörüngesinde dönen elektronlar (mavi) Elektron, değeri yaklaşık olarak 1,602 x 10 -19 coulomb (kulom) olan negatif yüke sahip bir temel parçacıktır. Kütlesi yaklaşık 9,10956 x 10 -31 kilogramdır ve tüm atomlarda b…
(fizik) Dinamo ya da pilde olduğu gibi, mekanik ya da kimyasal bir etkiyle elektrik üreten (aygıt). Böylece üretilen elektrikle ilgili. Elektrik enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren aygıt. Elektromotor kuvvet : (fizik) Bi…
Elektromıknatıs Elektromıknatıs, (fizik) çivi gibi bir yumuşak demir etrafındaki silindir şeklinde sarılmış bobin adı verilen tellerden ve bobin sarımlarından elektrik akımı geçirildiğinde demirin mıknatıslanması özelliğine d…
(teknik) Elektrikle oluşturulan mekanik enerjiyle ilgili. Mekanik elemanlardan oluşan ve bu elemanların hareketiyle elektrikli elemanlara bağlı olarak, uzakta bulunan aygıtların denetim ve yönlendirmesini gerçekleştiren kumanda d…
Elektromanyetik Spektrum Elektromanyetikliği olan ya da bununla ilişiği bulunan demektir. Elektromanyetik dalgalar : (fizik) Yüklü parçacıkların hızlanmasıyla oluşan enerji dalgaları. Birbirlerine ve hareket yönüne dikey v…
Suyun Elektrolizi Formülü H 2 O olan su, elektrolizle bileşenlerine ayrılır ve bir kutuptan hidrojen diğerinden oksijen toplanır. Elektroliz (fizik, kimya) , bir kimyasal bileşik ya da çözeltide, zıt yüklü bileşenleri ya da i…
Elektrolit (fizik, kimya) içinde iyonların var olmasından ötürü elektrik akımı geçirilebilen çözelti ya da eriyik. Elektrolit, serbest iyon içeren ve elektriksel iletkenliğe sahip ortam. Örneğin NaCl (tuz) bileşiği suda çözünürke…
Elektrokimya, elektrik akımı etkisiyle ortaya çıkan kimyasal değişmeleri ve kimyasal tepkimelerde oluşan enerjiyi elektrik üretiminde kullanabilme olanaklarını araştıran bilim dalı. Elektrokimyasal eşdeğer : (kimya) Bir elektrol…
Elektrofor, az ölçüde statik elektrik üreten ve çoğaltan, eskiden kullanılmış bir aygıt. Elektrofor, elektrostatik indüksiyon süreci ile elektrostatik yük üretmek için kullanılan basit bir jeneratördür. Elektrofor
Tuzlu suyun elektrodiyalizi Elektrodiyaliz (kimya) , bir çözelti içindeki pozitif ve negatif yüklü parçacıkların (iyonların) bir elektrik potansiyelinin etkisiyle iyon seçici membranlardan diğer çözeltilere geçmesini sağlayarak hed…
Elektro dinamometre Elektrodinamometre (fizik) hem doğru hem alternatif akım şiddetini ve gerilimini ölçmeye kısaca elektrik enerjisini ölçmeye yarayan aygıttır. 1846'da Wilhelm Weber tarafından icat edilmiş, 1848'de …
(fizik) Elektrik akınının dinamik etkisini inceleyen fizik dalı. Elektrodinamik dalı elektromanyetik etkileşimin teorisini inceler. Elektrodinamikle ilgili. Elektrodinamik fren : (teknik) Manyetik alanı düzenlenebilen elektr…
Elektro akustik bir sinyalin akustikten (sesten) elektriksel forma aktarımını ya da tam tersi olan elektriksel formdan ses formuna aktarımına verilen addır. Yaygın olarak kullanılan mikrofon ve hoparlörler bu işlemin örnekleridir. A…
Elek Elek, iri taneli maddelerle un gibi toz halindeki maddelerin incesini kabasından ayırmak ya da içlerine karışmış yabancı cisimleri temizlemek amacıyla sallanarak kullanılan bir alettir. Genellikle tahta bir kasnağa gerilm…
Ekvator (kırmızı çizgi) Dünyanın dönme eksenine dik ve dünyayı eşit iki bölüme ayıracak biçimde geçen ve dünya yüzeyinde oluşan en büyük çember, eşlek. Ekvatorun çevresi 40.075 kilometre kadardır. Ekvator ile ilgili birleşik…