Talihi yaver gitmeyen, başı beladan kurtulmayan: Derde düşenin başını vurduğu bir kapı olmuş, iflah olmayan dertlere, onmadık insanlara çare bulmuştu. (A. Gerger) Bereketsiz: Onmadık ağaç kış açar çiçeğini... Tedavi kabul etmez, …

Bütün öksüzlere selam olsun Anası ya da hem anası hem babası ölmüş olan (çocuk): Mekke çölünde doğmuş bir öksüzdü O sevgili. Yeryüzüne çöken karanlığı parçalayan bir güneşi alnında getirerek doğdu. (N. Artam) (mecazi) Kimse…

Olta takımı Balık avlamakta kullanılan, ucuna çengelli iğne takılı, at kuyruğu kılından ya da misina gibi naylon tellerden yapılmış iplik: Oltaları atmıştık. Şimdi balıkçı durmadan konuşuyordu. (Faik) Genel anlamda bir olta …

Okyanus Okyanus, birbirinden ana karalarla ayrılan, yeryüzünün büyük bölümünü kaplayan, birçok fiziksel özellikleriyle denizlerden ayrılan geniş su alanları, ana deniz. Okyanus ile ilgili birleşik kelimeler ve anlamları O…

Daha iyi bir duruma girmek, salah bulmak: Düşerse nifakın zerresi bir kişiye, onmak olmaz o kişiye. Hakikat Kitap'tadır, sünnettedir. Eksiği kalmayıp gönül ferahlığına ermek, mutlu olmak, mesut olmak: Akraba evliliğinde almak …

Sevinç ya da hoşnutluk anlatır: Oh, ne güzel bir hava! (örnek cümle) Oh sözcüğü ile ilgili deyimler İçinde "oh" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları: Oh be! : Rahatlama belirtir: Oh be, bitti artık! Oh çekmek : …

Oktan molekülü Kimyada oktan, parafin serisinden, 126 °C'de kaynayan, özgür ağırlığı 0,704 olan, birçok izomerler halinde bulunan renksiz bir hidrokarbondur (Formülü C 8 H 18 ). Benzindeki oktan sayısı, benzinin kendi ke…

Merdane (kalın) ve oklava (ince) Oklava, hamur açmak için kullanılan, genellikle sert ağaçlardan yapılan uzun, ince ve silindir biçiminde bir mutfak aracıdır. Geleneksel olarak unlu mamuller ve yufka açmada kullanılır, hamurun…

Oksihemoglobin Oksijenle birleşip rengi kırmızı olan hemoglobin Oksihemoglobin, akciğerlerde solunum sırasında kandaki hemoglobin molekülleriyle oksijenin birleşmesiyle oluşan bir bileşiktir (oksijen + hemoglobin). Bu kompleks…

Papyon Papyon, yakaya bir çengelle ya da lastik bağla tutturulan kelebek biçiminde kravattır. Genellikle resmi toplantılarda, özel kıyafetler giyildiği zaman takılır. Örnek cümle: Daima beyaz Frenk gömleği giyer, siyah veya kı…

Olefin, etilen, bütilen, propilen gibi yapısına başka bir öğe ya da kök sokulabilen, doymamış hidrokarbonların genel adıdır. C n H 2n formülü ile gösterilir. Alken olarak da adlandırılan olefin, hidrojen ve bir çift bağ ile bağlantı…

Oligarşi Oligarşi kısaca, devlet yönetiminin bir topluluğun ya da bir sosyal sınıfın elinde bulunduğu, bir azınlık yönetimi olan siyasal düzendir. Oligarşi azınlığın hükümeti, demokrasi ise halkın veya halk çoğunluğunun hüküme…

Okaliptüs ağacı, yaprakları ve çiçeği Okaliptüs, mersingillerden, birçok cinsi olan, boyu yüz metreyi aşabilen, toprağın suyunu çekerek yerin bataklık durumuna gelmesini önleyen, kimi türlerinin yapraklarından elde edilen uçuc…

Öküz Hizmete ayrılan enenmiş (erkekliği giderilmiş) erkek sığır: Öküz, tarım ve taşımacılık işlerinde yaygın olarak kullanılan, iğdiş (hadım) edilmiş erkek sığırdır. Çift sürme ve kağnı çekme gibi ağır işlerde dayanıklılığıyl…

Oksitlenme - Paslanma Bir elementin oksijenle birleşmesiyle oluşan bileşik. Oksit giderme : Bir oksit tabakasının ya da bir ortamdaki oksitlerin indirgenmesi işlemi. Oksit kaplama : Alaşım ve metalleri elektroliz ya da baş…

Palaska Palaska, askerlerin bellerine taktıkları, üzerine kütüklük (mermi veya şarjör çantası), kasatura (bıçak), tabanca veya matara bağlamaya elverişli olan özel delikleri bulunan ayarlı kayış, asker kemeri: Şarjörü yerine tak…

Vekaletname örneği Vekaletname, birinin kendi yerine işini görmesi için birisini vekil tayin ettiğini gösteren noterce onaylanmış belgedir. Genel Vekaletname; vekalet verenin, vekile bütün hukuki işlemleri kapsayacak şekilde t…

Nalın (takunya) Hamam gibi tabanı ıslak olan yerlerde giyilen, üstü tasmalı, tabanı dört beş parmak yüksekliğinde ağaçtan yapılmış bir çeşit terlik. Daha alçak olan ve altı yüksekçe ökçeli ayakkabıya benzeyenine de takunya den…

İsim, ad: Ben şimdi onun namına sizden hesap sormaya ve icabında cezanızı vermeye geldim buraya... (İlgili cümle kaynağı: K. Kanok) Ün, şan, şöhret: Namı diyardan diyara yayılmıştı. (derleme cümle) Nama : Adına, kendine, kendi…

Necef taşı Necef taşı, parlak ve saydam, renksiz, ender bulunan bir çeşit kuvars billurudur. Adını çıktığı Küfe civarındaki Necef şehrinden alır. Türkçe de "dağ kristali" olarak da bilinen necef taşında bazen içine k…

Adab-ı erkan (veya adab-u erkan) bir topluluk ya da kuruluş içinde alışılmış, gelenekleşmiş tutum ve davranışların tümü demektir: Demek ki adabı erkanı biliyordu. Evvela kadı konuşsun diye bekliyordu... (örnek cümle) Adap erkan:…

Zeplin, içi hidrojen ve helyum gibi yoğunluğu havadan daha az olan hafif gazlarla doldurulmuş ve istediği yöne gidebilen (güdümlü) bir balon tipidir. Adını yapımcısı Ferdinand von Zeppelin'den almıştır. Zeplin Bir puro …

Kovboy botunda mahmuz Çizmenin ya da potinin topuğu arkasına takılan ve binek hayvanını dürtüp hızlandırmaya yarayan gerisinde düz ya da tırtıllı pulu bulunan demir parçası. Horozların ve birtakım başka kuşların ayakları ard…

Nasihat Nasihat veya öğüt, deneyimlere ve bilgeliklere dayalı olarak verilen, kişilere doğru yolu gösterme ve hatalardan korunma açısından dinlenmesinde büyük faydalar bulunan tavsiye demektir: Dost istersen Allah yeter. Yârân ister…

Namahrem Evlenmelerine dinen ve kanunen izin verilebilen, yani aralarında evlenmeye engel olacak kadar akrabalık bulunmayan kadın ve erkeğin birbirlerine göre durumu, mahrem olmama durumu. Mahrem, evlenilmesi yasak olan çok yakın…

Bir alaşımda ki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi: Bu atölyelerde, altının içindeki yabancı alaşımlar, kal işlemi denen eritme yöntemiyle arıtılmaktaydı: Yani bu atölyeler antik çağı…

Bir işlemden sonra metal yüzeyleri su ile yıkama. (tıp) Bir organı sondayla yıkama işi: Fokal enfeksiyon odağı olan bu kitlenin tamamen uzaklaştırılmadıkça, hastalığın iyileştirilemeyeceği düşüncesi ile trepanasyon açıklığından s…

Kafakol güreşte, rakibin bileğini koltuk altında sıkıştırırken, öbür elle ensesinden sıkıca tutup, ani bir dönüşle omuz üzerinden aşırmaya ve sırtını yere getirmeye dayanan bir oyun. (Birini) Kafakola almak : (deyim) (Birini) Tü…

Lam ve lamel camları Lam, mikroskop altında incelenecek maddelerin, üzerine konulduğu ya da yayıldığı, dar ve uzun, yassı cam parçası. Lamel, lam üstüne konularak mikroskop altında incelenecek cismin üstüne kapatılan küçük, …

Kalaylı bakır kap 232 °C derecede eriyen, atom numarası 50, atom ağırlığı 118,7 olan, gümüş beyazlığında, 7,29 yoğunluğunda, kolayca dövülüp biçim verilebilen yumuşak bir element. Kalay, bakır kapları kalaylamak vb. birçok iş…

Açıortay Bir açısal bölgeyi, ölçümleri birbirine eşit iki bölgeye ayıran ve "n" harfiyle gösterilen doğru parçası: Üçgenin iç açıortayları bir noktada kesişir. Açıortay düzlemi : Açıortayı içeren ve açısal bölgeye…

Vaşak (Avrasya vaşağı) Vaşak, kedigillerden, yaklaşık 1 m uzunluğunda, sivri kulaklı, dişleri ve tırnakları keskin, tüyleri kül rengi ve kara benekleri olan çok yırtıcı bir hayvandır. Kedi ailesinin bir üyesi olan Vaşak Kuze…