Tencere Ateş üstünde içinde yemek pişirilen genellikle madenden kapaklı ve kulplu kap: Ateş üzerinde kapkara bir tencerede yemek pişiriyordu. (E. Çöl) Bu kabın aldığı kadar: Her gün dostlarımız tencere tencere yemek getiriyor…
Yolcu yolunda gerek Yolculuğa çıkmış, yolculuk halinde olan kimse: Tren yolcusu. Otobüs yolcuları. Yolculuğa çıkmaya hazırlanan, yolculuğa çıkacak olan kimse: O bugün yolcudur. (mecazi) Doğması beklenen, doğması yakın olan …
Vücutta herhangi bir etkiyle oluşan ve az çok tehlikeli olan yarık, kesik: Kurşun yarası. Bıçak yarası. Yüzünde bir yara var. Bir şeyde, bir dış etkiyle oluşan ve tehlikeli olabilen yarık, hasar: Geminin gövdesinde yara açıldı. Bu…
Buğday tarlası Tarla, tarıma elverişli, genellikle sınırlı ve belirli bir toprak parçasıdır. Tarlalar, çeşitli türde bitkilerin, meyvelerin, sebzelerin ve tahılların yetiştirilmesi için uygun koşulları sağlayan, toprağın düzenl…
Yoğurt Bir miktar ısıtılan süte maya katılarak ya da önceki yoğurttan bir eklenerek sütün fermente edilmesiyle elde edilen, beyaz, koyu kıvamlı, protein değeri yüksek bir süt ürünü: Yoğurdun anavatanı Anadolu yani yaşadığımız …
Yengeç Yengeç, denizlerde, tatlı sularda ve bazı kara bölgelerinde yaşayan, sert kabuklu, on ayaklı bir eklembacaklıdır. Eklembacaklılar sınıfında yer alan bu canlı, yan yan hareket etmesiyle tanınır. Astrolojide Yengeç burcu, duygu…
Uzun bir yol Bir yere gitmek için üzerinden ya da içinden geçilen yer, tarik: Karayolu, demiryolu, denizyolu, havayolu vb. Karada bu amaç için açılan geçecek yer: Yeni yollar yapılıyor. Köy yolu, asfalt yol vb. İçinden ya da üstü…
Teke İki yaşından büyük erkek keçi: Hemen sağ yanında bir tekenin melediğini işitti. Teke, sivri sakallı bir tekeydi. (H. Durucan) Bir karides türü. Melez tüylü deve denilen Asya Afrika birinci kuşak melezinin erkeği ile Af…
At yiğidin yoldaşıdır Güçlü, yürekli, korkusuz, mert, kahraman (kimse): Yiğit olan yiğit kurt gibi bakar / Düşmanı görünce ayağa kalkar / Kapar mızrağını meydana çıkar / Yiğidin ardında duran olmalı (Karacaoğlan) Delikanlı, genç er…
Şimşek Buluttan buluta elektrik boşanırken oluşan apansız, geçici, kırık çizgi biçimindeki güçlü parlama, ark: Korkunç bir şimşek çaktı. Bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı (B. Fırat). Şimşeğin huyu, göz kamaştırıcı…
Tövbe İşlenmiş bulunan bir günah ya da suçtan pişmanlık duyup bir daha işlemeyeceğine karar verme. (din) Bu günahların affını da dileyerek bu kararı alemlerin Rabbi olan Allah'a arz etme: Bilmiyorlar mı ki, kullarının t…
yar: Deniz, göl, ırmak gibi su kıyılarında ya da karada dağlarda olan dik ve yüksek yer, uçurum: Tek ineği yardan uçtu / Pekmezine fare düştü / Kaymağını gedek içti / Tutuldu dili Şaban'ın. (Âşık Cinasi) yâr: Sevgili: Nazl…
Tazı Tazı (zooloji) , özellikle tavşan gibi hızlı ve çevik av hayvanlarını yakalamada kullanılan, uzun bacaklı, ince ve sivri burunlu, karın yapısı yay gibi içe çekik, zarif görünümlü ve koşu hızıyla tanınan bir av köpeği cins…
Varlığı olmayan, mevcut bulunmayan: Evde benden başka kimse yok. Varlığı olmayan şey, yokluk: Sen yok nedir bilmez misin? "Hayır" anlamında kullanılır: — Gittiler mi? — Yok daha gitmediler. Birinci cümleyi çelen ikinci …
Karşılığı sonra ödenmek üzere (yapılan alışveriş): Sabah kahvaltılıkları, çay, şeker, yağ, salça gibi malzemeleri bakkal Tahir'den veresiye alıyorlardı. Borçlarını ise babasından aldıkları emekli maaşıyla, yani üç aydan ü…
Telli Turna Kuşu Gözünün arkasındaki tüyler nedeniyle telli denilmektedir. Turna, turnagiller familyasından, genellikle Anadolu, Avrupa ve Kuzey Afrika bölgelerinde yaşayan büyük ve zarif bir kuş türüdür. Yaklaşık 140 cm boya …
Yıldız şekli ve yıldızlar Güneş, ay ve parlak gezegenler dışında gökyüzünde görülen ışıklı cisimlerden her biri: Doğrusu Şı'râ yıldızının Rabbi de O'dur. (Necm-49) (gökbilim) Güneş sistemi dışında bulunan ve çok uzakta o…
Toz fırtınası Maddenin gözle zor seçilir derecede ufalanmış parçaları: Altın tozu, demir tozu, kükürt tozu vb. Yerden kalkıp başka yüzeylere konan çeşitli maddelerin ince, ufacık tanecikleri: Arabanın üzerinde bir karış toz v…
Yedi sayısı Altıdan bir fazla: Yedi gün bir hafta. Altıdan sonra gelen sayının adı ve bu sayıyı gösteren rakam: 7, VII. (tasavvuf, din) Kutsal sayılardan biri (Arapça: ٧ ): Yedi gök, yedi iklim, yedi kıta, yedi deniz, yedi…
Son Şimdiki zamana en yakın olan geçmiş: Son zamanlarda çok üzgündü. Onu en son ne zaman gördün? En arkada bulunan: Son vagon, son sıra vb. Artık ondan ötesi ya da başkası olmayan: Peygamberimiz son din olan İslamiyet’in tem…
Sinek (zooloji) Çiftkanatlılardan, altı ayaklı birtakım uçucu böceklerin genel adı: Bazen o kadar sinir bozucu oluyorlar ki neden yaratıldıklarını soruyoruz. Ancak şunu bilmeliyiz ki sinekler olmasa hastalıklardan kıvrana kıv…
Süt Kadınların ve memeli dişi hayvanların yavrularını beslemek için memelerinden gelen ve memelerindeki bezler tarafından salgılanan, besin değeri yüksek, tatlımsı beyaz sıvı: Anne sütü. Pastörize inek sütü. Keçi sütünden yoğu…
Surat asmak Kafanın, alın, gözler, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölümü, yüz, çehre: Emin olduğum tek şey, ağzım açık bir şekilde alık alık adamın suratına bakıyor olduğumdu. (Z. D. Balcı) (mecazi) Asık yüzlülük…
Bir soru cümlesiyle birinden bir şeyle ilgili bilgi istemek, sual etmek: "Yanında kim vardı?" diye sordu. (O. Diler) Bir işin yolunda olup olmadığı hakkında karşısındakinden kanı verecek açıklama istemek: "Bunun ne i…
Ses Kulağın duyabildiği titreşim: Normal bir kulağın duyabileceği ses frekansı aralığı 20 ile 20000 hertz arasında değişir. İletişim sistemlerinde iyi bir ses niteliği için 300 ile 3400 hertz arasındaki frekanslar yeterli olm…
Sırt İnsanın arka tarafında enseyle kuyruksokumu arasındaki uzun bölüm. Omurgalı ve omurgasız hayvanlarda karnın aksi yanında bulunan ve boyundan kuyruğa kadar uzanan üst kısım: Atın sırtından inmek. Devenin sırtına binmek. Eşeğin…
Sır Kimseye söylenmemesi, gizli tutulması gereken şey: Sır senin esirindir, söylersen sen onun esiri olursun (Hz. Ali). İki kişinin bildiği sır değildir (Söz). Üç kişi bir sırrı saklayabilir ama ikisi ölüyse (Söz). Aklın ermediği…
Sepet (1) Saz, kamış, ince dal gibi esnek şeylerden yapılmış, çoğu zaman yiyecek taşıma işlerinde kullanılan, saplı ya da sapsız, türlü biçimlerde örme kap: Elma sepeti, yumurta sepeti, piknik sepeti vb. İnce esnek dallardan ö…
Sel felaketi Sürekli yağmurlardan ya da eriyen karlardan oluşup önüne ne gelirse alıp götüren taşkın su, su taşkını: Yeleleri dalgalı vahşi atlara benzeyen çamurlu sel suları, çürümüş otları, yaprakları, molozları, yağma malı gibi ö…
Gönül şenliği, gönül rahatlığı, huzur, kedersizlik, kaygısız ve sakin olma: Sefa sürmek yalnızca mal mülk, para demek değildir ki, bilâkis fakir ama onurlu, imanlı bir hayatın olabilir. O zaman da ruhun sükûnet içinde, sefa içinde …
Tilki ile ilgili deyimler ve anlamları Tilki uykusu İçinde "tilki" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler: Tilki gibi : Kurnaz kimse: Düşmana karşı yerine göre kurt gibi güçlü, ayı gibi acımasız…
Umut etmek Olması arzu edilen bir şeyin gerçekleşmesi ihtimalinin verdiği ferahlatıcı duygu, ummaktan doğan iç rahatlığı, ümit: İnsan umutla yaşar. Bu duyguyu uyandıran kimse veya şey, ümit: Son umudum sensin.
Turuncu ve yeşil arasında bir renk, limon kabuğu rengi, kükürt rengi: Seherde açılır güllerin hası / Sarı çiçek yaylaların libası (Aşık Veysel). (Yüz için) Soluk, solgun: Bir acısı varmış gibiydi yüzü; sarıydı. (M. Şahin) Sarı saç…
Bir şeyin yukarıya, göğe doğru olan yanı: Otobüsün üstü, toprağın üstü vb. Bulunma: Anahtar kapının üstünde. Bir şeyin dış yüzü, yüzey: Şeftalinin üstü tüylü olur. Yoğurdun üstü kaymak bağlar. Giysi: Üstünü kirletmişsin. Üstünü d…
Tembellik ile ilgili deyimler ve anlamları Tembel teneke İçinde "tembel" kelimesi geçen veya o anlama gelen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler: Tembel tembel : Tembel bir biçimde: Tembel tembel oturan kims…
Dünyanın En Uzun Adamı Zhao Liang 2,46 metre İki ucu arasındaki mesafe çok olan, kısa karşıtı: Uzun cetvel, uzun boy. Zaman alarak çok süren: Uzun ömür, uzun vade, uzun yol vb. Ayrıntılı: Uzun iş, uzun söz vb. Bir boyutu ö…
Gidilmesi çok süren, çok ötelerde olan, ırak: Uzak bir ülke. İşim eve uzak. Arada çok zaman bulunan: Uzak bir gelecek. Yeteneği, gücü ya da hükmü yetişmez: O, bu kitabı anlamaktan uzaktır. Olasılığı az olan: Ben bu işi çok uzak …
Şaşkın Ne yapacağını bilemeyecek derecede düşünce karışıklığına uğramış: Şaşkındım, o kadar şaşkındım ki konuşamıyordum. O; ona cevap vermemi istiyordu ama ağzımı açıp iki kelime dahi edemiyordum. (B. Çivicioğlu) Akılsız, ser…
Uyku İnsan ve hayvanda bitkisel yaşamın sürüp gitmesiyle birlikte dış dünyayla ilginin geçici bir süreyle ve isteyerek kesilmesi durumu; genellikle gözlerin kapanması, vücudun kendisini koyuvermesiyle beliren dinlenme durumu: Deri…
(gökbilim) Dünya'nın, Güneş çevresinde tüm bir dolanım yapması için geçen zaman birimlerin biri; on iki aya bölünür, 1 Ocak'ta başlar 31 Aralık'ta biter ve yaklaşık olarak 365 gün 5 saat ve 49 dakika sürer. (gökbilim)…
Beyaz yavru tavşan (zooloji) Kemirgen memelilerden, çok hızlı koşan, eti yenen, kedi büyüklüğünde, kocaman uzun kulaklı, iri gözlü, ön bacakları arka bacaklarından kısa olan bir kır hayvanı. Değerli ağaçlar üzerine oyma yapa…
Rüşvet almak ve vermek Rüşvet, bir kişinin görevini, yasalara veya kurallara uygun şekilde yerine getirmek yerine, kendisine teklif edilen para, mal ya da menfaat karşılığında istenilen şekilde yapmasıdır. Bu durum, kamu görev…
Saman Ekinlerin, tahılların ve diğer olgunlaşmış otsu bitkilerin taneleri ayrıldıktan sonra geriye kalan ve hayvanları beslemekte kullanılan, ezilmiş, kırılmış ve kurumuş saplara verilen ad: Sahipsiz bir evin ahırına atları bağ…
Koyun postu (pösteki) Tüyleri alınmadan terbiye edilmiş hayvan derisi: Koyun ya da keçi postuna pösteki adı verilir. (mecazi) Tarikatlarda şeyhlik makamı: Hacı Bektaş postu. (mecazi) (Yermeli bir anlamda) Makam, mevki: Post kav…
sağ (I) Vücutta, kalbin bulunduğu tarafın karşı yanında olan, sol karşıtı: Sağ el, sağ bacak, sağ göz vb. Bu taraftaki yön; kuzeye bakan bir kimsenin doğusunda kalan yön; akrep ve yelkovanlı bir saatte, saatin merkezinde duran ve …
Pişmiş kelle gibi sırıtmak İçinde "pişmek" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları: Pişirip kotarmak : Bir işi eksiksiz sonuçlandırmak, tamamlamak. Pişkinliğe vurmak : Kötü bir davranışa ya da söze aldırmamak; ke…
Pirinç taneleri Buğdaygillerden, yetişmesi için köklerinin bol su içinde kalması gereken bir bitki ve bunun, kabuğundan ayrılmış, pilav, çorba ve daha başka yemeklerde kullanılan beyaz tanesi: Tosya pirinci.
Pire Pire, insan ve hayvan kanı ile beslenen, küçük ve kanatsız bir asalak böcek türüdür. Uzun ve güçlü arka bacakları sayesinde zıplayarak çok hızlı hareket edebilir ve konakçıları arasında kolayca yer değiştirebilir. Genellikle tü…
Taş Bazı kayalardan, kayaçlardan kopan ya da koparılan ve irileri türlü yapı işlerinde kullanılan, sert ve katı madde: Kırma taş, kaldırım taşı, parke taşı vb. Kimi işlerde kullanılmak için hazırlanmış taş: Değirmen taşı, bin…
Rüzgar (yel) ile ilgili deyimler ve anlamları Rüzgar İçinde "rüzgar ve yel" kelimeleri geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler: Rüzgar almak : Rüzgar esen bir yerde bulunmak: Bu ev çok rüzgar alıyor. Rüz…
Sofra tuzu Kimyasal adı sodyum klorür (NaCl) olan, yemeklere tat (tuzluluk) vermek için katılan, ya kaya tuzu şeklinde kütle durumunda bulunan ya da içinde erimiş olduğu deniz suyu gibi sulardan ayrıştırılarak elde edilen inorganik …
Sen/sana ile ilgili deyimler ve anlamları Sen İçinde "sen" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları: Sen bilirsin (siz bilirsiniz) : Öyle olsun; nasıl uygun görürsen öyle yap (yapınız). Sen giderken ben geliyord…
Tek başına Eşi olmayan, biricik, yegane: O bu kentin tek sanatçısıdır. Tepedeki tek ev. Yalnız, yalnızca, salt: Ama üç hayduda karşı, benim, tek başıma elimden ne gelirdi. (F. Edgü) (matematik) İkiyle bölünemeyen sayı, tek …
Tebdili mekanda ferahlık vardır atasözü, uzunca bir süre hep aynı yerde yaşamaktan sıkılan kimsenin başka bir yere gitmesi onu üzüntü ve sıkıntılarından kurtarır anlamına gelir: Kalktı "Tebdili mekânda ferahlık vardır" diy…
Parmak isimleri İnsanda, bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların uç bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri. İnsan parmakları şu şekilde sıralanır: başparmak, işaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı ve serçe…
öz (I) Herkesin "ben" derken anlattığı tinsel varlık, kendi, kişi, nefis, zat. (mecazi) Bir şeyin temel öğesi, künh, zübde: Yazının özü. (botanik) Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan haf…
Sahip bulunduğu veya kendine pay çıkardığı bir şeyden abartılı bir şekilde bahsetmek, iftihar etmek: Oğlundan söz ederken iyice çekilmez oluyor. Ağzını büze büze, gözlerini belerte belerte övünüyor oğluyla. (S. Menekay) Bir niteli…
Omuz Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm: Omuz, insan vücudunda boyun ile kol arasında yer alan, kürek kemiği, köprücük kemiği ve üst kol kemiğinin birleşimiyle oluşan, kolun hareket kabiliyetini sağlayan ve aynı z…
Serseri mayın Serseri mayın denizcilikte, döşendiği yerdeki bağlantının kopması sonucu yüzeye çıkarak akıntı ve rüzgarın etkisiyle deniz üzerinde serbestçe rastgele dolaşan mayın demektir. Deyim olarak ise hiçbir iş görmeden g…
Turist Ömer Selamı (Sadri Alışık) Birine rastlanıldığı, yanına varıldığı ya da yanından uzaklaşıldığında kendisine sözle ya da işaretle yapılan nezaket, saygı, dostluk işareti, esenleme: Size bir selâm verildiği zaman, ondan d…
Olmak ile ilgili deyimler ve anlamları Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu (Söyleyen: Shakespeare) İçinde "olmak" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları: Olacak gibi değil : Olacağa benzemiyor, öyle görünü…
Boyutları benzerlerine kıyasla daha kısa olan, büyük karşıtı: Küçük tencere, küçük balkon, küçük ayakkabı vb. Daha az yaşlı: Küçük dayı, küçük kardeş vb. Niceliği az olan, nicelikçe önemli ölçüde olmayan: Küçük bir para. Küçük bir…
Sevimli kuzu Koyun yavrusu: Sürünün ardında bir koyun meler / Koyunun feryadı bağrımı deler / Akkoyun da gelmiş kuzusunu ister. (Pir Sultan Abdal) Bir meyve ya da sebzeye bitişik olan küçük meyve ya da sebze: İncirin kuzusu,…