Yar nedir? Yâr ne demektir? Yar ile ilgili atasözleri, deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0

yar:

  1. Deniz, göl, ırmak gibi su kıyılarında ya da karada dağlarda olan dik ve yüksek yer, uçurum: Tek ineği yardan uçtu / Pekmezine fare düştü / Kaymağını gedek içti / Tutuldu dili Şaban'ın. (Âşık Cinasi)

yâr:

  1. Sevgili: Nazlı yâr kölen olayım / Kabul eyle kul yerine (Karacaoğlan).
  2. Dost, tanıdık: Dost dost diye nicesine sarıldım / Benim sadık yârim kara topraktır (Âşık Veysel)
  3. Yardım eden, yardımcı: "Allah'tan başka yârim yoktur." (Şemseddin Sami)
  4. (müzik) Türk müziğinin eski makamlarından biri.

Yar ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "yar ve yâr" kelimeleri geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Yardan atmak: Bir kimseyi tehlikenin içine atmak, kazaya uğratmak: "Arkanda ben varım korkma!" diye çocuğu silah kaçakçılığına itti. Oğlan yakalanıp kodese düşünce, bir gün olsun görmeye gitmedi. İhsan'ı böylece Ali Ağa yardan attı. (K. Yedekçioğlu)
  • Yâr olmak: Yardım etmek, yararlı olmak, hayrı dokunmak: Türkmen obasından bir kadınla evlenmişti ama dünya ona yâr olmadı, öldü. (H. N. Atsız)
  • Yâr olup bar olmamak: Yük olmayacak şekilde dost olmak: Dostlarına yâr ol, bar olma! (N. Aydeniz)
  • Yârdan mı geçersin, serden mi?: Eşit değerde iki şeyin birinden geçmek zorunluluğu karşısında söylenir: Biryanda Duvar Ahmet, biryanda Sait Hopsayit. Yardan mı geçersin, serden mi? (A. Nesin)
  • Yârü âğyâra karşı: Ele güne karşı, dosta düşmana karşı: Maazallah böyle bir yola sapılırsa akıbet ne olur, kendimizi yâr-u âğyâra karşı gülünç etmiş ve hüsrana düşmüş, oluruz. (İlgili cümle kaynağı: M. Ş. Esendal)
  • Bekle yârin köşesini: Yakında gerçekleşeceği beklenmeyen umutlar için söylenen bir söz: Borcunu ne zaman ödeyeceğini sordum. Henüz işlerini yoluna koymamışmış! Hasılı, bekle yârin köşesini... (N. Muallimoğlu)
  • Felek yâr olursa: "Bir terslik çıkmazsa, şartlar uygun giderse" anlamında kullanılan bir söz: Sonra da eğer felek yâr olursa Bursa'ya gidip, oradan da gene İstanbul'a dönüp, oradan da Ankara'ya gidip, oradan da bir geziye çıkacağım. (M. Ş. Esendal)

Yar ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "yar ve yâr" sözcükleri geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Yar, yıkıldığı gün tozar*: Bir felaket meydana geldiği anda, büyük bir tepki ve panik yaratır. Ondan sonra, durumun eski ağırlığı kalmaz.
  • Yâr alırsa canımı, bahşetmiş olur canımı: Sevdiği uğruna can vermenin bir kayıp değil, aksine bir armağan olduğunu ifade eder. Seven için en büyük fedakârlık, sevdasına canını adamakla anlam kazanır.
  • Yâr beni ansın bir koz ile, o da çürük çıksın*: Bir dostun verdiği armağan küçük ve değersiz olsa bile verilen kişinin hatırlandığını göstermesi bakımından çok değerlidir.
  • Yâr elinde yara sarmadan onulur: Sevgilinin şefkat ve ilgisinin en büyük merhem olduğunu belirtir. Aşk, en derin yaraları bile iyileştirir.
  • Yâr elinden bellidir: Gerçek sevginin ve sevgilinin davranışlarından hemen anlaşılacağını ifade eder. Sevenin hâli, sözüne gerek bırakmadan sevgisini gösterir.
  • Yâr kusuruna bakan yâransız kalır: İnsanların daima kusurlarını görmeyi alışkanlık haline getirmiş kimseler, başkaları tarafından pek sevilmezler.
  • Yârdan geçmez, serden geçer: Birbirine büyük bir sevgiyle bağlı kimseler zarar göreceklerini bilseler bile sevdikleri için her türlü fedakarlığa katlanırlar.
  • Yârin ayıbını yâran örter: Seven kişinin sevdiğinin kusurlarını başkalarına belli etmeden koruyacağını ifade eder. Gerçek sevgi, kusur görmekten ziyade kusuru gizlemeyi gerektirir.
  • Ağlamakla yâr ele girmez*: Kişi çok sevdiği şeye yalnızca özlemini çekmekle kavuşamaz, onu elde etmenin yollarını bulmalıdır.
  • Ana evladını atmış, yar başında tutmuş: Annelerin çocuklarına kızgınlıkları merhametlerinden ötürü bir yere kadardır ve anneler o sınırı hiç geçmezler, geçemezler.
  • Ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz*: İnsanlar için anne kadar güzel, cana yakın, candan dost yoktur: "Ana yücedir". "Toprak Ana"dır, "Ana Kucağı"dır, "Anavatan"dır, "Anadil"dir, "Ana gibi yâr, Bağdat gibi diyar olmaz"dır ve "Ana başa taç imiş, her derde ilaç imiş / Bir evlat pir olsa da, anaya muhtaç imiş." "Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar"dır, "Ana gözü yürekten bakar"dır. Biliriz ki, şefkat ve merhamet önce anadandır; onları anaya veren de yüce Yaradan'dır.
  • Ayıpsız yâr arayan, yârsız kalır* (Yârsız kalır cihanda ayıpsız yâr isteyen): Hatasız güzel olmaz, "Eşim kusursuz olmalı" diyen eş bulamaz.
  • Baktın yârin yâr değil, terkini kılmak ar değil: Değer verdiğin kişinin sadakat ve samimiyetini yitirdiğini gördüğünde ondan ayrılmanın ayıp sayılmayacağını ifade eder. Asıl, kötüye bağlanmak utançtır; yanlış insanı bırakmak değil.
  • Ben ölürsem yâre ne, yâr ölürse çare ne?: Sevilen kişiden ayrı kalmanın her durumda çaresiz bir acı olduğunu ifade eder. Seven için kendi ölümü de sevdiceğin ölümü de aynı derttir; ikisi de tesellisizdir (?).
  • Cihanda yâr ol, bar olma: Dünyada sevilen, destek olan biri ol; kimseye yük ve sıkıntı verme anlamını ifade eder. İnsan, faydalı olmalı; başkalarına yük olacak davranışlardan kaçınmalıdır.
  • Dertlilerden dert, güzellerden yâr eksik olmaz: Güzel ve değerli şeyleri elde etmek isteyen çok olur. Talihsiz kişinin de başından dert eksik olmaz.
  • Deveyi yardan uçuran (düşüren) bir tutam ottur*: Küçük bir açgözlülük, kimi zaman çok büyük zarara yol açabilir.
  • Dut kurusu ile yâr sevilmez*: Ancak büyük fedakârlıklarla elde edilebilecek güzel bir şey, fedakârlık yapılmadan ucuz ve değersiz şeylerle elde edilemez.
  • El için ağlayan gözden olur, yâr için dövünen dizden: Yabancı için dökülen gözyaşı boşa giderken, gerçek sevgili uğruna çekilen dert insanı yıpratır ama kıymetlidir anlamını ifade eder.
  • Felek Mustafa'ya yâr olursa neler olur: Talih yaver giderse en garibanın bile kaderinin değişebileceğini anlatır. Şans bir gün yoksula veya mazluma gülerse, herkesin hayal edemeyeceği büyük işler gerçekleşebilir.
  • Gül dikensiz yâr engelsiz olmaz: Sevgililer birbirlerine ulaşıncaya kadar türlü engelleri aşmaları gerekir.
  • Hastayım nar isterim, gül yüzlü yâr isterim: Hastalık veya sıkıntı zamanlarında bile insanın güzelliklere ve sevdiklerine olan ihtiyacının azalmadığını, aksine artabileceğini belirtir.
  • İnsana ana ata gibi yâr olmaz: Hiç kimse ana babasından gördüğü sevgi ve şefkati başkalarından göremez.
  • İnsana kardeş gibi yâr, Irak gibi diyar olmaz: Kardeşler arasında ufak tefek anlaşmazlıklar da olabilir ama kardeş kardeş için her türlü fedakarlığı yapar.
  • Kâr mı tatlı yâr mı tatlı, evvela kâr sonra yâr: Çıkarcı insanlar kendi menfaatlerini sevdiklerinden bile önde tutarlar.
  • Kardeş kardeşi atmış, yar başında tutmuş*: Kişi kardeşine büyük bir kötülük yapsa, bunun ona çok zarar verdiğini görünce pişmanlık duyarak yardımına koşar.
  • Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur*: Gözü doymayan hırslı insanlar küçük bir çıkar için bütün varlığını tehlikeye atar.
  • Kötüye dert mi eksik, güzele yâr mı eksik: Kötü insanların sürekli sıkıntı içinde olduğunu, güzel ve iyi insanların ise sevilmeye ve değer görmeye layık olduğunu ifade eder.
  • Ne severim yârim ne sorarım hâlin: Beni ilgilendirmiyor, onunla hiç alâkadar değilim, olmak da istemiyorum.
  • Ne yârdan geçer (geçilir) ne serden:
    1. Elde etmek istediği şey özveriyi gerektiren birinin, özveriye katlanmadığını, bununla birlikte istediğinden de vazgeçmediğini anlatır: Memduh bey, iki cami arasında kalmış beynamaz. Yukarı tükürse bıyığı, aşağı tükürse sakalı. Ne yârdan geçiyor, ne de serden. (A. S. M. Alus)
    2. İnsan ne kendinden ne de sevdiklerinden kolay kolay vazgeçemez veya sevdiği istediği iki şey arasında ayrım yapamaz ikisini de ister anlamında kullanılan bir söz: Ne yârdan, ne serden geçiyor; hem Batılılaşmayı şart görüyor, hem de manevi değerlerimizin korunmasını istiyordu. (M. A. İnan)
  • Oğlan babaya, kız anaya yâr olur: Erkek çocuk babasına, kız çocuğu da annesine özenir ve düşkün olur.
  • Talihi yâr olanın yâr sarar yarasını: Şansı yaver giden kişinin dostlarından yardım görüp sıkıntılarını kolayca atlatacağını ifade eder.
  • Yaramazla yâr olma, iyilerden ibret al: Kötü huyları olan kimselerle yakınlık kurma; dürüst, iyi huylu kişilerle arkadaş ol, onlar gibi olmaya çalış.
  • Yardımcısı yâr olanın sabanına dünya dar olur: İnsan yaptığı işlerde sevdiği, güvendiği kişiden destek görürse o işi azimle kısa sürede bitirir.