Küskü Taş ya da duvarda delik açmakta, ateşi karıştırmak vb. işlerde kullanılan, sivri uçlu, uzun, ağır demir: Şayet taşı tekrar yerine koyamazsak pek güçlüğü yok; balta ve küskü ile onu kaldırır, aşağıya yuvarlarız. (R. H. K…
Genel olarak batı, maşrık karşıtı. Örnek: Mağripten (batıdan) maşrıka (doğuya) dünyanın ucu / Sarrafı bilir altını, tuncu. (Pir Sultan Abdal) Afrika'nın, Mısır dışındaki kuzey ülkeleri. Kuzeybatı Afrika bölgesi. Afrika …
Leff-ü neşr, edebiyatta şiirde bir beytin ilk mısrasında zikredilen iki veya daha fazla şeyle ilgili olan kelime ve kavramların ikici dizede yer alması sanatıdır. Leff ü Neşr Örnekleri: Sakın bir söz söyleme, yüzüme bakma sakın,…
Ayırma, ayrılma. Bir bütünden bir parça ayırma. Bir arazinin bölünmesi parsellere ayrılması. (hukuk) Hisselerin belirlenmesi, bölüştürme, ayırma. (biyoloji) Salgı. Osmanlı Devlet'inde tımarın altı bin akçeden fazla olanı…
Kudüs Mekteb-i İdadisi İdadi, eskiden aşağı yukarı lise derecesindeki okul. Sözlük anlamı "hazırlamak" olan İdadi, başlangıçta kendisinden üstün bulunan her hangi bir mektebe öğrenci hazırlayan ve yetiştiren okullar …
Kuşatma, sarma, bir şeyin etrafını çevirme, çevreleme: Biliniz ki, O her şeyi ihata edicidir. (Fussilet Suresi 54. Ayet) (mecazi) Kavrayış, anlayış, algılama: O'nu gözler ihata edemez; O (nun ilmi) ise bütün gözleri ihata ede…
İç yan. İçinde, arasında: Kuşlar içre (arasında) bülbül gibi kuş olmaz. Bütün anlamları anlamlandıran bir anlam isteriz; bu dünyadaki varoluşumuzu açıklamak, deryalar içre (içinde) bir katre olmanın dayanılmaz uçuculuğunu giderm…
İhram Haç kıyafeti (elbisesi). Hac veya umre için Kabe'ye girerken erkek hacıların örtündükleri geniş, beyaz yünlü çarşaftan dikişsiz ve iki parça örtü. Kadınlar için ihram gibi özel bir giysiden söz edilmemiş olmakla be…
İhdas, hiç yapılmamış, hiç olmamış bir şeyi ilk kez ortaya koyma, yeni bir şey meydana çıkarma: Etiyopya'daki ilk Osmanlı Başkonsolosluğu 4 Nisan 1912 tarihinde Harar kentinde ihdas edilmiştir. (İlgili cümle kaynağı: Numan Hazar…
İfna, yok etme, ortadan kaldırma; bitirme, boşu boşuna harcama, tüketme: Yakalarını adaletin pençesinden kurtaracaklarını, bir masumla beraber hak ve hakikati de ifna edebileceklerini ümit ediyorlar. Bunda muvaffak olamayacaklardır.…
İdeoloji İdeoloji, (felsefe ve toplum bilim) herhangi bir topluluğun, toplumun, sınıfın vb. kendi maddi yaşam koşullarından kaynaklanarak yaşamına yön veren sistemli düşünce, inanç ve düşünüş biçimlerinin tümü. Belli bir tut…
Evcil büyük bir iguana İguana, (zooloji) İguanagillerden, dili kalın ve ağız tabanına yapışık, göz kapakları hareketli, sivri parmaklı, sıcak tropikal bölgelerde yaşayan ve eti yenilebilen iri kertenkele. Ağaçlarda yaşayan …
(sıfat, felsefe) Varlığın içinde bulunan, varlığın yapısına karışmış olan, mündemiç: Başlangıç maddesi ve ona içkin yasalar, bunları var edecek potansiyeli taşıdığı içindir ki bunlar var olabilmişlerdir. (Caner Taslaman) Yalnızca…
Daima haktan, doğru bildiği şeyden ayrılmayan, doğrudan şaşmayan, doğrucu, hakperest: Gösterdiği bu haksever ve alicenap yaklaşım karşısında benim diyecek fazla bir şeyim olamazdı. (A. K. Saran) Hakseverlik : Haksever olma durumu,…
Hakşinas, herkesin hakkına saygılı olan, hakkını gözeten, haktanır: Bağından koparıp yediği üzümün parasını kütüğün dibine bırakacak kadar hassas ve hakşinas olan Türk, asla müstemlekeci olmamış ve her fethettiği ülkeye de içtimai n…
Hakeza, bunun gibi, öyle, aynı biçimde, böyle anlamlarında kullanılan bir zarftır. Örnek cümleler: Saç ve sakal ve hakeza (aynı biçimde) kaşlarının bir tek telinde siyah bir nokta göremezsiniz. Eve sürekli erzak taşınırdı. Yatak…
Galibarda rengi Galibarda, mora kaçan bir çeşit kırmızı renk. Galibarda (fuşya) rengi kırmızı ve mavi ışığın eşit oranlarda karıştırılması ile elde edilen mor bir renktir. Bu renk daha çok İngilizce isminin okunuşu olan &quo…
Halaza, ekinler biçilirken tarlaya dökülen tanelerden ertesi yıl kendiliğinden yetişen seyrek ekin: Halaza sözcüğü Türkçe Sözlükte var. Yalnız Kuzey-Doğu Bulgaristan'da bu sözcüğün anlamı daha geniştir: halaza çıkmış domates, bi…
Galvanoplasti Elektroliz ile metal kaplama Galvanoplasti, metal yüzeyleri elektroliz işlemiyle başka bir metalle kaplama, elektrikli kaplama. Bir elektrolit içine bir maden batırıp, elektrotlardan akım geçirerek, batırılan …
GAMET - İnsan üreme hücreleri Gamet, (biyoloji) Bitki, hayvan ve insanda cinsel bakımdan farklılaşmış üreme hücresi. Eşeyli döl vermede aynı türden iki varlığa ihtiyaç vardır: erkek ve dişi; bunlardan oluşan gametler birleşe…
Galvanometre (fizik) Galvanometre, mıknatıslı ibresinin sapmasıyla, bağlandığı devredeki küçük (miliamper düzeyindeki) elektrik akımlarını gözlemeye ya da şiddetini ölçmeye yarayan aygıt: Termo galvanometre. Optik ses kaydı…