Kelamı kibar, büyük bir kimsenin atasözü niteliği kazanarak yaygınlaşan hikmetli sözü demektir. Din büyüklerinin, büyük devlet adamlarının, ulu kişilerin, ahlakçıların söylediği kısa ve özlü sözler için kullanılan kelam-ı kibar, söy…

Kur'an-ı Kerim'in başka bir adı olup tüm sözlerin önde geleni en üstünü olan Allahü Teala'nın Sözleri demektir. Dolayısıyla, o kelamı kadim mahlukatın hadsiz konuşması ve kelamları üzerinde bir yetkinliğe sahip olan bir …

İlm-î Kelâm Birbiri ardınca söylenen sözcükler dizisi, söz: Anlar ki kelama can verirler / Mecnun o kabiledendi derler (Şeyh Galip) Allahü Teala'nın varlığını ve İslam dininin doğruluğunu konu edinen felsefi bilim. Deyi…

Kekre, tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan. Kekremsi: Tadı az kekre olan, buruk. (mecazi) İnsana güven vermeyen, varlığıyla insanı rahatsız eden asık yüzlü (kimse). Kekrelik: Kekre olma durumu. Kekremsilik: Kekremsi o…

Keklik Tavuksular takımının sülüngiller familyasından, güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, özel ötüşü için beslenen, tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı, kısa kuyruklu bir kuş, çil. Kekliği düz ovada avlarlar (Halk Türk…

Kekik Ballıbabagillerden, odunsu saplı, karşılıklı küçük yapraklı, beyaz, pembe, kırmızı başak durumunda çiçekleri olan ve çiçeği bahar gibi, yapraklarıysa solucan düşürmede ilaç olarak kullanılan, çok yıllık ıtırlı bitki cins…

Üzümlü kek Kek, genellikle içine çekirdeksiz kuru üzüm konularak yumurta ve unla yapılan tatlı bir çörek, pasta: Bak eğer dönmezsen söz verdiğim o —çok sevdiğin— üzümlü keki yapmam sana! (A. Kabaklı) Keklemek : (argo) Söz …

Çiçek fosilli kehribar taşı Ufak tefek süs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla kadar türlü renklerde, yarı saydam, kolay kırılır ve bir yere hızlıca sürtüldüğünde hafif cisimleri kendine çeken, taşlaşmış reçine, sa…

Kefiye Kefiye Arap erkeklerinin başlarına bağladığı, omuzları da örten, uçları püsküllü erkek başörtüsü. Güneşten korunmak için örtülen kefiyenin üzerine ise agel denilen genellikle yünden örülen siyah halka takılır: İhtilalci…

Kefir Kefir, çok eski yıllardan beri özellikle Kafkasya bölgesinde yapılan, bugün ise Asya Avrupa ve Amerika ülkelerinde sade ve tatlandırılarak ticari amaçla üretilen sütün fermantasyonu yardımıyla elde edilen köpüklü, koyu k…

Kefil olmak Bir borcun, borçlu tarafından alacaklıya ödeneceğine, borcun ödenmemesi durumunda zararın kendisince karşılanacağına güvence veren üçüncü kişi. Birinin verdiği sözü yerine getirmediğinde bütün sorumluluğu üzerine…

(Arapça) Müslüman olmayanlar: Baş keserler kılıcı namına cümle kefere (Ziya Paşa). Kafirler. Kefere Şiiri Hepsi insanlıktan vermişler fire Müslüman kanına doymaz Kefere Sudan bahaneyle çıkar sefere Masumun çığlığın duymaz…

Kefeki taşı Yapılarda kullanılan gözenekli açık renkli, delikli, hafif, işlenmesi kolay, zamanla sertleşen, ateşe dayanıklı bir çeşit taş. Gözenekli yapısı sayesinde ocaktan çıkartıldıktan sonra kolayca işlenebilen küfeki taş…

Terazi ve kefeleri Dengeleme sistemiyle çalışan terazilerde bulunan, birine ağırlık birine de tartılacak şey konulan her iki gözden birisi: "Şimdi onu terazinin şu kefesine koy, onun ağırlığınca diğer kefeye istediklerin…

Kefaret, Allahü Teala'nın bir günahı bağışlamasını sağlamak umuduyla verilen sadaka ya da ramazan dışında tutulan oruç. Kefaret orucu: Sadaka veremeyecek durumda olan yoksul kimselerin kefaret olarak tuttukları oruç. Biler…

Kefalet sözleşmesi örneği Kefalet, kefil olma durumu yani bir kişinin bir başka kişiye borcunu ödeyeceğine ve ödeyememesi durumunda kendisinin ödeyeceğini taahhüt etme. Kefaletname (kefalet sözleşmesi): Kefillikle ilgili o…

Kefal balığı Kefal, küt başlı, orta büyüklükte, çok pullu, gümüş renginde, beyaz etli bir balık türü. Kefalgiller: Kemikli balıklar takımından başları yassı, pulları büyük, dişleri zayıf ve etleri lezzetli bir familya.

Kedi nanesi Kedi nanesi (botanik) ballıbabagillerden, kırlarda yetişen, kokusundan kedilerin çok hoşlandığı, beyaz ve pembemsi çiçekli bir bitkidir. Kedi otu olarak da bilinen kedi nanesi sinir yatıştırıcı, antispazmodik etki…

Kedigözü taşları İçindeki birbirlerine paralel amyant liflerinden dolayı, ışığı kedi gözü bebeklerinde olduğu gibi düz bir çizgi şeklinde yansıtan bir tür kristal kuvars. Bir çok çeşidi vardır en bilineni krizoberil kedigözüd…

Kedidili bisküvi Kedidili, genellikle dondurmanın yanında yenilen veya çeşitli pasta ve tatlıların yapımında kullanılan; un, şeker, yumurta ve vanilya ile yapılan, yaklaşık 5 - 6 cm uzunluğunda bir çeşit tatlı bisküvidir: &quo…

Keçi yolu Keçi yolu, engebeli yerlerde gelip geçenlerin ayak izlerinden oluşan, tekerlekli araçların kullanılamadığı, ancak yayaların geçebildiği genişlikte yol, patika, dar yol: Keçi yolu ve patikalar bizi yukarılara doğru çı…

Keçi sakalı (keçi sedefi) Sakalı keçininki gibi yalnız çene ucunda olan. (botanik) Erkeç sakalı. 60 - 125 cm boyunda, beyaz ya da morumsu çiçekli, tohumları hekimlikte kullanılan, çok yıllık otsu bir bitki, keçi sedefi. L…

Keçiboynuzu Baklagillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, kerestesi marangozlukta, kabukları sepicilikte kullanılan, kışın yapraklarını dökmeyen büyük ağaç ve bunun baklamsı, şekerli yemişi. Keçiboynuzu şerbeti : Hafif tatlı…

Keçi ayağı silindir Toprağı sıkıştırma işleminde kullanılan motorla çekilerek veya itilerek kullanılan ve bir silindir tamburun çevresine tutturulmuş keçi ayağını andırır çıkıntılardan oluşan araç. Kazılan toprağın çürük kısm…

Keçe Yapağı ya da keçi kılının hasır üzerine yayılarak dürülüp basılması ya da dövülmesiyle elde edilen ve kepenek, çarık, döşeme örtüsü, haşa gibi şeylerin yapımında kullanılan bir tür kaba kumaş. Bu kumaştan yapılmış olan:…

Saç, iplik, yün vb. şeyler için telleri birbirinin içine girip dolaşarak keçe gibi ayrılmaz olmak. (mecazi) Vücudun bir yeri uyuşup duyarlılığı azalmak: Duydum da anlamadım. Bir basınç beni sağır etti. Kollarım keçeleşti sanki. (…

Ketçap Ketçap, domates, şeker, mantar suyu ve baharatlardan yapılan bir İngiliz sosudur. Sıklıkla soğan, kereviz ve diğer sebzeler de eklenir. Ketçap Çinlilerin balık ve tavuk yemekleri için geliştirdikleri sos olan "ke…

Defter-i kebir örneği (Arapça) Büyük, ulu: İşler hep Fransız ihtilal-i kebirinden sonra değişmeye başladı. (İlgili cümle kaynağı: Sait Faik) Yaşça büyük, yaşlı. Kebir Defteri (Defter-i Kebir veya Büyük Defter) : Muhaseb…

Ocak başında şiş kebap Mangalda, ocakta veya kuyuda doğrudan doğruya közlü ateşe tutularak yüksek ısıda ya da kap içinde susuz olarak pişirilmiş et: Adana kebabı. Böyle pişmiş her türlü yiyecek: Patlıcan kebabı. (mecazi) H…

Kocaman, kaba, hantal: Pala bıyığı, geniş omuzları, kazulet göbeği ile heybetli babam saldığı korkuyla dikiliverdi karşımıza. (P. Karayel) Kabul görülenden çok daha büyük, korkunç irilikte: Önceki belediye başkanının büyük tantana…

Kazma Toprağı kazıp kaldırmak, çukur açmak gibi işlerde kullanılan ağaç saplı, bir ucu sivri diğer ucu yassı demir araç: Son vurulan kazma darbesiyle bir küp ortaya çıktı. Hepsinin gözleri açılmıştı (H. Durucan). Kazmak işi:…

Yağlı güreşte, rakibin başını koltuk altına aldıktan sonra, rakibi arkadan ya da yandan kavrayıp elleri koltukları altından geçirerek, sırtında ya da ensesinde kenetleme biçiminde oyun. Kazkanadına almak: Kaz kanadı oyununu uygu…