Harar çuval Çoğu kıldan dokumuş, büyük çuval. Günümüzde, her ne kadar satıcısı-alıcısı azalsa da harar, şelek ve sepetler yöresel kültürün somut izleri; kırsal yaşımın vazgeçilmezleridir, hala. (İlgili cümle: Ö. Temel) Harar…
Sıcak, kızgın, yakıcı: Soba harlı fazla yaklaşma. "Düşüncesizce ve hesapsızca harcamak, bol bol harcayıp tüketmek" anlamında har vurup harman savurmak deyiminde geçer. Diken: Bitersin güllerin hârı içinde / Korkarım yüz…
Asma (üzüm) bıyığının tel örgüye sarılması Haptotropizma (tigmotropizma), bir bitkinin büyüme sürecinde, katı bir cisme dokunarak çeşitli bölgelerinde bükülme ve sarılma gösteren bir fenomendir. Bu tepki genellikle sarılıcı göv…
Kocaman, iri ve kaba: Duvar dibindeki hantal masa arkasına pehlivan gibi kurulan kütle, Adil Kasnak'mış. Koltuktan taşan hantal gövdesi masaya sığınmak ister gibiydi... (S. Altun) İşi, davranışları kaba ve yavaş: Bir de hantal…
Hansa (tarih) 12. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar özellikle Kuzeybatı Avrupa'da, uzak mesafe ticareti yapan büyük tüccarların ve bunların egemenliğindeki kentlerin dayanışma ve güvenlik amacıyla kurdukları birliklerin her birinin a…
Hanımeli Çiçeği Hanımeli, (Lonicera) hanımeligiller ailesinden 6 metreye kadar boylanabilen, dalları yeşil ve kırmızı, çiçekleri sarı ve beyaz renkli, güzel görünümlü ve hoş kokulu bir süs bitkisidir. Genellikle yazları yeşi…
Uçakları barındırmaya yarayan kapalı yer: Uçak nihayet iniş yapmıştı. Yavaş yavaş hangara doğru giriyordu. (Ş. Ceviz) Çeşitli araçları dış etkenlerden korumaya yarayan, üstü direkler ya da sütunlar tarafından taşınan bir çatıyla ör…
Ev, konut: Hanemize hoş geldiniz. Ev halkı, aile. Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri, bölük, göz: Evleri var hane hane (Türkü). (matematik) Basamak: İki haneli sayılar. (müzik) Alaturka müzikte, peşrev gibi, saz parçal…
Ucu eğri ve sivri, iki yüzü de keskin, kamaya benzer, silah olarak kullanılan bir çeşit kısa bıçak: Hançer dertli bağrım bağlama / Gider oldum kömür gözlüm ağlama (Karacaoğlan) (edebiyat) Sevgilinin kaş ve kirpiği. (mecazi) Gün…
Peygamber, hükümdar ya da devlet büyüğü gibi köklü, asil ve tarihte tanınmış bir kişiye dayanan soy, büyük aile. Devletin adı "Türk Devleti"dir. Değişen ise hanedandır; Selçuklu hanedanı, Osmanlı hanedanı gibi. (İlgili cü…
Büyük Han, Lefkoşa Kıbrıs Eski Türklerde kağana bağlı ya da kendi başına buyruk, ikinci derecede hükümdar: Cengiz Han. Osmanlı Padişahlarının ve bazı Türk beylerinin adlarının sonuna getirilen unvan: Fatih Sultan Mehmet Han.…
Atın boynundaki hamut Hamut, atların araba vb. çektikleri araba koşumunda, boyunlarına geçirilen, kiminin üstüne meşin kaplanmış, içi yastıkla beslenmiş bazen de üzerinde binicisinin tutunacağı yerler bulunan geniş halka. Hamu…
Hamur yoğurmak (Arapça) Unun su ya da başka sıvılarla yoğrulmuş durumu: Mantı hamuru. (Kağıt için) Tür, kalite: Birinci hamur kağıt. (Ekmek ve hamur işleri için) İyi pişmemiş. Koyu kıvamı yüzünden, unun su ya da başka sıv…
Taşınan şey, yük: Kelimeler, gözyaşları, iç çekişler, halkalar, soğuklar, sıcaklar, ceviz masalar, insanlar bir hamule olur beyninde, dökülür kağıda sızı, sızı. (A. İlker) (denizcilik) Bir ticaret gemisinin yüklemiş olduğu malın …
"Elli" anlamında olup halk takviminde erbain adı verilen kırk günlük dönemden sonra gelen ve Şubat ayı ile birlikte başlayan elli günlük kış dönemi: Erbain, hamsin çoktan geçti, cemreler de düştü, lakin hıdrellez gelmeden…
Hamsi (zooloji) Türkiye sularında ve daha çok Karadeniz kıyılarında avlanan, 10 - 15 cm boyunda, geniş ağızlı, karın kısmı keskin, sırtı siyahımsı ince uzun bir balık türüdür. Ringa, sardalye, tirsi balıklarını da kapsayan hamsigil…
Beş ögeden oluşan şey: İnsanın idraki, havâss-ı hamse (beş his) dediğimiz duyu organlarının taşıdığı bilgilerin bir araya gelmesiyle oluşur. (İlgili cümle kaynağı: H. Top) (edebiyat) Divan edebiyatında, bir şairin beş mesnevisind…
Hammadde, doğada bulunan ya da bitkilerden, hayvanlardan elde edilen ve genellikle daha yararlı, daha elverişli maddeler üretimine yarayan temel madde. Stoklar hammadde, yarı mamul ve mamul olmak üzere üç ana gruba ayrılır. İşlenmem…
İleri atılma, atılış, atılım, atak: Bu kadar da çevik bir hamle beklemiyordu. Boşa giden her hamle, hamle sahibinin öfkesini artırır. Saldırış: Ve Hz. Abdullah bir hamlede kafirin tepesine dikilip işini bitirdi. Satrançta ve dama…
Pürmüz (alev tabancası) Ucundan hızlı yanan bir alev püskürten, kaynak ve genleştirme işlerinde kullanılan genellikle gaz ile çalışan bir aygıt: Birkaç milimlik açıklıkları lehimlemek, pürmüz denen kuvvetli ısıtıcıyla yapılıy…
Hamlaç (üfleç) Kaynak yapımında, metalleri kesme ve eritme işlemlerinde kullanılan, çeşitli yanıcı ve yakıcı gazları uç kısmında birleştirip yakarak oluşturduğu alevi ince ve güçlü bir şekilde püskürten araç, üfleç. Hamlaç gene…
Büyük sandal ve kayıklarda arkadan birinci oturakta kürek çeken kimse. (tarih) Osmanlılarda saray sandal kayıklarında çalışan, bostancı ocağına bağlı kürekçi. (spor) Kürek sporunda, ekip yarışmalarında, bütün takımın uyum içind…
(denizcilik) Küreklerin bir kez suya daldırılıp çıkarılması. Bir hamlada alınan yol. Hamla küreği : Bir sandalın arka tarafına en yakın olarak çekilen küreği. Hamla oturağı : Hamla küreğini çekenin oturduğu sıra. Hamla verm…
Hanım nine sözcüğünün konuşma dilinde birleşerek bozulmuş biçimi olup aile içinde yaşlı ve saygı duyulan kadınlara verilen unvandır: Her sene kurban bayramından evvel beni ya babam ya da haminne oradaki türbeye götürür ve orada bir …
Elinde bulunduran, üzerinde taşıyan. Destek, bindi. Hamil ile ilgili birleşik fiil ve kelimeler Hamil olmak : Üzerinde bulundurmak, taşımak: Hamil olduğu mektubu gösterdi. Hamiline : Elinde bulundurana, taşıyana. Hamiline …
Gözeten, koruyan, sahip çıkan, himaye eden: Ey Allah Resulü'ne tüm gücüyle bütün varıyla hami olan Hamza, Allah sana rahmet eylesin! (İlgili cümle kaynağı: Heyet) Kayıran, kayırıcı (kimse): (...) o kibirlerine yediremeyip çeki…
Baştan savmak için "ne olduğu belirsiz birtakım sözler söylemek" anlamına gelen ham hum etmek deyiminde geçer: Ham hum edip durdu, ne dediği anlaşılmadı ki. (TDK) Ham hum şaralop : (deyim, argo) Önemsiz, gereksiz, boş…
Türk Halk Müziği Korosu Hiçbir müzik kuramına, kuralına ve öğretisine dayanmadan, yalnızca duyarak öğrenilmiş ve kuşaktan kuşağa aktarılmış, bölgesel değişiklikler dışında bir bütünlük gösteren, eski yapıda çalgı ve araçların …
Hamburger Hamburger (Hamburg kentinin adından) , sığır veya dana kıyma, soğan ve baharatın yoğrulmasıyla yapılan yuvarlak büyük boy köfte ve bu köftenin çeşitli soslar (mayonez, ketçap ve diğer çeşniler vb.) , garnitürler (sal…
Yiğitleri ve yiğitlikleri konu alan (destan, koşuk): Türk milletinin milli ve hamasi gücünü tazelemiş ve alevlendirmiştir. (İlgili cümle kaynağı: Semiha Ayverdi) Dinleyenleri etkilemek veya heyecanlandırmak için abartılı (anlatım)…
Hamarat ev hanımı Hamarat, genellikle ev hanımları için kullanılan, ev işlerinde çalışkan, becerikli, elinden her iş gelen, on parmağında on marifet gibi anlamlarda kullanılan bir kelimedir: Onlar geleceğin hamarat hanımları; …