İstanbul Mısır Çarşısında bir esnaf El zanaatları ya da küçük ticaretle geçinen, tüccar ve sanayici tanımına girecek kadar yüksek ciro yapmayan kimselere verilen ad: Çarşı esnafı. (mecazi) Bir mesleğin tüm inceliklerini bil…
Esma tespihi çekmek Esma, adlar, isimler demektir. Esma (esma tespihi) çekmek : Allahü Teala'nın adını anarak tespih çekmek. Esma tespihi : Doksan dokuz taneden oluşan ve her tanenin çekilişinde Allahü Teala'nın bi…
Eskiz kağıdı Mimari eserler ve resim için çizimlerle yapılan ön çalışma, taslak: Bu ev için yaptığı ikinci ve üçüncü eskizler, biraz modernleştirilmiş yatay pencereleri, köşe penceresi ve balkonuyla bunu doğruluyor. (İlgili cü…
Eskimo Eskimo (askimomew: çiğ yiyen) Kanada, Grönland, Alaska ve Doğu Sibirya'nın kutup bölgelerinde yaşayan, avcılık ve balıkçılıkla geçinen bir takım toplulukların adı ve bu topluluktan olan kimse. Eskimo köpeği : (zo…
İçe doğan özgün buluş, herhangi bir nedenle akla gelen önemli ve güzel duygu ya da düşünce, yaratış gücü, buluş: Gerçeklik edebiyat için bir esin kaynağı değildir. Olsa olsa, edebiyat gerçeklik için bir esin kaynağıdır. (Romain Gar…
Esericedit, "büyük boy yazı kağıdı" anlamında kullanılan "esericedit kağıdı" sözünde geçer. Genellikle resmi yazışmalarda kullanılan kağıdın üzerinde "eser-i cedit" diye bir de damga yer alırdı: "E…
Esef, acınma, yerinme, yapılan bir iş, kaybolan ya da elden çıkan bir şey için duyulan üzüntü: Başka bir makalemde geçen "Esef" sözü de "Efes!" diye yayımlanmıştı. Ve ben bu duruma çok esef etmiştim. (kelime ile …
Es (sus) işaretleri (müzik) Es notada duraklama zamanı ve bunu gösteren işaretin adı, sus işareti: Dörtlük es, sekizlik es. (kimya) Einsteinyum elementinin simgesi. Es ile ilgili deyimler ve anlamları (Bir konuyu bir …
Bir günden sonraki gün, günler ya da daha uzun bir zaman: Pazar ertesi (Pazartesi), cuma ertesi (cumartesi), düğün ertesi, bayram ertesi vb. Bir sonraki günün sabahı ya da sabah vakti: Eğer değilsen ölü / Dur erte namazına (A. Taşg…
(Büyük iyilik anlatan kavramlar için) Erişmek: Muradına ermek. Kavuşmak. İnsan veya bitki büyüyüp gelişmek, yetişmek: Mükellefiyetin bir diğer şartı da, kişinin baliğ olması yani, buluğa ermiş bulunmasıdır. Yetişip dokunmak: Eli…
(felsefe) Her bilgi edinme çabasında eleştirici tutumu öncelikli tutum olarak değerlendiren görüş, kritisizm. Kant'ın usu deney alanını aşamayacak ve dolayısıyla bir metafizik temellendiremeyecek kadar sınırlı güçlülükte göre…
Bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler: Tüm askeri ve sivil erkan tören kıtalarının başında, alandaki yerlerini almışlardı. Yol, yordam, yöntem: Tasavvufta, önceki sufiler tarafından tesis edilen kaideler, adap, erkan ve…
Bir işi yapabilme gücü: Ama yapabilecek erk yoktu. Niyet yoktu. Şimdi en azından hem bu erk vardır, hem niyet vardır. (kelime ile ilgili cümle) Enerji. Sözü geçerlik, istediğini yaptırabilme gücü, nüfuz: Bu yüzden medya, "ya…
Bir şeyin erişebileceği (yetişebileceği) uzaklık, menzil: Ben de aynı göz erimi uzaklığa baktığımda, dalların arasında ince bir altınsı tozlanmayla dalgalanan ışık oklarını sevinçle görmüştüm (Füruzan). Geçidin bir millik en ön, en …
Erik çeşitleri Gülgillerden, anayurdu Kafkasya olan, Türkiye'nin her yerinde yetişen beyaz çiçekli bir ağaç ve bunun sarıdan kırmızıya, mora kadar türlü renkte, mayhoş ya da tatlı, eti sulu, tek ve sert çekirdekli, bardak,…
Erguvan çiçeği Erguvan baklagillerden, eflatunla kırmızı arası renkte çiçek açan, 10 metreye kadar boylanan süs ağacı. Erguvani, erguvan çiçeği renginde, eflatunla kırmızı arası renk.
(fizik) Bir din'lik bir kuvvetin kendi doğrultusunda bir santimetre boyunca yaptığı işe eşit olan enerji birimi. CGS sisteminde bir enerji birimidir: 1 erg = 10 -7 jul 1 jul = 10 7 erg (coğrafya) Büyük Sahra'nın kumla…
Erbap bir işten anlayan, bir işi en iyi şekilde yapan, o işte becerikli olan usta, mahir kimse demektir: Her işi erbabından sormalı... İşte nihayet anlayan bir kimse, dedi, işte nihayet resimlerimin paha biçilmez değerini kabul ede…
Kırk, kırkıncı. Aralığın 22. günü başlayıp Ocak ayının 31. gününe kadar 40 gün süren ve kışın en soğuk zamanı sayılan kara kış devresi: Geldi yine erbain soğukları. (tasavvuf) Tarikatta olanların, dünya işlerinden el çekip bir o…
Epsilon harfi Yunan alfabesinin beşinci harfi, simgesi ε (veya E). (fizik) Bir yüzeyin enerjiyi yayma yeteneğinin bir ölçüsü olan salarlığın simgesi. (fizik) Geçirgenliğin simgesi. → Elektrik sabiti , dielektrik sabiti.…
Bir roman veya hikayede olay, hadise: Hikayede ikinci epizot bir fazilet sahnesidir. (edebiyat) Bir öykü, roman ya da şiirde asıl olaya karışan ikincil olgu: Mesela; Mahiri'nin Şam'a gidip maşuku ile buluşması ve sonra ay…
Kahramanlıkla ilgili, destansı: Şair milli heyecanlarla dolu, epik şiirleriyle tanınmıştır. (edebiyat, tiyatro) Bir konuyu, olaylarla ve kahramanlarla izleyici ya da okur arasına bilinçli bir uzaklık koyarak ve bir ders çıkarılac…
Enva "neviler, türler" anlamına gelip halk dilinde "çeşit çeşit" yerine kullanılan envaiçeşit sözünde geçer: Nurefşan Hanım'ın dolabında çeşit çeşit, renk renk kıyafetleri, sayısını bilemediği envai çeşit aya…
Entropi Fizikte Entropi, bir sistemin mekanik işe çevrilemeyecek termal enerjisini temsil eden termodinamik terimidir. Çoğunlukla bir sistemdeki rastgelelik ve düzensizlik olarak tanımlanır. Termodinamikte, tersinir bir süre…
"Gözaltına almak, sınırlamak" anlamlarına gelen enterne etmek sözünde geçer: Azad'a enterne emri geldiğinde ikamet ettiği yer arandı ve tüm yazmalara el kondu. (İlgili cümle kaynağı: M. E. K. Azad) Enterne etmek : Gö…
Uluslararası, enternasyonal Uluslararası. Beynelmilel eş anlamı. Uluslararası işçi birlikleri; 1., 2., 3. ve 4. Enternasyonal adları altında Avrupa'nın çeşitli kentlerinde ayrı zamanlarda toplanan uluslararası işçi birli…
Entalpi, maddenin yapısında depoladığı her türden enerjilerin toplamıdır. H ile simgelenir. Bir mol maddede depolanmış enerjiye o maddenin molar entalpisi denir. Entalpi (fizik) bir sistemin iç enerjisi ve basıncıyla hacminin çar…
Bir üniversiteye bağlı ya da bağımsız bir kuruluş olarak genellikle bir ya da birkaç dalda araştırma yapan ve bazı durumlarda öğretime de yer veren özellikle bilim, eğitim veya belirli bir meslekle ilgili olan kurum veya kuruluş: Sa…
Merceğin çok kısa bir süre içinde açılıp kapanmasıyla çekilen fotoğraf. Pozlandırma süresi (fotoğraf çekim hızı, fotoğraf makinesinin ışık alma süresi). Enstantane süresi kısa fotoğraflar hareketi çok net yakalarken, enstantane sü…
Tıbbi enjektör (tıp) Bir silindir içinde hareket eden bir pistondan oluşan ve ucuna iğne takılan, sıvı maddeleri çekmek ve vermek için kullanılan tıbbi araç, şırınga, iğne: Hemşire içine ilacı çektiği enjektörü batırdı ve aşıyı ze…
Bir kutu enfiye tozu Fermente edilmiş tütünden yapılan ve hapşırtıp keyif vermesi için buruna çekilen toz, burun otu. Arapça burun demek olan "enf" sözcüğünden türetilen "enfiye" bize kullanım alışkanlığı o…
Enerji Gücünü harcama isteği ve yeteneği, erk. (fizik) Bir cisimde bulunan ve ortaya bir iş çıkarmaya yarayan güç: Kinetik enerji, potansiyel enerji, nükleer enerji, elektrik enerjisi vb. (fizik) Bir cisim ya da bir siste…
Enenmiş, burulmuş, erkekliği giderilmiş, iğdiş edilmiş (koyun, keçi, at vb.) Yanağın alt kısmı. Sermaye. Hisse, pay. Taş, kemik, cam ya da madenden yapılmış zıpzıp, bilye: Yıkık binaların toprak odalarında enek (bilye) oynardık…
Buzun erimesi endotermik bir tepkimedir Endotermik tepkime (reaksiyon) oluşumu sırasında ısıalan ve genellikle yavaş yürüyen tepkimedir. Buzun erimesi buna bir örnektir. Ekzotermik ısıveren demektir. Bu tür tepkimelerin ge…
II. Selim'in huzurunda Enderunlu içoğlanı (gravür 18. yy) Osmanlı devleti merkezi örgütünde doğrudan sultanın hizmetinde ve emrinde bulunan kişiler ve örgütlenme. Klasik dönem Osmanlı saraylarında sultanın hayatını geçir…
Altmış beş santimetre boyunda eski bir uzunluk ölçüsü. Ölçü: Endazeye vurmak. Hattatlar arasında "nokta" anlamında kullanılır. Endaze, 65 cm uzunluğunda eski bir uzunluk ölçüsü Endaze ile ilgili deyimler ve an…
Encam (yaşam olaylarında) son, işin sonu demektir: Reis kötü tanırsa encamın iyi olmaz dedim. (Sebahattin Ali) Encama ermek (encam bulmak) : Bitmek, sonuçlanmak. (Allah) encamını hayretsin : Sonunun iyi çıkacağından şüphe edilen…
Benzer, denk, eş: Bunların hepsi hakikaten emsali görülmedik derecede muhteşemdi (Ö. Seyfettin). Emsaline az rastlanır bir takı. Aynı yaşta olan, yaşıt, akran: Osman ise koca kafalı, iri kıyım ve emsallerine göre oldukça uzun boyl…
Emrivaki yapmak, karşı tarafın rızası gözetilmeksizin, bir işi zorla yaptırmak, oldubittiye getirmek: Bir emrivaki ile kendisine gelen daveti kabul etmek zorunda bırakılmıştı. (ilgili cümle) Başkasına karışma fırsatı vermeden bir …