Örnek, göstermelik, numune, model: Prens Hasan Meydanı'ndaki büyük atölyede, giriş kapısının iki yanına kocaman kargo sandıkları yerleştirmişti mostra niyetine (Ö. Yurdalan). Müşteriyi çekmek ve iyi bir fiyatla satabilmek için e…

Halk arasında Ruslara verilen ad: Seni buraya getiren adam Moskof'un ajanlığını yapan onlarla beraber çalışıp, vatansever Çeçenleri tuzağa düşürmeye çalışan bir haindi. (Z. Genç) Acımasız, zalim: Eskiler, bir canavar huylu kim…

Mor salkım çiçeklerinden oluşmuş bir tünel Mor salkım, baklagillerden, ana yurdu Çin olan, boyu 20 metreyi bulan, yetmiş yıl kadar yaşayabilen, salkım durumunda, mavi - mor, beyaz ya da soluk pembe çiçekli sarmaşık.

Mors alfabesi Nokta ve çizgilerden oluşan bir alfabe kullanan telgraf dizgesi. Mors alfabesinde noktalar kısa, çizgiler uzun sinyalleri temsil eder. Bu sinyalleri elektrik, ışık, ses, titreşim vb. kullanarak karşı tarafa ilet…

Morötesi ışıma Güneş tayfında bulunan, mor ışıktan daha kısa yani dalga boyu 100 ile 400 nm arasındaki dalga boyuna sahip olduğu için görünmeyen, yapay olarak elde edilip hekimlikte kullanılan, canlı dokular üzerinde yıkıcı et…

Morina Balığı (zooloji) Soğuk denizlerde yaşayan 1 - 1,5 m uzunluğunda, 4 - 11 kg, ağırlığında, sırt ve yan tarafları yeşilimsi esmer üzerine koyu lekeli, karnı ak, ağzı geniş ve uzun dişli, eti yenilen, başı ve iç organları…

Moratoryum, borçlunun vadesi gelmiş borçlarını ödemeyeceğini ilan etmesi; yasa, mahkeme kararı, borçlu ve alacaklı arasındaki bir anlaşma kararıyla borcun ertelenmesi işlemi: Rusya içine girdiği kriz nedeniyle dış borçları için 90 g…

Bir insanın içten gelen ruhsal gücü, maneviyat, manevi güç: Moral, bir insanın halinden memnun, istikbalinden emin olmasıdır. Moral, insanların taşıdıkları ve içinde bulundukları fikir, his, hal ve şartların ifadesidir. (F. Güventür…

Bir bütün olarak tasarlanmış, birleştirilince işe yarayacak makine eşya vb.nin parçalarını yerli yerine takmak anlamına gelen monte etmek sözünde geçer: Hezarfen, dergahta yaptığı bir sandala, yine kendisinin yaptığı "Pervaneli…

Bütün olarak tasarlanmış, gerçek işlevini birleştirildiğinde yerine getirebilecek öğeleri (makine, eşya vb.) uygun bir biçimde bir araya getirme; bir bütünün kurucu öğeleri arasındaki bağlantıları kurma, kurgu: Dikiş makinesi monta…

Montofon sığırı Avusturya kökenli, süt verimi çok yüksek bir sığır ırkı, montafon. (mecazi) Tembellik yapan, oturduğu yerden kalkmayan, iri yapılı bazen de anlayışsız kimselere yapılan yakıştırma: İri kıyım birisi olduğu iç…

Batı özentisi davranış sergileyen kimse: Bu gençler, dönemlerindeki Fransız modasını izlemeye başlamışlar, konuşmalarında Türkçe deyimler yanında birkaç Fransızca kelime serpiştirmeyi adet haline getirmişlerdir. Hatta birbirlerine …

Monoton Hep aynı tonda olan, tek düze: Monoton bir ses. Değişmeyerek, aynı biçimde tekrar edilerek: Zaten bu monotonluk öyle bir raddeye vardı ki, sürekli olarak seni seyrettiğim rüyaların bile sonunu ezberledim artık. Hep a…

De ki: O Allah birdir. Sadece tek bir Tanrının olduğuna inanma, Tek Tanrıcılık. Kainattaki her şeyin mutlak güç sahibi, eşi ve benzeri olmayan tek bir Tanrı tarafından yaratılıp kontrol edildiğine inanma. Monoteizm kavram…

Bir tiyatro oyununda, kişilerden birinin kendi kendine yaptığı konuşma, diyalog karşıtı. Bir oyuncu için yazılmış ve dinleyicilere bir kişinin anlattığı genellikle güldürücü öykü: Güldürü yönü baskın bir monolog vermiştim ona. Tüm…

Mono birlikte kullanıldığı sözcüğe "tek" anlamı katar. Mono ses: Sesin tek kanal olarak gelmesi demektir, stereo tersi. Ses mono olduğu zaman hoparlör iki tanede olsa ikisinden de aynı anda aynı ses gelir. Stereo da is…

LCD Bilgisayar monitörü Monitör, görüntü göstermek için kullanılan insan gözünün görebileceği sinyaller yayan elektronik aygıtların genel adıdır. Monitör, başta televizyon ve bilgisayar olmak üzere birçok elektronik cihazın e…

Monarşi Siyasal otoritenin bir kişinin üzerinde toplandığı devlet yönetimi. Cumhuriyet rejiminin tersine, devlet başkanı olan kral ya da imparatorun miras yoluyla başa geçtiği rejim. Monarşi, bir hükümdarın devlet başkanı o…

Moment Moment (fizik) bir kuvvetin, uygulandığı cismi döndürme eğiliminin ölçüsü olup, kuvvetin büyüklüğüyle, dönme ekseninden kuvvetin doğrultusuna olan dik uzaklığın çarpımına eşittir. "F" uygulanan kuvveti, "d…

Moloz Bir yapı veya yapının bir bölümü yıkıldıktan sonra oluşan kum, taş, kırık tuğla ve beton parçalarının oluşturduğu yığın, yapı döküntüsü. (mecazi) Değersiz, işe yaramaz şey ya da kimse. (tiyatro) Türk tuluat tiyatros…

Molekül 2 hidrojen 1 oksijen atomundan oluşmuş su (H 2 O) molekülleri Bir maddenin kendi başına var olabilen ve bütün özelliklerini taşıyan en küçük bölümü. (kimya) Molekül bir birine bağlı gruplar halindeki atomların oluşt…

Bazı İslam toplumlarında tanınmış din alimlerine veya belirli seviyede öğrenim görmüş kimselere verilen bir unvan. Büyük kadı: "İstanbul Mollası, Mekke Mollası, Mısır mollası." Medrese öğrencileri ve okuması yazması ola…

1 Mol Mol, maddeyi içindeki parçacık sayısına göre ölçülendiren ölçü birimi. Avogadro sayısı (6,022 x 10 23 ) kadar atom ya da molekül içeren maddeye 1 mol denir. Mol (kimya) karbon (C) elementinin 12 gramında bulunan atom…

Mokasen ayakkabı Mokasen Amerika yerlilerinin çarığı biçiminde yapılan burnu dikişli bağsız ayakkabı: O kadar kibardı ki, garsona seslenirken bile asalet akıyordu üzerinden. Tiril tiril giysileri, mokasen ayakkabılarıyla ne kada…