Konsorsiyum Kurum ve kuruluşlar (şirketler) arasında büyük bir iş (ihale) için kurulan birlik ve ortaklık. Konsorsiyumda her ortak, iş sahibine karşı, sözleşmede kendisinin yapacağı iş veya bölümle sınırlı olarak sorumlu bulu…
Türkiye Cumhuriyeti Londra Başkonsolosluğu Konsolos, yabancı ülkelerde, orada bulunan yurttaşlarının haklarını korumak, hükümetine görevde bulunduğu ülkeyle ilgili siyasal, iktisadi, toplumsal vb. bilgiler vermekle görevli me…
Konsolide finansal tablo (iktisat) kısa vadeli devlet borçlarının uzun vadeli borca dönüştürülmesi, vadesinin ertelenmesi. Devlet, konsolidasyon yoluyla süresi gelen borçların ödenmesini ertelemek suretiyle içinde bulunduğu …
Konsol Yalnızca bir yanındaki destek tarafından taşınan, diğer kısımları boşlukta olan yatay kiriş ve dirsek gibi yapı öğesi. Duvar kenarına yerleştirilen çekmeceli, genellikle üzerine ayna ya da başka süs eşyası konan yükse…
Birleşmiş milletler güvenlik konseyi Bir iş yapmak veya yönetmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşan topluluk, kurul: Milli Güvenlik Konseyi. Bazı konuları görüşüp tartışmak ve karara bağlamak için toplanan meclis. Birle…
Uzlaşma, uzlaşım, mutabakat: Adalet Bakanı: "Eğer siyasi parti grupları bir metin ortaya çıkarır ve konsensüs sağlanırsa teklif durdurulabilir" dedi. (kelime ile ilgili cümle). (bilim) Bilimsel bir konuda, bilim ins…
Teneke konserve çeşitleri Kaynatılıp, ısıtılıp veya buhara maruz bırakılıp mikroplardan arındırıldıktan sonra hava almayacak şekilde teneke kutulara veya kavanozlara konulan ve bu sayede bozulmadan uzun süre saklanabilen (gıd…
Müzik, tiyatro ve bale öğretimi yapılan okul: Konservatuvara girmek ve başarılı bir oyuncu olmak sanılandan daha zorlu bir yoldur; ancak mümkündür. (kelime ile ilgili cümle) Müzik, tiyatro ve bale alanlarının türlü dallarında sana…
Mevcut toplumsal düzeni, düşünceleri ve kurumları değiştirmeden olduğu gibi korumak isteyen (kimse), muhafazakar, tutucu: Profesör şu suretle cevap veriyor: "Konservatör değilim. Çünkü eskimiş kırılmış bir alemi muhafaza edeme…
Konser alanı Sanatçıların bir topluluğa önceden ilan ettikleri bir tarihte ve yerde, müzik yapıtları çalması ya da şarkı söylemesi, dinleti. (mecazi) Bir anda ve topluca çıkarılan gürültü. (Kuşlar için) düzenli ses çıkarma…
Konsept otomobil Lamborghini-Egoista (felsefe) Kavram. Anlayış, görüş. Tarz: Olağanüstü bir konsepti vardı. Düzen: "Konsept gereği böyle" denilince akan sular duruyor. (mimari) Bir tasarımın ana fikri, teması…
Konsantre olmak Yoğun, yoğunlaşmış. Konsantrasyon durumundaki şeyin niteliği. Bir karışımda en çok bulunan ve daha sonra kolaylıkla eklenebilecek bir maddenin ayrıştırılarak hacminin azaltılması, yoğunlaştırma. Örneğin kons…
Konsantrasyon Tüm dikkatin bir noktaya toplanması, bütün öğrenme mekanizmalarının aynı noktaya yönlendirilmesi, bütün alıcıların öğrenmeye hazır hale getirilerek algının en yüksek performansına ulaşması, odaklanma. Bir sıvı …
Konkurhipik Atla engel atlama. (spor) Çeşitli engellerin olduğu bir pistte, biniciyle atının yapacağı hatalarla (engel devirme veya atlayamama), duruş ve atlama estetiğinin gözetildiği atlı binicilik sporunun genel adı. Kon…
Konkordato Konkordato (ticaret, hukuk) bir kişi ya da iktisadi kuruluşun borçlarını ödeyemez durumda olduğunu alacaklı kişi ya da kuruluşlara bildirmesi üzerine, yasaca öngörülmüş belirli orandaki alacaklı çoğunluğunun kararı…
Konkasör (çeneli kırıcı) Konkasör büyük kayaları ve taşları yüksek basınç altında sıkıştırıp kırarak istenen ölçülerde ufalamaya yarayan makinedir. Çeneli kırıcı, milli kırıcı, konik kırıcı, çekiçli kırıcı ve darbeli kırıcı gibi…
Geçerli durum: Sözün ahlakiliğini ve hakikatini biraz da konjonktür belirler. (kelime ile ilgili cümle) Her türlü durumun ve şartın ortaya çıkardığı sonuç: Orta Doğuda değişen konjonktürün turizme yansımaları ve Türkiye'nin be…
Konik dişli Koni biçiminde ya da koniyle ilgili olan. Tabanı daire biçiminde olan bir koninin bir düzlemle şu ya da bu yolda kesişmesinden elde edilen dört kesit eğrisine verilen ortak ad: Çember, elips, hiperbol ve parabol …
Dik koni Koni, durağan bir noktadan geçen ve kapalı bir eğriye dayanarak hareket eden bir doğrunun çizdiği yüzey ve bu yüzeyin çevrelediği katı cisim, mahrut. Çembersel düzlem üzerindeki her noktanın çember düzlemi dışındaki…
Kongre salonu Kurultay. Ulusal veya uluslararası bilimsel toplantı. Bir kuruluşun, gündemindeki sorunları, temel konuları konuşmak ve yeni kurullar seçmek üzere belli sürelerle veya gerektikçe yaptığı genel toplantı. Çeşit…
Konfeti patlatmak Konfeti, düğün, balo, karnaval gibi eğlence ve şenliklere, maç gibi spor karşılaşmalarına katılanların üstüne serpilmek için küçük yuvarlak kare vb. pul biçiminde kesilmiş renk renk parlak kağıt parçaları. Es…
Konferans Bilim, sanat, kültür vb. alanlarda bilgi vermek, bir konuya açıklık getirmek, yeni bir görüşü savunmak amacıyla bir dinleyici topluluğu karşısında yapılan konuşma: Konferans, bir tezi veya görüşü, bir konuyu açıklam…
Konfeksiyon mağazası Konfeksiyon hazır giyim, hazır kıyafet demektir. Konfeksiyonculuk ise belirli ölçülere göre seri olarak hazır giyim eşyası diken ya da satan kimse veya üreten sanayi koludur. Özellikle dokuma cinsi kumaşın…
Konfederasyon Birden çok bağımsız kuruluşun bir araya gelerek oluşturduğu üst kuruluş: Sendika konfederasyonu. Kendi hükumetlerini korumak kaydıyla genel bir hükümetin yönetimini kabul eden devletler topluluğu. Konfedera…
Tiyatroda ve özellikle opera ve balede sahneye çıkış sırasını hatırlatıp sanatçıları uyarmakla görevli (kimse): Sahnenin içinde ve perdecinin yanı başında bir kondüvit odası vardır. Kondüvit, sanatkarların odalarındaki zilleri çala…
Kondüktör Kondüktör, yolcu trenlerinde bilet kesme ve kontrolü ve vagonla ilgili diğer işlerle ilgilenen üniformalı görevli: Biraz sonra vagona kondüktör geldi. Bilet kontrolü yapıyordu. Bu iki yolcunun önünde durduğunda, başy…
Konmak işini yaptırmak, konmasını sağlamak: Bu imandır ziya veren güneşe / Bu iman kondurmaz kuzgunu leşe... (İ. Sarı) Gelişigüzel takmak, iliştirmek, yerleştirivermek: Bakışların sahibi yakasına bir çiçek demeti kondurmuş, koyu r…
Kondisyon Bedensel ve ruhsal genel durum: Motivasyon anlık bir durumdur; buna karşılık kondisyon kavramı ise bir süreci kapsar. Sporcu için performans düzeyi. Güç, erk. Şart, durum, koşul. Kondisyonu iyi olmak : (spor)…
Kondansatör Kondansatör (kapasitör), elektronların kutuplanarak elektriksel yükü elektrik alanın içerisinde depolayabilme özelliklerinden faydalanılarak, bir yalıtkan malzemenin iki metal tabaka arasına yerleştirilmesiyle oluş…
Konçlu erkek çizmesi Bot, çizme vb. gibi ayağa giyilen şeylerin ayak bileğinden dize doğru uzanan bölümü. Dikişli erkek çizmesinin konçları, sahtiyan olup altları ökçesiz ve düzdü. Uzun konçları yukardan dizkapağı altına bağlanırd…
Konçerto Konçerto, bir sanatçının bir veya birkaç müzik çalgısıyla virtüözitesini (çalma ustalığını) ve müzikal yeteneklerini öne çıkararak dinleyiciye sunmak amacıyla orkestra eşliğinde icra edilen müzik türüdür.
Eski tarihi konak ev (Kastamonu El Sanatları Merkezi) Büyük ve gösterişli ev: Bu konak kadar güzelini görmedim. Yolculukta geceyi geçirmek için konaklanılan yer. Araba ya da hayvanla bir günde alınan yol: Buradan arası üç …
Toprakta ortak mülkiyete dayanan, iş bölümü ve sosyal tabakalaşmanın henüz başlangıç aşamasında olduğu tarımsal topluluk. (tarih) Özellikle ortaçağın son dönemlerinde, Avrupa'da ticaret ve zanaatta uzmanlaşmış ve böylece güçl…
Komutan şapkası Komutan, bir askeri birlikte görev yapan en yüksek rütbeli subaya verilen unvandır. Kumandan eş anlamı. Ordu komutanı, alay komutanı, tabur komutanı, bölük komutanı gibi sayıları değişen askeri birlikleri komut…
(askeri terim) Askeri birliği ve onunla ilgili işleri yönetme görevi, kumanda eş anlamı: İngiliz tümeni Kut'ül Amare'de kuşatılarak Halit Paşa komutasındaki kuvvetlere teslim olmak zorunda kalmıştı. (N. Zeybek, K. Kara) K…
(askeri terim) Askerlere, izcilere, jimnastik çalışmalarında ya da bir tören sırasında öğrencilere bir durumdan başka bir duruma geçmeleri için verilen buyruk, emir. Üzerinde işlem yapılacak işlenenlerle birlikte, bir bilgisayarı…
Çoğu kez yassı veya silindir biçiminde sıkıştırılarak yapılmış katı ilaç, hap: Yahya Aziz, Ferit'e yarım bardak su ile iki komprime verdi. (P. Safa) (mecazi) Bir konuyla ilgili olarak derinliği olmayan kalıplaşmış özet bilgi:…
Hava kompresörü Kompresör (teknik) bir akışkanı, genellikle de havayı istenilen basınçta sıkıştırabilen, sıkıştırdığı havayı tankında depolayabilen ve gerektiğinde serbest bırakıp püskürtebilen motorlu bir makinedir. Kompresö…