Yalana şerbetli olmak Gerçeğe aykırı olup aldatmak amacı güdülerek söylenen doğru olmayan söz: Asla yalan söyleme. Yalan söyleyen, yakalanmak korkusu içinde yaşayan bir hırsız gibidir. (A. F. Başgil) Asılsız, uydurma, düzme, …
Yalan makinesi Yalan makinesi, bir soruşturmada, sorguya çekilen kimsenin doğruyu söyleyip söylemediğini kan basıncı, nabız, solunum ve deri yüzeyindeki elektrik tepkilerinde baş gösteren değişmelere dayanarak ölçen bir aygıt.…
Bir bisiklet tekerinde yalpa hareketi (teknik) Dönen bir parçanın, dönme düzleminden kısmen sapması tekrar geri gelmesi tekrar sapması şeklinde devam eden dengesiz hareket: Tekerlek yalpası. (denizcilik) Geminin bir sancağ…
Bakır kablo yalıtkanı Isı, ses, elektrik gibi iletilebilen enerjileri geçirmeyen, iletmeyen, iletken olmayan (madde, nesne vb.). Yalıtkanlarda elektronlar, bir molekülden diğerine güçlükle geçer; eğer bir yalıtkanın atomların…
Yalnız, yalnızlık Yanında başkaları bulunmayan: Döndüğüm zaman Nesibe gitmişti. Koca evde yalnızdım, evin de yabancısı! (Karay) Yanında başkaları olmayarak: Yalnız seyahat eden kadınlar, katlanan iskemlelere uzanmışlar, uzak…
Yağmur Havadaki buharın su damlaları durumunda yere düşmesi, eskilerin diliyle rahmet: Bir şifalı Nisan yağmuru lazım, / Kıpkızıl olmuş yanık yüreğe (A. D. Dedeoğlu). Rüzgârları rahmetinin önünde bir müjdeci olarak gönderen (…
Alev: Ben düşmüşüm yalım yalım yanarım, Nice ağlamayım, yârim gelmedi. (B. Adalı) Kılıç, bıçak gibi keskilerin keskin yüzü. Yalım, özellikle kılıcın boydan boya keskin yüzüdür ve kılıca su verirken en çok dikkat edilmesi gereken k…
Gömlek yakası Giysilerin boyun bölümü olup dik, devrik, enli, açık gibi biçimlerde olabilir: Balıkçı yaka. (denizcilik) Yelkenlerde kenar. Karşılıklı iki kıyıdan her biri, kıyı, sahil: Anadolu yakası, Avrupa yakası. Eğik …
Uskumru balığı Uskumrugillerden, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan, lüferden küçük, sırtı mavimsi çizgilerle süslü, 20-25 santimetre uzunluğunda, göç eden bir balık. Uskumrugiller : (zooloji) Kemikli b…
Herhangi bir makinenin bir doğrultuda gidip gelerek iş gören parçası. İki nokta arasında gidip gelerek yapılan (iş) ya da böyle bir işi yapan. Varagele bombardıman : (askeri terim) İki üs arasındaki hedeflerin bombalanması. …
Bir metnin, bir yapıtın az çok farklılık gösteren benzerlerinden, nüshalarından her biri, değişke. (biyoloji) Bir türün, temel ve örnek olan tipten farklı oluşan tiplerine verilen ad. Satrançta bir hamle ya da hamleler grubuyla,…
Varsağı, Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan Varsak Türklerinin söyledikleri biçim olarak semaiye benzeyen ve özel bir ezgiyle okunan halk şiiridir. Varsağılar genellikle sekizli bazen de on birli hece ölçüsüyle söylenir. Bu özelli…
Bir ampulün aylık harcadığı kilowatt Bir saniyede bir jullük enerji harcanmasıyla oluşan güç şeklinde tanımlanan (mekanik, ısı ve elektrik) enerji birimi. Simgesi W. Bir amperle bir voltun çarpımı bir watt'a eşittir. Wa…
Bir vargel tezgahındaki hareketli vargel kısmı Herhangi bir makinenin bir doğrultuda gidip gelerek iş gören parçası: Bu sorular "vargel tezgahındaki vargel" gibi gider gelir, her gidiş gelişinde insandan bir şeyler koparı…
Vasiyet Bir kimsenin hayatta iken kararlaştırdığı ve öldükten sonra yapılmasını istediği şey ve bunun yazılı metni. Vasiyet etmek : Ölmeden önce, ölümünden sonrası için bir şeyin yapılmasını istemek, vasiyette bulunmak: &qu…
Hayvanlar ve özellikle köpekler için havlamak, ulumak anlamlarına gelir: İt ürür, kervan yürür. (atasözü) Ürümesini bilmeyen it, sürüye getirir kurt : (atasözü) Beceriksiz kimseler, iş yapayım derken çevresindekilere zarar getir…
Ünlem işareti Kimi zaman sevinme, kızma, korku, acıma, şaşma gibi ansızın beliren duyguları, kimi zaman da bir takım doğa seslerini yansıtmaya yarayan sözcük türü (nida eş anlamı): Ah, of, eyvah, ey, ha, vah sözcükleri birer ü…
Tahtırevan Tahtırevan, insan ya da hayvan tarafından taşınan tekerleksiz araba, gezinti sedyesi: Ata binemeyenler ve hanımlar ya arabaya, ya tahtırevana binerlerdi. Tahtırevanlar iki türlü olurdu. Bir kişilik hafif tahtırevanl…
Ütopik şehir Ütopya Ütopya, halihazırda mevcut olmayan, gerçekleşmesi arzu edilmesine rağmen gerçekleşmesi imkansız olan tasarı, düşünce, kavram veya düzene verilen addır. Ütopik ise ütopya gibi olan, ütopya ile ilgili olan, ü…
Üvey evlat Hısımlık konusunda öz olmayan, kan bağı bulunmayan: Bir çocuğun annesi ölürse, o çocuk öksüz kalır; babası yeniden evlenirse, babasının bu eşi o çocuğun üvey annesi (analığı) olur. Bu çocuk da onun üvey evladı olur;…
Üsküf, boru biçiminde ve 60 - 70 cm kadar uzunlukta olup başa giyilince yarısı arkaya sarkan bir tür sarıktır. Üsküf, eskiden yeniçerilerin giydiği bir çeşit başlık olup tarihi kaynakların rivayetine göre üsküf Murat Han Gazi zaman…
Üstübeç, kuvvetli bir zehir niteliği taşıdığından kullanılışı kimi koşullara bağlı olan, yağlı boya ve macunlarda dolgu gereci olarak kullanılan, hava değişimlerine karşı direnci yüksek kurşun karbonatı. Formülü [PbCO 3 .Pb(OH 2 )].…
Uranüs Gezegeni Uranüs, Güneş'e uzaklık bakımından yedinci olup Satürn'le Neptün arasında yer alan, dört uydusu bulunan, kütlesi Dünya'nın kütlesinin yaklaşık 14,4 katı ve yüzey sıcaklığı -180 °C dolayında olan, yö…
Bir hizmet karşılığı, özellikle kapıkulu askerlerine verilen para, günledik olarak hesaplanır ve üç ayda bir ödenirdi. Ulufe ile ilgili birleşik kelimeler ve anlamları Ulufe defteri : Yeniçeri ocağından olanların ödeneklerinin y…
Usta Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse: Usta eserinden, kişi dostundan tanınır. Zanaat veya sanat öğreticisi: Müzik bilgimi ustam filancaya borçluyum. Zanaatçılar için unvan olarak da kul…
Un ve başaklar Un, tahıl tanelerinin öğütülmesiyle elde edilen ince toz halindeki temel gıda maddesidir. Genellikle buğdaydan üretilse de arpa, mısır, çavdar gibi tahıllardan da elde edilebilir. Ekmek, hamur işleri ve çeşitli …
Şebek maymunu (zooloji) Afrika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan bazı maymun cinslerine verilen ad. (mecazi) Çirkin ve arsız: Şebek gibi sırıttı ve söylediğimi şaka olarak algıladığını bana göstermek ve bu şekilde olası …
Namaza başlarken söylenen tekbir. Namaza "Allahü Ekber" diyerek iftitah (başlangıç) tekbiri ile başlanır; buna "tahrime" de denir: Tahrime ancak Yüce Allah'ın şanını yüceltecek olan O'na mahsus bir ifad…
Tüm, bütün, hepsi: Şirk ve münafıklıkta ısrar eden bu zalimler; Allah'ın yoktan var edip açığa koyduğu umum varlıklardan herhangi bir şeye ibret nazarıyla bakmıyorlar mı? (Nahl Suresi 48. Ayetten) Kamu, herkes, halk: İzin alın…
Umacı, halk dilinde küçük çocukları korkutmak amacıyla uydurulmuş hayali yaratıklara verilmiş adlardan biri, öcü: Çeşitli yörelerde "öcü gelir" ifadesiyle beraber yaşlı kadınların, çocukları sakinleştirmek için "umacı…
Alimler, bilginler. Müslüman alimlerine ulema-yı zahir veya ulema-yı rusum veya sadece ulema denir. Gazali bazen bunlardan Dünya alimleri diye de söz eder. Sufiler için de ulema-yı batın, erbab-ı kulüb (gönül ehli) ve ahiret al…
Gürültü patırtı. Tipo baskı tekniğinde, baskı makinesine yerleştirilen dizilmiş harfleri, kurşun satırları ve klişeleri, baskıdan önce iyice yerleştirmek için üzerilerine vurmaya yarayan tahta takoz. Uzun tütün çubukların kullanıl…
Şambrel (iç lastik) Şambrel, top ve araba bisiklet tekerleklerinin şişkinliğini veren iç lastiktir. Eskiden daha çok kullanılan şambrelli otomobil lastikleri günümüzde yerini şambrelsiz (tubeless veya dubleks) lastiklere bırak…
Sahne (tiyatro) Bir oyunun sahnelendiği özel biçimli ve donanımlı yer. Bu biçimde düzenlenmiş, herhangi bir yerdeki zeminden yüksekçe bölüme de sahne denir: Oyuncular sahnede yerini aldı. (tiyatro) Bir tiyatro yapıtında, p…
Şathiyat (veya şathiye) ciddi düşünceleri alaycı bir üslupla anlatma sanatıdır. Okuyanda bir tebessüm ve gülümseme uyandırmak maksadıyla yazılan manzumelere denir. Edebiyatımızda tekkeler çevresinde mutasavvıflarca söylenen mizahi m…
Şanzıman nasıl çalışır Şanzıman kısaca, motorlu taşıtlarda motordan gelen dönme hareketinin hızını içindeki farklı çaplardaki dişlilerde azaltıp çoğaltarak tekerleklere daha farklı bir dönme hızı gönderen vites kutusudur. Şa…