Keçe nedir, ne demektir? Keçe ile ilgili atasözleri, deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Keçe kumaşı örneği
Keçe
  1. Yapağı ya da keçi kılının hasır üzerine yayılarak dürülüp basılması ya da dövülmesiyle elde edilen ve kepenek, çarık, döşeme örtüsü, haşa gibi şeylerin yapımında kullanılan bir tür kaba kumaş.
  2. Bu kumaştan yapılmış olan: Keçe külah.
  3. Yere serilen halı, kilim gibi yünlü şeylere verilen ad: Yaz geldi keçeleri kaldırmalı. (TDK)
  • Keçe dövmek: Yapağıyı döverek keçe hâline getirmek.
  • Keçe gibi: Karma karışık, kirden yapış yapış olmuş (saç).
  • Keçe kalem: Uç yerinde keçe fitil bulunan özel mürekkepli kalem.

Keçe ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "keçe" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Keçe delen: Hafif yağmur: Sanki çektiklerim yetmiyormuş gibi bir de keçe delen yağmuru başlamıştı. (İ. Kuyumcu)
  • Keçe külah etmek:
    1. İşini bozmak, mesleğinden etmek: Yeminini tutmayan deliler, keçe külah edilerek ocaktan kovulurdu. (B. Atan)
    2. Aldatmak, kandırmak.
  • Keçe külah olmak: (eskiden) Ordudan veya resmî görevden çıkarılmak [Eski istilahatta askerde, vüzera, rical dairelerinde "keçe külah olmak" kıyafeti soyulup tardedilmek demek idi. (Türk dil kurumu)]: Eski rütbesini tekrar alıncaya kadar hiç bir kimseye kendini bildirmemişti. Bir daha keçe külah olmayı kim ister? (Türk klasikleri)
  • Keçesini (Keçeyi) sudan çıkarmak:
    1. Başını kurtarmak: Ana meselesi, önce kendi keçesini sudan çıkarmak, kendi sırtlarını kalınlaştırmaktı. (M. Makal)
    2. Güç olan bir işi, ustalıkla yoluna koyarak rahatlamak: İbrahim keçesini sudan çıkarmış, Süleyman'ın zihnini bulandıran kuşkuları kovmayı başarmıştı. (C. Ülkü)
  • Keçeyi suya atmak (salmak): Ar ve namusu hiçe saymak, utanmamak: Herif düpedüz keçeyi suya saldı (F. Develioğlu). "Kaşkariko - maşkariko istemeyiz. Sen, keçeyi büsbütün suya saldın artık." diye bağırdı. (H. İ. Dinamo)

Keçe ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "keçe" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Dokuz keçe, su geçe; bir deri, soğuk geri: Kişi, dokuz kat keçeye bürünse yine yağmurun ıslatmasından kurtulamaz. Bir kat deri giysi ise kişiyi soğuktan ve ıslanmadan korur.
  • Soğuk "Kırk kat keçe, ben ondan geçe; bir kat deri, ben ondan geri" demiş: Deri giysiler, yünlü giysilerden çok daha sıcak tutar; bunun için kat kat yünlü giymektense tek kat deri giyinmek kafidir.
  • Teptim keçe oldu, sivrilttim külah oldu (Çektim yün, teptim keçe, burdum külah oldu): Bir şeyi işine geldiği gibi gösterenler veya yorumlayanlar için söylenen bir söz.