![]() |
Nabız |
- Atardamarlara ve özellikle bilektekine parmakla basıldığında duyulan, kan basıncından ileri gelen ve kalbin atışını gösteren kımıldama: Nabzı dakikada 80 atıyor.
- Ruhsal durum, düşünce, eğilim.
Nabız ile ilgili birleşik fiil ve kelimeler
- Nabız düşüklüğü: Bazı hastalık hallerinde görülen nabız yavaşlaması.
- Nabza bakmak (nabız almak): Nabzın bir dakikadaki atışını saymak.
- Nabzını tutmak: Nabzını yoklamak için bileğini tutmak.
- Nabızsız olmak: Baygın durumda olmak.
Nabız ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "nabız" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Nabız yoklamak:
- Nabzını yoklamak.
- Düşüncelerini öğrenmeye çalışmak.
- Nabzına girmek: Elindeki bütün olanakları kullanarak bir kimsenin hoşnutluğunu kazanmak, birini yola getirmek ve düşüncelerini kabul ettirmek, gözünde çok önemli bir yer kazanmak.
- Nabza (Nabzına) göre şerbet vermek: Biraz ödün vererek birinin hoşuna gidecek, gururunu okşayacak yolda davranmak: Tatlı dili ile kendisini herkese sevdirmiş, pek çok dost ve ahbap edinmiş, nabza göre şerbet vermesini bilir, herkesin huyuna suyuna gider, rind ve kalender olduğu kadar zeki ve kurnaz bir adamdı.
- Nabzını yoklamak: Bir kimsenin niyetini, eğilimini anlamaya çalışmak.
Soru/Yorum Gönder