![]() |
Mutlu ihtiyarlar |
- Yaşlı, kocamış, yaşı ilerlemiş olan, genç karşıtı: İhtiyar adam: "Bu konuda tahmininizden de fazla bilgiliyim," diye cevap verdi. (B. Özkişi)
- Kendi isteğiyle hareket etme, seçme, yeğleme: İrade vicdandadır, ihtiyar dimağdadır. Günahlar iradeyle yapılmaz, ihtiyarla yapılır. (Dar-ül Envar)
İhtiyar ile ilgili birleşik kelime ve fiiller
- İhtiyar delikanlı: Yaşlı olmasına karşın dinç, canlı, hareketli ve etkin bir hayat süren kimse.
- İhtiyar heyeti: Köylerde, muhtarın başkanlığında toplanıp görev yapan genel karar organı.
- İhtiyar olmak: Yaşlanmak, ihtiyarlamak: Ak düştü siyah saçıma / İhtiyar oldum ihtiyar oldum / ... / Yetmiş yaşlı çocuğum ben / İhtiyar oldum ihtiyar oldum (E. Sarı)
İhtiyar ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "ihtiyar (II)" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- İhtiyar etmek:
- Seçmek, yeğ tutmak: Bu yolu ihtiyar ettik.
- Katlanmak: İhtiyar ettiği bunca zahmetler...
- İhtiyarı elden bırakmak: Değişik duyguların etkisiyle davranışlarını denetleyemez duruma gelmek: Kendine acıyor ise, zayıf ihtimali gözetip ihtiyarı elden bırakmaz. (İmam-ı Gazali)
- İhtiyarı elden gitmek: Kendi isteğiyle davranma yetisini yitirmek: ... sevisi cândan dilden değildir / İhtiyârı gider elden değildir. (M. Tatçı)
İhtiyar ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "ihtiyar (I)" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- İhtiyar deme, genç deme, evde kadın bulunsun; arpa deme, darı deme, evde unun bulunsun; çalı deme, çırpı deme, evde odun bulunsun: İnsanın bazı temel ihtiyaçları vardır. Evi çekip çeviren bir kadın, bir lokma ekmek için un ve ısınmak için odun bulunan evin önemli ihtiyaçları gerçekleşmiş ve karşılanmış demektir.
- İhtiyar genç alırsa ele kalır: Yaş farkı çok olan evliliklerde erkeğin ölümüyle genç kadının başkasıyla evlenmek zorunda kalacağını ifade eder. Herkes yaşına uygun biriyle evlenmeli ki sonrası sorun olmasın.
- İhtiyarı gençleştiren paradır: Zenginlik insana ihtiyarlığında da güçlü bir yaşam sağlar.
- İhtiyar köpek boşuna havlamaz: Tecrübeli ve bilgili kişilerin uyarılarının veya söylediklerinin dikkate alınması gerektiğini ifade eder. Bu atasözü, yaşlı ve deneyimli insanların sezgilerinin güçlü olduğunu, sözlerinin önemli ve değerli olduğunu, bu nedenle boş yere konuşmadıklarını vurgular.
- İhtiyar olsam da gönlüm tazedir: İnsanın yaşı ilerlese de içinde gençlik coşkusu ve yaşam sevgisinin tükenmeyeceğini ifade eder. Bedeni yaşlansa da ruhu diri kalır.
- İhtiyara yoksulluk güçtür: Yaşlı insanların maddi sıkıntılarla başa çıkmasının daha zor olduğunu ifade eder. Yaş ilerledikçe güç azaldığından, geçim derdi bu dönemde daha ağır ve yıpratıcı hale gelir.
- İhtiyarı yiğit eden elbisedir: Güzel ve temiz kıyafet insanı olduğundan daha geç ve çekici gösterir.
- İhtiyarın düşkünü, beyaz giyer kış günü*: Daha önce iyi bir durumda olan kişi bu konumunu kaybettiğinde uygun olmayan, yersiz davranışlarda bulunur.
- İhtiyarın sözünü torbaya sok, büyüğün sözünü cebine at: Yaşlı ve tecrübeli insanların söylediklerini dikkatle dinleyip saklamanın ve gerektiğinde hatırlayıp faydalanmanın önemini ifade eder.
- İhtiyarlık akşam güneşi gibidir: Yaşlanmanın yavaş yavaş ve kaçınılmaz bir süreç olduğunu ifade eder. Tıpkı akşam güneşinin batışı gibi, ihtiyarlık da sessizce ve doğal bir şekilde gelir.
- İhtiyarlık dünü, gençlik yarını özler: Gençler gelecek planları kurarak, yaşlılar ise gençlik yıllarının özlemiyle yaşarlar.
- İhtiyarlık insanı her şeyden geçirir: Yaşlılık döneminde insanların gençlikteki arzularından, tutkularından ve isteklerinden uzaklaştığını ifade eder. Yaş ilerledikçe, insanlar daha çok huzur ve sakinlik arar ve eski istekleri, hayalleri geride bırakırlar.
- İhtiyarlık maskaralık: İnsan yaşlanınca bazen bir çocuğun rahatça yapabildiği bir işi yaparken bile zorlanır ve yapamaz.
- Atın iyisini genç, kadının iyisini ihtiyar alır: Kadınları tanımanın zaman ve tecrübe gerektirdiğini ifade eder. Yani, bir atın kalitesini gençken değerlendirmek mümkünken, kadınların karakterini ve kişiliğini anlamak için daha fazla zaman ve yaşanmışlık gerektiğini vurgular.
- Çocuklar oynamaktan, gençler işlemekten, ihtiyarlar da söylemekten yorulmaz: Çocuklar yalnızca oyundan ve eğlenceden hoşlanır, gençler türlü işlerle vakit geçirir, yaşlılar ise ellerinden fazla bir şey gelmediği için devamlı söylenir ve yakınırlar.
- Çocuklar uyuya uyuya büyür, ihtiyarlar uyuya uyuya ölür: Çocukların büyüme sürecinde uyumanın önemli bir yer tuttuğunu ve bu sürecin doğal bir parçası olduğunu belirtir. Aynı zamanda, yaşlıların da yaşamlarının son dönemlerinde hayata uykuda veda edebileceğini ifade eder.
- Gençler ümitle, ihtiyarlar hatırayla yaşarlar: Genç insanın hayattan beklentisi çoktur. Yaşlı insan ise daha çok yaşadıklarıyla avunur.
- Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir*: Gençlik, insanın en diri ve verimli olabileceği dönemdir ama değeri ancak yaşlanınca anlaşılır.
- Gençliğin kıymeti bilinse, ihtiyarlığın şikayeti az olur: İnsan gençliğini ileriyi düşünerek yaşarsa, yaşlandığında muhtaç duruma düşmez.
- Gençlik ihtiyarlık birbirini çekemez: Bu iki yaşam evresinin farklı ihtiyaç ve bakış açılarına sahip olduğunu belirtir. Gençlik, yenilik ve değişim arayışındayken, ihtiyarlık ise sabitlik ve deneyime dayanır. Gençliğin ihtiyarlıkta, ihtiyarlığın da gençlikte yaşanması mümkün değildir.
- Gençlik ileriye, ihtiyarlık geriye bakar: Genç insan geleceğin, ihtiyar insan geçmişin özlemini çeker.
- Gençlik uçar kuştur, ihtiyarlık naçar iştir: Gençliğin serbest ve sınırsız bir şekilde, ihtiyarlığın ise çaresizlik ve kısıtlılık içinde geçirildiğini anlatır.
- Gençlikte ölüm, ihtiyarlıkta yoksulluk/açlık güçtür: Genç yaşta ölüm ne kadar üzücü ve acıysa, yaşlılıkta fakir ve muhtaç durumda kalmak o kadar zordur.
- Gençlikten ihtiyarlığa ömür saklamalı: Gençliğin kıymetini bilip geleceğe yönelik hazırlık yapmanın önemini vurgular.
- Gitti gelmez gençlik, geldi gitmez ihtiyarlık: En güzel çağ olan gençlik yılları tekrar elde edilemeyeceği gibi, yaşamak için ihtiyarlığın zorluklarına da katlanmak zorundayız.
- Hayatın kıymeti bir gençlikte bir de ihtiyarlıkta bilinmez: Hayatın değerinin genellikle gençlikte anlaşılmadığını ve kıymetinin bilinmediğini, yaşlılıkta ancak fark edildiğini; fakat bu seferde yaşamın tatsız ve sıkıntılı olacağı için yine kıymetinin bilinmeyeceğini ifade eder.
- İnsan gençliğinde ihtiyarlığı, sağlığında hastalığı düşünmeli: Kişinin gelecekte karşılaşabileceği zorlukları önceden hesaplayarak bugünden tedbir alması gerektiğini ifade eder. Gençlik ve sağlık gibi geçici nimetlerin değerini bilmek ve bunları geleceğe yönelik akıllıca kullanmak önemlidir.
- İnsan ihtiyarlar, yürek ihtiyarlamaz: Yaşlanmanın bedeni etkileyip gücü azalttığını ancak insanın içsel arzularının ve hislerinin yaşlanmadığını ifade eder. İnsan yaşlandıkça fiziksel gücü zayıflasa da içsel tutkuları ve istekleri genellikle devam eder.
- Sorma ihtiyara, sor çok görene: Yaşın tek başına tecrübe göstergesi olmadığını, asıl önemli olanın çok şey yaşamış ve görmüş olmak olduğunu ifade eder. Gerçek bilgi, başından geçenle kazanılır.
Soru/Yorum Gönder