- İnce pamuk ipliğinden yapılan dokuma: Şile bezi, Trabzon bezi vb.
- Pamuktan düz dokuma: Kaput bezi, Amerikan bezi vb.
- Herhangi bir iş için kullanılan dokuma: Çocuk bezi, el bezi, toz bezi, sofra bezi vb.
- Gelişigüzel kumaş parçası, çaput: Hizmetçilerin çıplak topuklarıyla alt kattaki döşemeleri ıslak bezle ovmaları... (A. Ş. Hisar)
- Bezden yapılmış: Bez bebek, bez çadır, bez çuval vb.
- (biyoloji) İçinden geçen kandan veya öz sudan bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan organ: Epifiz bezi. Böbrek üstü bezleri. Tükürük bezleri.
Bez ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "bez" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Bez bağlamak:
- Bebeklere altlarını kirletmesinler diye bez koymak: Altını temizledi, yeni bez bağladı. (S. Fırat)
- Dileğin yerine gelmesi ümidiyle yatıra bir parça çaput veya eski kumaş parçası bağlamak: Mezarın etrafındaki ağaçların dallarına bez bağladı. (H. Uras)
- Bez bebek: (mecazi) Tembel, işe yaramaz, cansız kimse.
- Bez çözmek:
- Çözgü çözmek.
- (mecazi) Bir aşağı bir yukarı dolaşıp durmak.
- Bez dokumak: (mecazi) İşini çevirmek: Karaborsa da, arada bezini dokuyor. (B. Felek)
- Bezini yıkamak:
- Bebeklerin altına bağlanan bezi temizlemek
- (mecazi) Çok emek sarf etmek: Ben senin az mı bezini yıkadım?
- Arşınına göre bez vermek: Herkesin arzusuna göre hareket etmek: Paşa herkesin arşınına göre bez verilecek devirler geçti! Herkes durduğu yeri bilecek, o yerin dışına asla çıkmayacak! (Ş. Altın)
- Bir tarakta bezi olmamak: Sözü edilen konu ile ilgisi olmamak, bilgisi bulunmamak (tarak: üzerinde çokça tel bulunan bir dokuma tezgahı parçası).
Her (Bin) tarakta bezi olmak: Birçok işi veya ilişkisi olmak: Her tarakta bezi vardı, bin türlü iş yapardı (A. Tunç). Adamın her tarakta bezi, her konuda söylenecek sözü var!Bez dokuma tezgahında tarak - Kırk tarakta bezi olmak: Birbirinden ayrı birçok işi ya da ilişkisi olmak: Hiç şüphem yok ki kırk tarakta bezi de vardır bu adamın. (M. Savaş)
- O tarakta bezi olmamak: O şeyle ilgisi bulunmamak: Söylediğine göre, rahmetli babasının o tarakta bezi yoktu. Kılıçtı, kalkandı, mızraktı anlamazdı pek. Daha çok otlarla, çiçeklerle ilgilenirdi. (Y. Bahadıroğlu)
- S*çtı Cafer, bez getir (arıtamazsın tez getir): (kaba) Birinin olmayacak bir söz söylediğini veya berbat bir iş gördüğünü anlatan bir söz: Kızımı verecektim sana. Nasıl bir şeye bulaştın da böyle oldu? S*çtı Cafer, bez getir...
Bez ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "bez" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Bez alırsan Mısır'dan (Musul'dan), kız alırsan asilden*: Bazı şeylerin kalitesinin veya değerinin geldiği yere göre değiştiğini anlatır. Mısır bezi gibi kaliteli malzemelerin değerli olduğu gibi, köklü ve iyi bir aileden gelen bir eşin de saygı göreceği vurgulanır.
- Bezi daha kozada iken kızına koca arar: Bazı kişilerin olaylar olgunlaşmadan veya zamanı gelmeden aceleci davranarak hazırlık yapmaya çalıştığını ifade eder. Henüz vakti gelmemiş şeyler için telaş etmek, gereksiz aceleciliğe yol açabilir.
- Bezi herkesin kendi arşınına göre vermezler (Herkesin arşınına göre bez vermezler):
- Hiç kimse, herkesin yararlandığı bir şeyden kendi isteğine, kendi ölçüsüne uygun oranda pay alamaz.
- Genel kurallar herkesin istek ve gereksinimine göre bozulamaz.
- Acemi bez dokur, usta tez dokur: Acemi kişi bir işi iyi yapabilir ama, ustası hem iyi hem de çabuk yapar.
- Analar büyütür kızı, çulhalar dokutur bezi: Her anne, çocuğunu büyük bir şefkat ve özenle nazlı olarak yetiştirir. Çocuk topluma karışınca yaşamın ve çevresinin insafsızlıklarıyla ve zorluklarıyla karşılaşır.
- Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al*: Bir kızın nitelikleri annesininkilere benzer; evlenilecek kızın nasıl bir insan olduğunu anlamak isteyen, önce annesini tanımalıdır.
- Alemin ağzına kırk arşın bez yetişmez: Başkalarının konuşmalarına hepsinin ağzını kapayarak engel olamayız. Herkes istediğini söyleyebilir.
- Bekar gözü ile kız alma, gece gözü ile bez alma (yaya gözü ile at alma)*:
- Bekâr erkek arzu ve istek dolu olduğu için evleneceği kızın kusurlarına dikkat etmez.
- Bazı durumlar kusurların görülmesine engel olabilir. İyice ve gereği gibi araştırılmadan yapılan işler sonradan sıkıntı çıkarabilir.
- Donsuzun gönlünden dokuz top bez geçer*: Bir şeyden yoksun olan kişinin gönlünden hep o şeyden bol bol edinmek geçer.
- Ergen gözüyle kız alma, gece gözüyle bez alma: Doğru seçilmeyen, iyi görülmeyen, iyi bilinmeyen iş yapılamayacağı gibi, bir konuda deneyimi bulunmayan kimsenin görüşüne uyularak önemli bir karar verilemez.
- Eski pamuk bez olmaz, dul avrat kız olmaz: Dul bir kadının, hiç evlenmemiş bir kızın saflığını ve temizliğini kaybetmiş olacağını; eski haliyle aynı niteliklere sahip olamayacağını ifade eder.
- Eski pamuktan bez olmaz, kötü demirden kılıç olmaz: Kalitesiz, çürük malzemeyle yapılan işten başarılı bir sonuç alınmaz.
- Evimiz bezden, ne umarsın bizden*: Kendisi yardıma muhtaç olandan yardım beklemek boşuna umutlanmaktır.
- Gömleksizin gönlünden kırk arşın bez geçer: Bir konuda yokluk çekenler, o konuda ihtiyacından fazlasına sahip olmayı düşlerler.
- Kendirden bez, üveyden öz olmaz: Ne kadar iyi davranırsa davransın üvey anne bir çocuğu kendi öz annesi gibi sevemez. Aynı şekilde hiçbir çocuk üvey annesini öz annesi gibi sevemez.
- Malıyla gömülmüş yok, götüreceği üç arşın bezdir: İnsan öldüğünde yıkanır, kefenlenir ve gömülür. Kimse malını da yanında götüremez. Bu nedenle yaşarken para, mal, mülk hırsına kapılmamak gerekir.
- Sekiz tarakta dokuz bez olmaz: Eldeki imkânlarla yapılamayacak, imkânsız bir şeyi istemenin boşuna olduğunu ifade eder. Sınırların ötesinde sonuç beklemek hayalden öteye gitmez (tarak: üzerinde çokça tel bulunan bir dokuma tezgahı parçası).
- Söz sözü götürür, arşın bezi: Bir sözün başka bir sözle yanıtlandığını ve konuşmanın bir devamlılık içinde sürüp gittiğini ifade eder.
- Üvey öz olmaz, kemha bez olmaz*: Üvey evladın veya üvey annenin hiçbir zaman öz evlat ya da öz annenin yerini tam anlamıyla tutamayacağını ifade eder. Tıpkı değerli bir kumaş olan kemhanın sıradan bir bez gibi olmaması gibi, ilişkilerde de öz olanın yeri farklıdır ve başka bir şeyle tam anlamıyla doldurulamaz.
Soru/Yorum Gönder