- Müslüman olmayıp muhtemel düşman olan yabancı devletler ve bu devletlerin vatandaşları: Ali Onbaşı "At gâvur at, kanını emdiğin masum milletlerin parasıyla yığdığın o topların gülleleri Müslüman göğsünü delemez. Sonunda hangimizin pehlivan olduğunu siperdeki süngü boğuşması gösterecektir" diye bağırarak hırsını yenmeye çalışmış ve tekrar sipere inmişti.
- (kaba) Sevilmeyen yabancı ülke halkı ve vatandaşları.
- (mecazi) Merhametsiz, insafsız ya da inatçı.
Gâvur ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "gâvur" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Gâvur etmek: Bir şeyi boşuna sarf etmek, heder etmek, yerinde harcamamak: Parasını gâvur etti, hayrını görmedi. (N. Muallimoğlu)
- Gâvur eziyeti: Karşısındakini bıktıracak ölçüye varan acımasız davranış: Günlerce karakolda beklettiler, gâvur eziyeti gibi.
- Gâvur icadı:
- Halk arasında hayranlık veya hayret uyandıran ecnebi icadı eşya: Senin tayyare dediğin de gâvur icadı bir makine. (S. Kocagöz)
- Geleneklerimize uymayan ve yadırganan yenilikler: Bitmedi gitti bu doğum günü, yılbaşı, sevgililer günü merakınız. Hep gâvur icadı bunlar.
- Gâvur inadı: Yumuşatılamayan, yok edilemeyen inat: Ne yapsalar nafile. Ne inattı bu? Gâvur inadı. (O. Kemal)
- Gâvur inadı tutmak: İyiden iyiye inatlaşmaya başlamak: Gâvur inadı var rezilde. Ulan gelmiş geçmiş bir şey. Sür git'de mâna var mı? (O. Kemal). Adamın yine gâvur inadı tuttu, gelmem deyip duruyor. (O. Sarıgöz)
- Gâvur olmak:
- Müslümanlıktan çıkmak: Annesi günlerce ağlamış, oğlu gâvur oldu diye teselli bulmaz olmuştu. (S. S. Onar)
- (mecazi) Boşuna, gereksiz yere harcanmak, heder olmak: Bir saat gâvur oldu yahu, neredeyse hava kararacak. (Y. Bahadıroğlu)
- Gâvur orucu gibi uzayıp gitmek (uzamak): Bir iş gereğinden çok sürmek, sürüncemede kalmak: Bakanlığa verdiğim dilekçenin cevabı gâvur orucu gibi uzadı. (H. F. Gözler)
- Gâvur ölüsü gibi: Pek ağır ve hantal: Çanta olur gâvur ölüsü gibi ağır, kim olsa taşıyamaz. (M. Şeyda)
- Gâvura (Papaza) kızıp oruç (perhiz) yemek: Başkasına kızıp kendine zararlı olan bir iş yapmak: (...) kapılıp bindiğimiz dalı kesersek gâvura kızıp oruç bozan adamın durumuna düşeriz. (M. Toker)
- Gâvurluk etmek (Gâvurluğu tutmak): Gaddarlık etmek, insafsız davranışta bulunmak, kötülüğe yönelmek: Emin Ağa gâvurluk eder. Ayvagediği'nde yer vermez obaya (Ç. Yiğenoğlu). Gene katı gâvurluğu tuttu! dedi. Bu koca mereti başında nasıl taşırdı ki? (A. Z. Kozanoğlu)
Gâvur ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "gâvur" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Gâvura iyilik, şeytana kandil yakmak gibidir: Kötü niyetli veya nankör birine yapılan iyiliğin, boşuna harcanmış bir emek olduğunu ifade eder. Bu tür insanlara iyilik yapmak, hiçbir fayda sağlamaz ve hatta zarara yol açabilir.
- Gâvura iyilik yaramaz: Dostluktan, arkadaşlıktan anlamayanlar yapılan iyiliklerin değerini de bilmezler.
- Gâvura kızıp oruç yenmez: Başkalarının olumsuz davranışlarına kızıp, kişinin kendi sorumluluklarını ihmal etmemesi gerektiğini ifade eder. Kızgınlıkla önemli görevleri yerine getirmemek, zararı kişinin kendine dokunan bir davranış olur.
- Gâvurdan dost olmaz: Kişinin kendi kültür ve inanç sistemine ait olmayan insanlara güvenmemesi gerektiği ifade eder.
- Gâvurdan vefa, zehirden şifa: Düşmandan iyilik beklemenin, zehirden şifa ummak kadar anlamsız olduğunu ifade eder. Kötü niyetliden sadakat ve hayır gelmez.
- Gâvurun ekmeğini yiyen gâvurun kılıcını çalar*: Kişi, inançları ayrı da olsa, hoşlanmasa da geçimini sağlayan kimseye hizmet eder.
- Acemi nalbant gâvur eşeğinde dener kendini*: Ustalaşmamış, iyi yetişmemiş bir kimse, deneyimlerini önemsiz, varlığıyla yokluğu bir olan şeyler üzerinde yapar.
- Ana üvey olunca baba gâvur olurmuş: Üvey ana çocuğu kendi evladı gibi sevmez. Baba da yeni karısıyla aram bozulmasın diye evladına gereken ilgiyi göstermez.
- Domuzdan post gâvurdan dost olmaz: Birçok nedenin birbirini izlemesiyle sürüp gelmiş olan eski düşmanlık, dostluğa dönüştürülemez.
- Döv gâvuru dostun olsun: Bazı insanlar zoru görünce kötü davranışlardan vazgeçebilirler.
- Kart kafir/gâvur Müslüman olmaz: İnsanların yaşlandığında kökleşmiş alışkanlık ve inançlarının değişmesinin çok zor olduğunu ifade eder. İleri yaştaki birinin düşünce ve yaşam biçimini tamamen değiştirmesi neredeyse imkânsızdır.
- Sonradan görme, gâvurdan dönme*: Sonradan görmeler fazla iyi niteliklere sahip değildir.
Soru/Yorum Gönder