Gönül ile ilgili atasözleri ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 1
Eller ile yapılmış kalp işareti
Gönül kocamaz
İçinde "gönül" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Gönül Allah'ın evidir: Gönül Allah’ın nazar ettiği yer olduğu için kişi gönül kırmaktan kaçınmalıdır.
  • Gönül bir hümadır, daima yüksekten uçar: İnsanlar özlem duydukları konuları gerçekleşmiş gibi düşünür ve bundan mutluluk duyarlar.
  • Gönül ibrişimdir, dolaşırsa açılmaz: Gönül çok naziktir, müdahale edilmemeli, incitmemeli (ibrişim: Kalınca bükülmüş ipek iplik).
  • Gönül bir sırça saraydır kırılırsa yapılmaz: Bir insanın gönlünü kırarsak artık eski dostluğunu bulamayız.
  • Gönül cenneti ister, ama günah koymaz: Herkes dertsiz yaşamak ister, ama başını derde sokacak davranışlardan da kaçınmaz.
  • Gönül çocuğa benzer, gördüğünü durmayıp ister: İnsanın canı bir şey çekince bir an önce onu elde etmek ister. Tıpkı çocuk gibi, o da isteği gerçekleşmezse üzülür huysuzluk eder.
  • Gönül dostunu bilir/bulur: İnsanlar kalben ısındıkları kimselerle genelde iyi dost olurlar. Gönül, kendisine yakın olanları kolaylıkla anlayabilir, yakınlık duyanları rahatlıkla bulur.
  • Gönül düştü bir b*ka o da misk gibi koka: Kimi kişiler çok çirkin birine ya da çok kötü bir şeye gönül kaptırırlar. Onların gözünde bunlar çirkin değil, çok güzeldir, kötü değil çok iyidir.
  • Gönül eri, baş üzere yeri: "İnsanın halinden anlayan kimselere ne kadar saygı gösterilse azdır" anlamında söylenen bir atasözü.
  • Gönül evi düğün evinden kalabalıktır: İnsan gönlü o kadar geniştir ki -ucu bucağı yoktur- oraya pek çok şey sığar.
  • Gönül ferman dinlemez (Gönül hüküm altına girmez): En yüksek yerden buyruk bile gelse gönül sevdiğinden asla vazgeçmez.
  • Gönül gitmeyen yere ayak gitmez: "Bir işte başarılı olmak için önce istekli olmak gerekir" anlamında söylenen bir atasözü.
  • Gönül gönüle karşıdır, sevgi iki başlıdır: İki insanın birbirini sevmesi için birbirleri hakkında aynı duyguları hissetmeleri gerekir.
  • Gönül gönüle köprüdür: "Bir birini seven kimseler birbirlerine kavuşmak için yol ararlar" anlamında kullanılan bir atasözü.
  • Gönül hoşluğu maldan iyidir: İradesine sahip insanlar bir şeyin yokluğunda kendilerini aşırı derecede üzmezler.
  • Gönül ister, yüz utanır: Kişinin içsel isteklerinin veya arzularının dışa yansımasıyla utanabileceğini veya mahcup olabileceğini ifade eder. İnsanın içsel ve dışsal dünyaları arasındaki dengeyi/dengesizliği anlatır (?).
  • Gönül kimi severse güzel/sultan odur: Güzellik anlayışı kişiye göre değişir; bu nedenle de bir kimse için güzel, gönlünün sevdiğidir.
  • Gönül kocamaz (farımaz, karımaz): İnsanlar yaşlansalar da gönülleri genç kalır, sevgi ve tazeliğini kaybetmez.
  • Gönül kolay düştüğü yerden, güç kalkar: Kalbin sevgi veya bağlılık hissettiği birine veya bir şeye bağlanması kolay olabilir ancak bu bağlantının kopması veya sona ermesi daha zor olur.
  • Gönül ne mey ister ne meyhane; gönül dost ister mey bahane: İnsanlar dost kazanmak ve dostlarıyla bir arada olmak isterler. Bir araya gelmeler, toplantılar, eğlenceler vb. dostluklar için bir güzel bir araçtır (mey: şarap).
  • Gönül taşla kırılmaz, sesle kırılır: İnsan bazen dayak yediği, kavga ettiği kimseye gücenmez ama birisi ağır bir söz söylediği zaman çok içerler.
  • Gönül ummadığı yere küser (Gönül dostuna küser): İnsan, kendisini sevmeyenlerin çiğ davranışlarını doğal karşılarken, sevildiği kimsenin bu gibi davranışlarını doğal karşılamaz hatta ona kırılır.
  • Gönül var otluğa, gönül var b*kluğa konar (Gönül var güllüğe, gönül var küllüğe konar): İyi ve güzel şeyleri seven yüksek ruhlu insanlar olduğu gibi kötü ve pis şeylerden hoşlanan aşağılık insanlar da vardır.
  • Gönül verme evliye, eve gider unutur: Bir kadın evli bir erkeğe gönül verip onun ilgisine kanmamalıdır; evli erkekler başka kadınlara bağlanmazlar.
  • Gönül yapmak arş/Kabe yapmaktır: Bir insanın gönlünü almak, onun mutlu olmasını sağlamak çok önemli bir şeydir. Bir insanın gönül kırgınlığını gidermek, Kâbe yapmak kadar kutsal, ama oldukça zor bir iştir.
  • Gönül yıkan Tanrıya ermez: Haksız yere birini incitmek Allahu Teala'nın istediği bir davranış değildir. Böyle davranan günah işlemiş sayılır.
  • Gönülden gönüle (kalpten kalbe) yol vardır: Birbirine gönülden bağlı, birbirini kalpten seven iki insandan biri öteki için ne düşünüyorsa o da beriki için aynı şeyi düşünür.
  • Gönülden kopan, ihsanın hayırlısıdır: Yardımın en değerlisi, hiçbir karşılık beklemeden yapılanıdır.
  • Gönüle gelen başa gelmesin: İnsan çoğu zaman başına gelecek bir sıkıntıyı önceden hissedebilir. Herkesin dileği bu gibi durumlarda o sıkıntının gerçekleşmemesidir.
  • Gönüle kötek olmaz, aşığa edep: Birinin kalbini zorlamak veya etkilemek mümkün olmadığı gibi, aşık olan kişinin davranışlarının ve duygularının sınırları aşabileceğini veya beklenmedik şekillerde ortaya çıkabileceğini anlatır (?).
  • Gönüller bir olunca (İki gönül bir olunca) samanlık seyran olur: Birbirini sevenler için zenginlik önemli değildir.
  • Gönülsüz işin gözsüz oğlu olur: "İsteyerek yapılmayan işten fayda temin edilmez" anlamında kullanılan bir atasözü.
  • Gönülsüz it gözsüz enikler: Gönülsüz yapılan bir işte mutlaka bir yanlışlık olacağını ifade eder.
  • Gönülsüz köpek av avlamaz (Gönülsüz köpek ava gitmez): "İsteksiz kişi hiçbir işi yapmaz" anlamında bir atasözü.
  • Gönülsüz köpek sürüyü kurda kaptırır (Gönülsüz köpeğin sürüye hayrı olmaz): "İstemeden yapılan iş başarıya ulaşmaz" anlamında söylenir.
  • Gönülsüz namaz göğe çıkmaz (ağmaz): Gönülsüz yapılan bir hizmet iyi karşılanmaz, gönülsüz yapılan işten hayır gelmez. Ayrıca gönülsüz yapılan ibadet de kabul olmaz.
  • Gönülsüz verilen sadakadan hayır gelmez: Yardım, eğer isteyerek yapılarsa bir anlam ve güzellik kazanır.
  • Gönülsüz (istenmeyen) yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş: İsteksiz yenen yemek nasıl insana dokunursa, gönülsüz yapılan iş de kötü sonuç verir.
  • Gönlü geçenin ömrü geçer: Gönlü ile hayata bağlı olmayan kimse hayattan bir şey anlamaz. İnsanı hayata bağlayan şey gönlün genç olmasıdır.
  • Gönlüm yok vermeye, un sererim örmeye/ipe: Yardım etmek istemeyenler çeşitli bahanelerle yardım etmekten kaçınırlar.
  • Gönlün pasını göz yaşı siler: "Dert döken insan rahatlar, gözyaşı insanı ferahlatır" anlamlarında söylenen bir atasözü.
  • Gönlün yazı var, kışı var: İnsan kimi zaman neşeli, hayat dolu, iyimser olduğu gibi, kimi zaman da bunalmış, bezgin, kötümser olur.
  • Gönlünü yüce tutan erde devlet olmaz: Gurur sahibi olmayan, alçak gönüllü insanlarda dünya nalına karşı hırs olmaz.
  • Akıl bir vezirdir, gönül bir padişah: İnsanın duyguları düşüncelerinden daha üstündür. İnsanda gönül makamı aklın makamından üstün olduğu için, akıl gönlün emrindedir.
  • Alçak gönül yüce devlettir: "Alçakgönüllü olmak kişi için büyük bir mutluluk kaynağıdır" anlamında kullanılan bir atasözü.
  • Allah gönül kışı vermesin: Soğuk havadan ve çetin kış şartlarından şikayet edenlere "Allah üzüntü, dert, keder ermesin" anlamında söylenen bir teselli sözü.
  • Allah herkesin gönlüne göre verir: Allahu Teâlâ'nın her bireyin taleplerini ve beklentilerini bilerek onlara uygun olanı verdiği inancını yansıtır.
  • Arslan postunda gönül dostunda: Her şey kendi yerinde değer kazanır. Canlı, cansız her şeyin bir yakışığı vardır, insan onları bu durumda görmek ister.
  • Ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin: Hastalıktan korunmak istiyorsak ayağımızı sıcak, başımızı serin tutmalı, olur olmaz şeyleri sıkıntı konusu yapmamalı, geniş yürekli olmalıyız.
  • Balık isteyen gönlünü suya koyar: Bir kişinin istediği şeyi elde etmek için uygun bir ortam veya koşulları oluşturması veya araması gerektiğini anlatır.
  • Bin gönülü yıkmak kolay, fakat birini yapmak zordur: İstediğiniz her insanı kolayca üzebilir, kalbini kırabilirsiniz. Ama birinin kahini ve sevgisini kazanmak o kadar kolay olmaz.
  • Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran etme: İnsanlara karşı nazik davranmayı bilmiyorsan, gönül yapamıyorsan, hiç olmasa kaba ve kırıcı davranma.
  • Bir gönüllü iki gönülsüzden iyidir: Bir işte isteyerek çalışan kimse gönülsüz çalışan birkaç kişiden daha verimli olur.
  • Çobanın gönlü olursa (olunca) tekeden yağ (süt) çıkarır: Kendisinde iş bitecek kişi, isterse olmayacak gibi görünen işlere bile bir çıkar yol bulur.
  • Delikanlının gönlü tez olur: İnsan gençliğinde daha çok arzu ve istekli olduğu için gayretli de olur.
  • Deniz dalgasız olmaz, gönül sevdasız olmaz: Hiçbir deniz dalgasız olmayacağı gibi, hiçbir insan da aşktan uzak ve mahrum değildir.
  • Donsuzun gönlünden dokuz top bez geçer (Gömleksizin gönlünden kırk arşın bez geçer): Bir şeyden yoksun olan kişinin gönlünden hep o şeyden bol bol edinmek geçer.
  • El gönlü dolaşık, ibrişimdir açılmaz (Er gönülü ibrişim, dolaşırsa açılmaz): İncitilmiş olan gönülün kolay kolay bağışlamayacağını, bu nedenle insanların incitilmemesi gerektiğini anlatır.
  • El vergisi, gönül sevgisi (İki elin vergisi, gönlün sevgisi): Bize bir şey verene, armağan edene karşı gönlümüzde sevgi uyanır.
  • Evladı ben doğurdum ama gönlünü ben doğurmadım: Bir kimse evladına emredip birçok şey yaptırır ancak onun gönlüne, seveceğine hükmedemez.
  • Fakirin gönlü yufkadır: Çeşitli zorluklar geçirmiş yoksul kişinin başkalarına karşı gönlü yufka olur.
  • Gidip gelmek gönüllerin sevgisi, yiyip içmek gönüllerin çivisi: İnsanları arayıp sormak, onlarla ilgilenmek sevgiyi kuvvetlendirir. Maddi külfet getiren ilişkiler ise sevgiyi zayıflatmaktadır.
  • Göz bir penceredir, gönüle bakar: Bir kişinin iç dünyasını, duygularını, düşüncelerini veya karakterini gözün dışarı yansıttığını dolayısıyla insanın gözlerine bakarak niyetini anlamanın mümkün olabileceğini anlatır.
  • Göz gördü, gönül sevdi: Kişinin bir şeyden veya birisinden hoşlanıp hoşlanmadığı o kişiyi veya o şeyi görmeden, tanımadan belli olmaz.
  • Göz görmeyince gönül inanmaz: "Kişi gözüyle görmediği şeylere inanmakta güçlük çeker" anlamında söylenen bir atasözü.
  • Göz görmeyince gönül katlanır: Yakınımızda bulunmayanların acısına daha kolay dayanabilir, katlanabiliriz.
  • Göz görmezse gönül sevmez: Herhangi bir şeyi sevmek veya sevmemek önce görmeye ve tanımaya bağlıdır.
  • Göz görür, gönül ister (çeker): Kişi görmediği, bilmediği şeylerin yokluğunu duymaz, istemez. Görüp beğendiği şeylere karşı istek duyar.
  • Göz hasmını, gönül dostunu bilir: Göz düşmanını bakışından tanır. Gönül de kendini seveni, dostunu hisseder.
  • Gözden ırak olan gönülden de ırak olur: Ayrı düşenlerin arasındaki sevgi ve bağlılık zamanla azalır (ırak: uzak).
  • Gözle gönül hile götürmez: Yaptığımız işlerde dikkatli olursak ve etraflı bir şekilde düşünerek, gözleyerek işlerimizi yapmaya gayret edersek kolay aldatılmayız.
  • Gözler terazi gönüller batman: Kişiler karşısındakileri gördüklerine göre değerlendirirler ve buna göre uzaklaşır veya yakınlaşırlar (batman: 7,692 kilogramlık eski bir ağırlık ölçü birimi).
  • Güzel, göz için; akıllı, gönül için: Güzel, insanın göz zevkini okşar, akıllı insan ise gönle hitap eder, gönülden sevilir.
  • Halka gönül bağlayan sonra pişman olur: Sürekli başkalarından geçinmeye alışan kişi bir gün bu tutumu yüzünden sıkıntıya düşer.
  • Hatır bir şahbazdır ki kapılır tutulmaz, gönül bir sırça saraydır kırılır yapılmaz: Hatırı sayılan bir kişi olmak çok gayret ister; insanları kırmak, üzmek daha kolay bir iştir. İnsanları kırmamaya özen göstermeliyiz.
  • Her gönülde bir aslan yatar (Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar): Herkesin kendine göre büyük bir emeli vardır.
  • İki gönül bir olunca padişah bile ayıramaz: Birbirini gerçekten seven iki insanın arasına yeryüzünde hiçbir güç giremez.
  • İbadet de kabahat de gönül şenliğiyle olur: İbadet de, suç da insanın isteğine bağlıdır. Zorlama ile insana istemediği şeyler yaptırılamaz.
  • İnsan gönlünün artığını söyler: Gelişigüzel söylenen sözler, yapılan sözlü şakalar, açıkça söylenmek istenmeyen duygu ve düşünceleri içinde saklar.
  • Karaca, kuruca, gönlüme görece: Bazı kişiler dış görünüşe değil, iç güzelliğe önem verirler. Arkadaşlarını aynı görüşü paylaşan, kimselerden seçerler.
  • Karganın gönlünden şahinlik geçermiş: İnsanlar daima kendilerinde olmayan özelliklerin özlemiyle yaşarlar.
  • Kızı gönlüne bırakırsan ya davulcuya varır ya zurnacıya: Evlenecek kızın kocasını doğru olarak seçemeyeceğinden endişelenen aile büyüklerinin onu uyarmaları gerekir.
  • Kişinin gönlüne göre verir Mevla: Kişi gönlünden ne geçirirse Allahu Teala er ya da geç onu verir.
  • Kolu kırık işlemiş (çalışmış), gönlü kırık işlememiş (çalışmamış): Kişi içinden geliyorsa, bir işi zor şartlar içinde de olsa yapar. Ama istemiyorsa kolay işi bile yapamaz.
  • Lokma boğazdan geçmez, gönül hoş olmayınca: İnsanın morali ve keyfi yerinde olmayınca hiçbir şey yapmak istemez, yapsa da zevk alamaz.
  • Mahzun gönül krallardan kız umar: "Alçakgönüllü kişi herkesi kendisi gibi sanır" anlamında söylenen bir atasözü.
  • Ömür der, "bin yaşadım", gönül der, "şimdi geldim": İnsan ne kadar yaşarsa yaşasın, ölümü kendisinden uzak görür.
  • Paşa gönlü bilir: "Ne yapacaksa yapsın, kendisi bilir" anlamında söylenir.
  • Sabretmek gönül anahtarıdır: "Sabırlı kimseler, insanların gönlünü kazanır." anlamında bir atasözü.
  • Sabreyle gönül, elden ne gelir: Bir şeye ulaşmak için uzun süre beklemek gerekiyorsa sabırlı olmaktan başka yapacak şey yoktur.
  • Uluların gönlü mum gibi gerek: Büyük insanlar çok merhametli olmalı ve bütün insanlara aynı şefkati göstermelidir.
  • Vücut (Er, Yaş) kocar, gönül kocamaz: "Kişi ihtiyarlar ama gönlü hep genç kalır, sevgisi eksilmez" anlamında söylenen bir atasözü.
  • Yarım elma, gönül alma: Armağan küçük de olsa gönül almaya yeter. Bir insanı memnun etmek için mutlaka pahalı şeyler almak gerekmez. Önemli olan küçük bir armağanla olsun hatırlamaktır. 
  • Yükünü horoz taşır, gönlünü deve: En güçsüz insanın bile gönlünden, başarılması zor olan işleri başarmak geçer.
  • Zenginin gönlü oluncaya kadar fakirin/fukaranın canı çıkar: Zenginlerin yoksullara yardımı bazen o kadar gecikince artık yoksullar bundan yararlanamazlar.

Bakınız gönül ile ilgili deyimler ve anlamları.

Soru ve Yorumlar: 1


Anonim:
Teşekkürler...ama Başka yok mu?
16/2/14 11:27