Hırs nedir, ne demektir? Hırs ile ilgili atasözleri, deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Bir şeyleri kaybetmenin hırsıyla gözlerini kapamış ve ellerini yumruk yapmış bir iş adamı
Hırs
  1. Bir şeyi elde etmek için duyulan, önüne geçilemez, aşırı ve sonu gelmeyen istek: Para, refah, fazla kazanmak hırsı hepimiz gibi onu da değiştirdi. (A. H. Tanpınar)
  2. Öfke, kızgınlık: Böyle şeyleri görünce hırsımdan ağlamaklı oluyorum. (N. Ataç)
  • Hırslı:
    1. Bir şeye karşı aşırı istekli, haris: Zeki, çalışkan, hırslı bir öğrenciydi. (Y. Z. Ortaç)
    2. Öfkeli: Odanın içinde hırslı hırslı dolanmaya başladı.

Hırs ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "hırs" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Hırs basmak: Hırslı duruma gelmek: Şehzade'yi hırs bastı. Defalarca denedi, hiçbirinde istenilen sonuca ulaşamadı. (Y. Dursun)
  • Hırs bastırmak: Aşırı ölçüde açgözlü duruma gelmek.
  • Hırsından çatlamak: Aşırı derecede kızmak, öfkeyle birlikte aşırı derecede kıskanmak: Çok kinlenmiş. Sen yükseldikçe hırsından çatlıyor (C. Ülkü). Biri daha iyi puan aldı diye kesin hırsından çatlıyordur.
  • Hırsını alamamak: Hırsını önleyememek, öfkesini yenememek: Sinirle bir tokat attı, hırsını alamadı yakamdan tuttu, birkaç da yumruk attı... (E. Serbes)
  • Hırsını almak: Öfkesini geçirmek, yatışmak: Hırsını almış, içindeki yanardağ yine patlamış ve rahatlamıştı. (M. Kurtuluş)
  • Hırsını (birinden, bir şeyden) çıkarmak: Öfkesini almak, kızgınlığını kızdığı şeyden veya kimseden başka birine veya şeye yöneltip ona saldırarak sataşarak gidermek: Ancak orgenerale bir şey diyemediği için hırsını benden çıkardı. (N. Bölügiray)
  • Hırsını yenmek: Hırsa kapılmamak için kendini tutmak, öfkelenmemek için kendini tutmak: Aralarında bir tatsızlık olsa, hırsını yenmek için eline bir keser alıp toprağı kazarmış.
  • Gözünü hırs bürümek: Aşırı hırslanmak: Makam sevgisi üstün gelmiş, gözünü hırs bürümüştü. (H. Tokak)
  • Gözünü ... hırsı bürümek: Bir şeyi aşırı ölçüde istemek: Gözünü altın hırsı bürümüş tüccarların yardım edeceğini mi sanıyorsun? (H. Erdem)

Hırs ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "hırs" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Hırs gelir göz kararır, hırs geçer öz kararır: Birden öfkelenen insan, davranışlarına dikkat etmez ve öfkesi geçtiğinde yaptıklarından pişmanlık duyar.
  • Ağaç ne kadar uzarsa, balta dibinde hazırdır: İnsan ne kadar yükselirse yükselsin, sonunda bir yerde durur.
  • Ağaç ne kadar uzasa göğe eremez*: Her şey bir sınıra kadar büyür, yükselir, bu sınırı aşamaz.
  • Ağzı kana değen kurt daha da çok azar: Bir kez kazanç veya tatmin elde eden birinin, daha fazlasını arzulayarak hırslarının ve isteklerinin büyüyebileceğini anlatır.
  • Az tamah çok ziyan getirir*: Hırs ve pintiliğin azı bile insanı her işte zararlı çıkarır.
  • Azma, uzma, kendi mezarını kendin kazma: Ölçüsüz ve taşkın davranışların insanı zor duruma düşüreceğini ifade eder. Kendini bilmeyen, sonunda kendi sonunu hazırlar.
  • Altın diyen altında kalır ("Altın, altın" deme, altında kalırsın): Aşırı hırsla para peşinde koşan kişinin sonunda bu hırsın altında ezileceğini ifade eder. Açgözlülük, insanı tehlikeye ve zarara sürükler.
  • Bal isterken bela buldum (Bal istedik, belaya düştük): Bir şeyden çıkar sağlamaya çalışırken beklenmedik zararlarla karşılaşabileceğimizi veya işlerimizin bazen istediğimiz gibi gitmeyebileceğini ifade eder.
  • Bay, Allah'a, fukara zengine yetişmek ister: Zengin kimsenin daha da zenginleşme arzusunda olduğunu, fakir kimsenin ise zengin seviyesine ulaşmayı hayal ettiğini anlatır. İnsanların istekleri, bulundukları durumdan daha ilerisine yönelir ve hiçbir zaman tam anlamıyla doyuma ulaşmaz [bay: (halk dilinde) Zengin, paralı, mal mülk sâhibi, varlıklı kimse].
  • Biri yarar, ikisi karar, üçü zarardır: Herhangi bir şeyin faydalı ve verimli olabilmesi için kararında bırakılması gerektiğini ifade eder. Aşırılık ve fazlalık, fayda yerine zarar getirir.
  • Çoğa tamah eden, yoğa tamah eder: Gözü doymayan ve elindekinin daha fazlasını isteyen kişinin elindekini de kaybederek yokluğa düşeceğini anlatır. Aşırı hırs, zararla sonuçlanır.
  • Çok azan başını yer: Kararınca yetinmeyen, gözünü hırs bürümüş insanı er geç bir felaket bekler.
  • Çok isteyen belasını ister: Bir şeyi elde ettikten sonra açgözlü davranıp daha fazlasını isteyen kişi sonunda zararlı çıkabilir.
  • Dünya sefası kanaatten ibarettir: Huzurlu ve mutlu bir yaşamın, sahip olunanla yetinmeyi bilmekten geçtiğini ifade eder. Kanaatkâr insan, elindekinin kıymetini bildiği için sürekli hırs ve doyumsuzluk içinde olanlardan daha huzurlu olur.
  • Eşeğe gücü yetmeyen semerini döver* (Eşeğini dövemeyen palanını döver): Büyüklerden birine kızıp da hırsını ve hıncını ondan alamayan, onun çevresindekilerden öfkesini çıkarmaya kalkar.
  • Gökteki yıldıza kement atılmaz: Gerçekleşmesinin imkansız olduğu bilinen şeyler için boşuna çaba sarf etmenin ve hırslanmanın yararı yoktur.
  • Haris olan mahrum kalır: Aşırı hırslı olan ve elindekine kanaat etmeyen kişinin sonunda istediğine ulaşamayacağını ifade eder. Hırs, çoğu zaman insanı doyumsuzluğa sürüklediği için beklenen kazanç yerine kayıpla sonuçlanır.
  • Horoz ölür, gözü çöplükte kalır*: İnsan, bir zamanlar egemen olduğu, sözünü geçirdiği bir çevreden veya makamdan ayrıldıktan sonra bile oranın özlemiyle, hırsıyla yaşar.
  • Kanaatte izzet, tamahta zillet vardır: Elindekine razı olanın onurunu koruyacağını, hırslı ve açgözlü olanın ise küçük düşeceğini anlatır. Kanaat, saygı; tamah, utanç getirir.
  • Keçi ikiz doğurup koyunu geçemez, it sekiz yavru yapıp eli (halkı) geçemez: Kişinin ne kadar hırslı olursa olsun doğasının ve gücünün üstüne çıkamayacağını anlatır. İnsan, kendi sınırlarını bilmeli ve onlara göre hareket etmelidir.
  • Kefenin cebi yoktur*: İnsan yaşarken kazandıklarını öldükten sonra beraberinde götüremez. Onun için fazla açgözlü ve hırslı olunmamalıdır.
  • Kişi men olduğu şeye haris olur: İnsanoğlu kendisine yasak edilen şeylere karşı daha fazla istek duyar. İnsanın bir şeyden mahrum kalması o şeye karşı daha istekli hale getirir.
  • Kul azmayınca belasını bulmaz: Açgözlü insanlar çok hırslı olur, bu yüzden sık sık suç işler, başlarını derde sokarlar.
  • Mal arttıkça hırs artar: Kişinin elde ettiği mal ve kazanç arttıkça, hırsının da büyüdüğünü ve daha fazlasını istemeye başladığını ifade eder.
  • Malıyla gömülmüş yok, götüreceği üç arşın bezdir: İnsan öldüğünde yıkanır, kefenlenir ve gömülür. Kimse malını da yanında götüremez. Bu nedenle yaşarken para, mal, mülk hırsına kapılmamak gerekir.
  • Mümkünsüz şey arayıp arzulama: İnsanın bazı şeyleri elde etmesi imkansızdır. Bu yüzden böyle şeylere fazla istek ve hırs duymamalıdır, nasıl olsa istekleri sonuçsuz kalacaktır.
  • Ne kadar aç olsa kişi doyar bir iki lokma ile, lakin gözü doymaz: İnsan fiziksel açlığını kolayca giderebilirken, tamahkâr kişiler mal ve mülk arzularını asla doyuramaz. Gözünü hırs bürümüş kişiler, ne kadar çok şeye sahip olursa olsun daha fazlasını ister.
  • Tamah insanı yarı yolda kor: Aşırı hırsın veya açgözlülüğün insanı başarısızlığa sürükleyebileceğini ifade eder. Gereksiz yere daha fazlasını istemek, hedefe ulaşmadan önce kişinin dengesini bozabilir.
  • Tamahkârın kısmeti az olur: Aşırı hırs ve açgözlülüğün insana fayda getirmeyeceğini anlatır. Kanaat eden daha çok huzur ve bereket bulur.
  • Tamahkârın yakası müflisin elindedir (cebindedir): Açgözlü insanların, iflas etmiş veya zor durumda olan kişilere bile aldanabileceğini ifade eder. Aşırı hırs ve doyumsuzluk, kişiyi sonunda zarara uğratır.
  • Yayı pek çekme kırarsın: Yeterince çıkar sağladığı halde yetinmeyip, fazlası için kendini zorlayan insan, açgözlülüğünün ve hırsının cezasını elindekini de kaybederek çeker.
  • Yıkılacak değirmen çabuk döner: Hırsla öfkeyle hareket edenler mutlaka bir belayla karşılaşırlar.