"Her" sözcüğü ile ilgili atasözleri ve anlamları

Güncellenme: 29 Ekim 2025 Soru/Yorum: 0

İçinde "her" sözcüğü geçen veya "her" sözcüğü ile başlayan atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Her acelenin sonu nedamettir: Aceleyle yapılan işlerin genellikle pişmanlıkla sonuçlandığını ifade eder. Acele işlerin sonu genellikle hayırsız ve olumsuz olur (nedamet: pişmanlık).
  • Her açılan solar, solan bir kez daha açılmaz: Her şeyin bir ömrü vardır, ömrünü tamamlayan yok olur.
  • Her adam kendi ayıbını bilmez: Hata yapan insan çok olur, ama hatasını kabul eden pek azdır.
  • Her adamın ipiyle kuyuya inilmez: Herkese aynı oranda güvenilmez ve iş yapılmaz.
  • Her ağaca dayanılmaz: Bütün insanlar güvenilir değildir, arada kötü güvenilmez kişiler de vardır.
  • Her ağacın gölgesi var: Herkesin veya her şeyin belli başlı özellikleri veya faydaları olabileceğini, ancak hiçbir şeyin tamamen işe yaramaz veya değersiz olmadığını vurgular.
  • Her ağacın meyvesi olmaz*: Dıştan verimli gibi görünse bile herkes verimli olmayabilir.
  • Her ağaç kökünden kurur (çürür)*: Temel bozulursa o temele dayanan her şey de bozulur.
  • Her ağaçtan kaşık olmaz*: İyi bir iş için rastgele bir şey kullanılamaz.
  • Her ağaçtan düdük olmaz, al haberi zurnadan: Bir işin iyi yapılabilmesi, gereken koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. İşe yaramayan araçlarla beğenilecek bir sonuç elde edilemez.
  • Her ağızda bir dua var: Herkesin kendince bir isteği, beklentisi ve dileği bulunduğunu ifade eder. İnsanlar farklı amaçlar için dua eder; her bireyin arzusu kendine göredir.
  • Her ağlamanın bir gülmesi vardır: Zorlukların ardından mutluluk geleceğini ifade eder. İnsanlar, sıkıntılardan sonra umut ve çaba ile daha iyi günler görebilirler.
  • Her akıl bir olsa Bilecik'te pazar olmaz: Her insanın zekası kolay kazanmayı bilecek şekilde yaratılsaydı dünyada zor iş olmazdı.
  • Her akıl bir olsa, deveyi yeden, koyunu güden bulunmaz:
    1. Herkesin aklı bir olsaydı iyi ve rahat işleri herkes yapmak isterdi. O zaman da zor fakat yapılması zorunlu işleri yapacak insan bulunmazdı.
    2. İşler sadece düşünmekle halledilemez, fiili olarak bir şeyler yapılması gerekir.
  • Her alimden alim doğmaz: Bilgin kişilerin çocuklarının da mutlaka bilgili olacağı düşüncesinin yanlış olduğunu anlatır. Bilgi ve olgunluk, soyla değil kişinin kendi çabasıyla kazanılır.
  • Her arı bal yapmaz: Herkesin aynı yeteneklere veya başarıya sahip olmadığını ve herkesin aynı şekilde üretken olamayabileceğini ifade eder.
  • Her atılan taş yerini bulmaz: Yapılan her girişimin, çabanın veya eylemin başarıya ulaşmayabileceğini ifade eder. Başarı için bazen birçok deneme ve çaba gerekebileceğini anlatır.
  • Her avcı attığını vurmaz: Her girişimin veya denemenin başarıyla sonuçlanmayabileceğini ifade eder. Her zaman hedefe ulaşmak mümkün olmadığından, başarısızlıkların da olabileceğini unutmamak gerekir.
  • Her avuç açmakla murat hasıl olmaz: Sürekli başkalarından yardım isteyerek rahat bir yaşam sürülmez.
  • Her ay dediğin keçi doğmaz: İnsan her yaptığı işten iyi sonuç bekler, ama bu her zaman mümkün olmayabilir.
  • Her aydınlığın bir karanlığı var, her karanlığın bir aydınlığı var: Hayatta iyi ve kötü, mutluluk ve üzüntü gibi zıtlıkların her zaman var olduğunu ifade eder. İnsan, zor zamanların ardından güzel günlerin geleceğini bilmeli ve iyi günlerin de sonsuz olmadığını unutmamalıdır.
  • Her azın bir de çoğu olur:
    1. Her şeyin azı olduğu gibi çoğunun da bulunabileceğini anlatır.
    2. Az olan şeyin zamanla çoğalabileceğini ve sabırla birikim yapmanın önemine vurgu yapar.
  • Her balık kendi yemiyle tutulur: Her işin veya durumun kendi içinde geçerli olan kuralları ve yöntemleri olduğunu ifade eder. Başarının ve etkinliğin her durum için özgün yaklaşımlar gerektirebileceğini vurgular.
  • Her başın (Herkesin) bir derdi var, değirmencininki su*: Herkesin kendi yaşayışıyla ilgili bir derdi vardır ve kimsenin derdi bir başkasınınkine benzemez.
  • Her başlangıç zordur: Yapılacak iş ister kolay olsun ister zor olsun, başlangıcı özen ve dikkat ister.
  • Her bıyık buran erkek, her çarşaf örten kadın olmaz: Görünüşe aldanmamak gerektiğini, dış görünüşün her zaman gerçek kişiliği yansıtmadığını ifade eder. Yani, bıyık buran her erkek gerçek bir erkek, her çarşaf giyen her kadın ise gerçekten kadınlık niteliklerine sahip olmayabilir.
  • Her bilinen söylenmez: İnsanın bildiği her şeyi söylememesi gerektiğini anlatır. Çünkü bazı bilgiler söylendiğinde zarar verebilir, bu yüzden sözün yeri ve zamanı iyi ayarlanmalıdır.
  • Her çiçeğin bir kokusu var: Her insanın kendine özgü özellikleri, hoşa giden ya da gitmeyen yönleri olduğunu ifade eder. İnsanların farklılıklarını ve benzersiz niteliklerini vurgular, herkesin kendine has bir yapısı olduğunu anlatır.
  • Her çiçek koklanmaz*: Güzeldir diye her kadına kapılmak, kanmak doğru değildir.
  • Her çok, azdan olur*: Varlıkların çoğalması, artması azların birikmesiyle olur.
  • Her dağın derdi kendine göre*: Herkesin kendi durumuna bağlı olarak sorunları vardır.
  • Her damardan kan alınmaz*: Herkesten, her önüne gelenden yardım istenmez ya da yardım alınamaz.
  • Her deliğe (taşın altına) eline sokma, ya yılan çıkar ya çıyan*: Sonu düşünülmeden, aceleyle kalkışılan, zarar görme olasılığı bulunulan davranışlardan kaçınmak gerekir.
  • Her derdin bir devası vardır: Her sorunun veya sıkıntının mutlaka bir çözümü veya çaresi olduğunu ifade eder. Umutsuzluğa kapılmamak gerektiğini ve her problemin üstesinden gelebilecek bir yol bulunduğunu vurgular.
  • Her doğruyu söylemek iyi değildir: Doğruyu söylemek büyük bir zarara yol açacaksa söylememek daha iyi olur.
  • Her düdük istediğin gibi ötmez: Her şeyin istenildiği gibi olmayacağını anlatır. Hayatta karşımıza çıkan kişiler veya olaylar, beklentilerimize uymayabilir ve her şey kontrol edilemez
  • Her düşüş, bir öğreniş*: Hataların ve başarısızlıkların insan için birer öğrenme fırsatı olduğunu ifade eder. Kişi, her yanlışının sonucunda edindiği tecrübeyle kendini geliştirir ve daha iyiye ulaşır.
  • Her düşüşün bir sebebi vardır: Yaşanan olumsuzlukların ya da başarısızlıkların arkasında mutlaka bir nedenin bulunduğunu ifade eder. Hiçbir şey sebepsiz yere gerçekleşmez; her durumun bir nedeni veya sonucu vardır.
  • Her eğri ağaçtan yay olmaz: Her kişinin veya şeyin her iş için uygun olmadığını ifade eder. Uygun niteliklere sahip olmayanlardan beklenen sonuçlar alınamaz.
  • Her er kişi, işi ile ölçülür: Dürüst, çalışkan insan yaptığı işten belli olur.
  • Her evde bir deli bizim evde hep deli: Baz insanlar, çocuklan ve de eşleri yanlış bir hareket yaptıkları zaman onlara sitem etmek için böyle söylerler.
  • Her evin bir töresi vardır: Her ailenin kendine özgü bir yaşayış düzeni vardır.
  • Her evin işi, her dağın kışı kendinedir: Herkesin kendi yaşadığı yer veya durumla ilgili sorumlulukları olduğunu ifade eder. Başkalarının yaşadığı zorluklar veya görevlerle ilgilenmek yerine, her bireyin kendi evi veya yaşamıyla ilgilenmesi gerektiğini vurgular.
  • Her evin tenceresi kapalı kaynar, bilmezsin içinde ne kaynar: Kişilerin özel hayatlarında yaşadıklarını başkaları bilmez.
  • Her firavunun bir Musa'sı çıkar*: Her zalimin hakkından gelecek bir kurtarıcı çıkar.
  • Her gecenin bir gündüzü vardır: Her zor veya karanlık dönemin ardından mutlaka aydınlık ve iyi bir dönemin geleceğini ifade eder. Zor zamanların geçici olduğunu, umutsuzluğa kapılmamak gerektiğini ve sonunda daha iyi günlerin geleceğini vurgular.
  • Her geçen zaman bir öğüttür: Zaman içinde karşılaşılan olayların, deneyimlerin ve yaşanmışlıkların insanlara değerli bilgiler ve hayat dersleri kazandırdığını vurgular.
  • Her gidişin bir gelişi var(dır): Hayatta hiçbir ayrılığın kalıcı olmadığını anlatır. Giden bir gün mutlaka geri döner ya da yerini bir başkası doldurur.
  • Her gönülde bir aslan yatar (Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar)*: Herkesin kendine göre büyük bir emeli vardır.
  • Her gördüğün buluttan yağmur yağmaz: Her umut verici görünen durumun olumlu sonuçlanmayacağını anlatır. Dışarıdan iyi gibi görünen şeylerin her zaman istenilen sonucu getirmeyebileceğini ifade eder.
  • Her gördüğünü dost sanıp gizli sırrını söyleme: Her tanıdığın kişinin güvenilir ve dost olmadığını, sırların ancak gerçek dostlarla paylaşılması gerektiğini anlatır. İnsanlar, kimlere güvenmesi gerektiğini iyi ayırt etmelidir.
  • Her gün baklava börek yense bıkılır*: Hep aynı şeyle uğraşmak, bunlar güzel şeyler olsa bile usandırır.
  • Her gün bir olmaz*: Koşullar günden güne değişir ve bir günün işleri, koşulları, başka bir günküne benzemez.
  • Her gün çekmekten bir gün ölüp kurtulmak yeğdir: Çok acı veren ağır ve kurtulma ümidi olmayan bir hastalığa yakalanmış biri için ölüm ne kadar çabuk olursa o kadar az acı çeker.
  • Her gün gezen kırda, bir gün uğrar kurda: Tehlikeli veya sakıncalı işlerle sürekli uğraşan birinin, bir gün bu tehlikeye yakalanacağını ifade eder.
  • Her gün humar ölmez bir akçeye dokuz köfte olsun: Şansımız her zaman bizden yana olmayabilir.
  • Her gün papaz pilav yemez*:
    1. Bir insanı hep aynı hileyle kandıramazsın
    2. İnsan zaman zaman değişiklik ister
    3. Her zaman aynı fırsat ele geçmez.
  • Her gün papaz yağlı yemez: Her iş ve şeyin sürekli aynı şekilde ve yolunda gitmeyeceğini, hayatın inişli çıkışlı olduğunu ifade eder. İyi günlerin ardından zor günler gelebilir, kimse sürekli rahat içinde yaşamaz.
  • Her gün tavuk yaşamaktan, bir gün horoz yaşamak iyidir: Sürekli olarak düşük bir konumda veya emir altında yaşamaktansa, bir kez olsun daha yüksek bir pozisyonda veya liderlik rolünde olmanın tercih edilir olduğunu ifade eder.
  • Her günün bir gecesi vardır: Her iyi zamanın sonunda bir zorluk, her mutluluğun ardından bir sıkıntı olabileceğini anlatır. Hayatta her şeyin geçici olduğu, inişler ve çıkışların bir döngü şeklinde devam ettiği vurgulanır.
  • Her günün bir önemi vardır: Yaşamda her günün kendine özgü bir değeri ve anlamı olduğunu ifade eder. Zamanın kıymetini bilmek ve her günü değerlendirerek yaşamak gerekir.
  • Her güzel güzeldir, amma canın sevdiği daha güzeldir: Dünyada güzel çoktur ama insan yalnız birine yürekten bağlanır, o da ona göre en güzeldir.
  • Her güzelin bir kusuru (huyu) vardır*: Her iyi şeyin ufak da olsa kusurlu bir yanı vardır.
  • Her hayrın mukabilinde on şer bağışlanır: Yapılan iyiliklerin geçmişteki hataları ve günahları silmeye yardımcı olabileceğini ifade eder. Bir hayır işleyen kişinin, geçmişte işlediği on hatanın affedileceğini anlatır.
  • Her horoz (tavuk) kendi çöplüğünde (küllüğünde) öter (eşinir)*: Herkes ancak kendi çevresinde sayılır ve sözü orada geçer.
  • Her ışıldayan altın değildir (Her parlayan altın olmaz): Parlak ve cazip görünen şeylerin her zaman değerli veya gerçek olmayabileceğini ifade eder. Dış görünüş yanıltıcı olabilir; önemli olan içsel değerlere ve gerçek niteliklere bakmaktır.
  • Her imamın (ayrı) bir namaz kıldırışı vardır: İnsanların aynı işi farklı şekillerde yapabileceğini ifade eder. Herkesin kendi tarzı ve yöntemi vardır, bu nedenle aynı sonuca farklı yollarla ulaşılabilir.
  • Her imamın duası bir olmaz:
    1. Bazı kişilerin dualarının ya da çabalarının daha etkili veya hızlı sonuç verebileceği, özellikle manevi olarak daha güçlü veya kabul edilen kişiler olduğu vurgulanır.
    2. Her kişinin kendine özgü düşünce, yöntem ve yaklaşımlarının olduğunu ifade eder. Aynı işi yapan insanların bile farklı tarzlara sahip olabileceğini ve sonuçların farklılık gösterebileceğini anlatır.
  • Her inleyen ölmez: Sıkıntı çeken veya şikâyet eden herkesin felakete uğramayacağını anlatır. Bazı dertler geçicidir, sabreden kişi sonunda toparlanabilir.
  • Her iş ehline layıktır: İş, ustasının elinden çıkarsa sağlam ve güzel olur.
  • Her iş itikada bağlıdır: Bir işin başarılmasının kişinin inancına ve kararlılığına bağlı olduğunu anlatır. İnsan, yaptığı işe gerçekten inanırsa güçlükleri aşar ve hedefine ulaşabilir.
  • Her iş ustanın elinde kolaydır: Kimilerine zor gelen işler, ustası için çok basittir.
  • Her işin başı sağlık*: İnsan sağlıklı olmazsa hiçbir şey yapamaz.
  • Her işte bir hayır vardır*: İstediğimiz gibi olmamış ya da olmayacak bir işi kendimize üzüntü konusu yapmamalı, karamsarlığa kapılmamalıyız.
  • Her kabahatin sonu nedamettir: Yapılan her hatanın sonunda pişmanlık duyulacağını ifade eder. İnsan, yanlışlarının farkına varınca üzüntü ve vicdan azabı yaşar.
  • Her kadın evinin hem hanımı hem halayığıdır: Kadın, evinin hem hizmetçisi hem de hanım efendisidir.
  • Her kadının bir yoğurt çalışı vardır: İnsanlar aynı işi yaparlarken kendilerine en uygun yöntemi kullanırlar.
  • Her kamıştan şeker çıkmaz: Her insandan ya da şeyden hayır, iyilik veya beklenen fayda gelmeyeceğini ifade eder. Görünüşte benzer olsalar da her şeyin değeri ve özü farklıdır.
  • Her kapının bir anahtarı vardır: Nasıl ki her kapı, doğru anahtarla açılabiliyorsa, her dert veya problem de doğru yaklaşımla çözülebilir. Her derdi çözecek bir çare mutlaka vardır.
  • Her kapının tokmağı vurulmaz: Her fırsatı veya durumu değerlendirmeden önce dikkatli olmanın, her kapıyı çalmadan önce düşünmenin önemini vurgular.
  • Her kara çıkar, yüz karası çıkmaz: Maddi kayıpların ya da hataların telafi edilebileceğini, ancak insanın onuruna ve itibarına sürülen lekenin kolay kolay silinemeyeceğini ifade eder. İtibar ve onurla ilgili yaraların çok daha derin ve kalıcı olduğuna dikkat çeker.
  • Her kârın bir de zararı vardır: Her avantajın veya kazancın bir dezavantajı olabileceğini ifade eder. İnsanlar bir şeyden fayda sağlarken, bazen beklenmedik olumsuz sonuçlarla da karşılaşabilirler.
  • Her kaşığın kısmeti bir olmaz*: Herkesin talihi ve kazancının farklı olduğunu ifade eder. İnsanların sahip olduğu fırsatlar, rızık ve başarılar birbirinden farklıdır.
  • Her katık ekmeğe göre olmaz: Her şeyin her duruma uygun olmayabileceğini ve her durumun kendine özgü gereksinimlerinin olduğunu ifade eder. Farklı koşullar, farklı yaklaşımlar ve çözümler gerektirir.
  • Her kazılan yerden su çıkmaz: Her girişimin veya çabanın başarılı olmayabileceğini ve herhangi bir eylemin sonucunun garantili olmadığını vurgular.
  • Her kemalin bir zevali, her zevalin bir kemali vardır: Hayatta hiçbir şeyin sürekli olmadığını, yükselişlerin ardından düşüşlerin; düşüşlerin ardından da yeniden yükselişlerin gelebileceğini anlatır. İnsan, başarı ya da başarısızlık dönemlerinde bu döngüyü unutmamalıdır.
  • Her kelin bir berberi vardır: Her durumda bir çözüm ya da yardım bulunabileceğini ifade eder. Yani, her sorunun veya eksikliğin bir karşılığı veya çözümü vardır.
  • Her kısrağın doğurduğu at tay olmaz: Bir işi en iyi, yalnızca o iş konusunda uzman olan kişiler yapar.
  • Her kim fakire dokuna, sinesi Mevla okuna: Fakirin, garibin kalbini kıran kişi, Allah'ın sevmediği kuludur.
  • Her kimin bağı var, yüreğinde dağı var*: Erişilmesi güç bir yerde ya da bakımı zor olan malı mülkü bulunan kimse, sürekli bir korku ve kuşku içindedir.
  • Her kimin evladı var, başından büyük derdi var: Çocuk büyütmek yetiştirmek, onların ihtiyaçlarını karşılamak kolay bir şey değildir. Ama insan evladı için bütün bu sıkıntılara seve seve katlanır.
  • Her kişi kendi ayıbını gözetir: Herkesin önce kendi kusuruna dikkat ettiğini veya etmesi gerektiğini ifade eder. İnsan, başkasının değil, önce kendi yanlışlarının farkında olmalıdır.
  • Her koyun kendi bacağından asılır*: Herkes kendi davranışlarından sorumludur, herkes kendi hatasının cezasını kendi çeker.
  • Her koyun kuzusuna meler: Herkesin kendi çocuğunu, ailesini ya da yakınını öne çıkardığını ve onlara destek verdiğini ifade eder.
  • Her kuş (kendi) kanadıyla uçar: Her insan kendi başının çaresine bakmayı bilmelidir.
  • Her kuş kendi sesinden tanınır: Her şeyin, her kişinin kendisini tanıtan, karakterini yansıtan bir takım özellikleri vardır.
  • Her kuş kendi sürüsünde uçar: Kişi bildiği tanıdığı yerde yaşar, tanımadığı yerlerde yabancılık çeker.
  • Her kuş kendi yuvasını beğenir: Herkesin kendi sahip olduğu şeyleri, yerleri veya durumları başkalarına göre daha değerli ve iyi bulduğunu ifade eder.
  • Her kuş uçar bir şey olmaz, bıldırcın uçar alvarda ederler (aşağı alırlar):
    1. Cazip, albenili veya önemli bir ihtiyacı karşılayan bir şeye herkes sahip olmak ister.
    2. Bazı insanlar kimsenin karşılaşmadığı şanssızlıklarla karşılaşırlar.
  • Her kuş yuvasını kendi yapar: Kimse kimseye ömür boyu yardım etmez. Herkes geleceğini kendisi tayin eder.
  • Her kuşa doğan salınmaz: Bir işi yapmadan önce, o işin yapılmasının gerekli olup olmadığı iyi bilinmelidir.
  • Her kuşa şahin olma: İnsan herkese karşı hırçın ve kırıcı olmamalıdır.
  • Her kuşun eti yenmez*: Herkes zorbalığa boyun eğmez, buna karşı gelecekler de çıkar.
  • Her kuşun kanadına göre olur kuyruğu: Herkesin tutum ve davranışları kendi karakterini yansıtır.
  • Her kütük yanmaz: Her insanın veya her şeyin her işe uygun olmadığını anlatır. Bazı kişiler veya nesneler, beklenen işlevi yerine getiremez.
  • Her kütükten çıra çıkmaz: Her insanın ya da her durumun beklenen sonuçları vermeyeceğini ifade eder. İstenilen başarı veya fayda, doğru koşullarda ve doğru kişilerle mümkün olur.
  • Her mevsimin bir meyvesi var: Her işin ve olayın gerçekleşmesi için uygun bir zamanı olduğunu ifade eder. Acele etmeden, doğru zamanı beklemek gerektiğini anlatır.
  • Her meyve mevsiminde yenir: Her işin yapılacağı doğru bir zaman olduğunu anlatır. Vakti gelmeden yapılan işten hayır çıkmaz, beklemek ve zamanı kollamak gerekir.
  • Her meyvenin bir tadı var: Her şeyin kendine özgü özellikleri, avantajları ve dezavantajları olduğunu ifade eder. Hayatta karşılaşılan her durumun ya da kişinin kendine has bir yönü olduğunu ve her birinin farklı tecrübeler sunduğunu belirtir.
  • Her öğün geçmiş, akşam öğünü geçmemiş: Akşam yemeği, sabah ve öğle yemeğinden daha zorunludur. Çünkü aç insan uyuyamaz.
  • Her öküz kendi eşiyle/çiftiyle koşulur: Aynı huy ve özelliklere sahip kişiler birbirleriyle daha iyi anlaşırlar.
  • Her sabahın bir akşamı var, her akşamın bir sabahı: İnsan ömrünü aynı şekilde yaşayamaz. Bir gün işleri iyi gider mutlu olur, bir gün kötü gider sıkıntıya düşer.
  • Her sakala göre tarak bulunur: Her şeyin üstesinden gelinebilecek bir yolu ve yöntemi vardır.
  • Her sakaldan bir tel çekseler, köseye sakal olur*: Herkes biraz özveride bulunsa, olmaz gibi görünen şeyler gerçekleştirilebilir.
  • Her sakallıya baba denmez (Her gördüğün sakallıyı baban sanma): İnsanların görünüşüne aldanmamak gerektiğini anlatır.
  • Her sargı her yaraya göre olmaz/sarılmaz: Her derdin çaresi ayrı ayrıdır. Bir derde iyi gelen çarenin başka bir derde yararı olmaz.
  • Her safanın bir cefası, her cefanın bir safası vardır: Hayatın zorlukları ve rahatlıklarının birbirine bağlı olduğunu ifade eder. Her mutluluğun, huzurun bir bedeli olduğu gibi, her sıkıntının da sonunda bir ödülü veya rahatlık dönemi vardır.
  • Her sözü söyleme, yerin kulağı var: Konuşurken dikkatli olunmalıdır. Çünkü farkında olmadan söylenecek bir sır yayılabilir.
  • Her su geçit vermez: "İnsan her şeyi başaramaz" anlamına gelen bir atasözü.
  • Her su içilmez: Her şey göründüğü gibi olmaz. Yararlı gibi görünen bir şey zararlı da olabilir.
  • Her sudan abdest alınmaz: Her şey insana çekici gelmeyebilir; hoşlanmadığımız şeyi yapmak istemeyiz.
  • Her suç/kabahat yüze vurulmaz: Olur olmaz her hatasını insanın yüzüne vurma huyu çoğu dostlukları bozar, kırgınlıklara yol açabilir.
  • Her şakanın altında bir gerçek yatar: Şaka olarak söylenen sözlerin çoğu zaman bir gerçeği ya da kişisel düşünceyi ifade ettiğini anlatır. İnsanlar, ciddi bir durumu hafifletmek veya dolaylı yoldan dile getirmek için şaka yapmayı tercih edebilir.
  • Her şey aslına döner: Kişinin sonradan kazandığı özelliklerin zamanla kaybolup gerçek karakterinin ortaya çıktığını anlatır. Yaratılışta var olan nitelikler değişmez, eninde sonunda kendini belli eder.
  • Her şey damarına çeker: Her canlının ve insanın, mutlaka kendi soyundan gelen özellikleri taşıyacağını ifade eder. Kalıtımsal ve karakter yapısı, kişinin kimliğini belirleyen temel unsurlardandır.
  • Her şey incelikten, insan kabalıktan kırılır: Narin eşyalar nasıl nazik bir dokunuşla zarar görüyorsa, insanlar da kaba davranışlardan ve sözlerden incinirler.
  • Her şey olur biter, kösenin sakalı bitmez: Hiç bir şeyin imkansız olmadığını kösenin sakalının çıkmasını istisna tutarak anlatan söz.
  • Her şey para ile, namus ar ile alınır: Maddi değerlerin parayla, şerefin ve namusun ise dürüstlük ve onurla kazanılabileceğini ifade eder.
  • Her şey vakte bakar, vakit hiç bir şeye bakmaz: Zamanın her şey üzerinde belirleyici olduğunu ve olayların gelişiminde önemli bir rol oynadığını ifade eder.
  • Her şey yerinde yakışır: Her şeyin kendi amacına uygun şekilde ve doğru yerde bulunduğunda güzel duracağını ifade eder. İnsanlar veya eşyalar, uygun olmayan yerlere konulduklarında değerini yitirir veya hoş görünmez.
  • Her şeye heves eden, sinek gibi balda kalır: Sinek, balın çekiciliğine kapılıp orada bala yapışıp kaldığı gibi, her şeye kolayca heves eden insanlar da sonuçlarını düşünmeden bir işe girişebilir ve bu durumda faydadan çok zarar görebilirler.
  • Her şeyi bilen bir şey bilmez: Her konuda söz sahibi olduğunu iddia eden kişinin aslında hiçbir konuda derin bilgiye sahip olmadığını anlatır. İnsan, uzmanlaştığı alanda değer kazanır; yüzeysel bilgi ise kişiye fayda sağlamaz.
  • Her şeyin azı karar, çoğu zarardır: Her şeyin bir ölçüsü vardır. Bu ölçünün üzerine çıkmak, aşırıya kaçmak yarar değil zarar getirir.
  • Her şeyin azında olur bereket: Azla yetinmesini bilmeyen insan her şeyi bol harcadığı için çok da kazansa bereketi olmaz.
  • Her şeyin bir zamanı vardır: Her olayın, durumun veya eylemin gerçekleşmesi ya da her işin yapılması için uygun bir zamanın bulunduğunu ifade eder.
  • Her şeyin cehlinden/cahilliğinden ilmi yeğdir: Bir şeyin bilinmezliğinden ve cehaletinden ziyade, onun doğru ve bilinçli şekilde öğrenilmesinin daha kıymetli olduğunu anlatır. Bilgi, karanlığı aydınlatır, cehalet ise zarara sürükler.
  • Her şeyin fazlası zarar: Hangi işte olursa olsun aşırılığa gidilmemelidir.
  • Her şeyin ufağı sevilir: Küçük olan şeylerin genellikle daha sevimli ve değerli görüldüğünü ifade eder. İnsanlar da küçük yaşta, hayvanlar da yavru iken daha çok ilgi ve şefkat görür.
  • Her şeyin vakti var, horoz bile vaktinde öter*: Her şey zamanı geldiğinde, koşullar oluştuğunda yapılmalıdır, yoksa istenilen sonuç elde edilemez.
  • Her şeyin yenisi, dostun eskisi*: İnsanoğlu her şeyin yenisini arar fakat dost için bu düşünülmez; dostluk, eskidikçe güç ve değer kazanır.
  • Her şeyin yokluğu yokluktur*: İnsan için pek çok şey gereklidir ve bunlar çok küçük şeyler olsa bile, yoklukları kendini belli eder, sorun yaratır.
  • Her taamın lezzeti tuzdan çıkar, tuz ekmek bilmeyen akıbet gözden çıkar: Herkes geçimini sağladığı kapıya minnet duymalıdır. Geçimini sağladığı yere nankörlük eden kişi bunun bedelini çok ağır öder (taam: yemek, aş).
  • Her tak tak eden dülger olmaz: Her iş yapar görünenin o işin ustası olamayacağını ifade eder. Gerçek ustalık, görüntüyle değil bilgi ve maharetle anlaşılır (dülger: Yapıların kaba ağaç işlerini yapan kimse).
  • Her tarladan bir tahıl (çakıl/nakil), her adamdan bir akıl (al): Her fırsattan ve her kişiden bir şeyler öğrenmek gerektiğini ifade eder. Her deneyim ve her insanın kendine özgü bir bilgi veya öğretisi olabilir. Bu nedenle, çeşitlilikten ve farklı bakış açılarıyla zenginleşmekten yararlanmak önemlidir.
  • Her taş baş yarmaz*: Korkulan her şey tehlikeli değildir.
  • Her tencereye bir kapak bulunur: Her insanın kendine uygun bir eş veya dost bulabileceğini ifade eder.
  • Her terazi doğru tartmaz: Herkesin veya her şeyin mutlaka doğru veya adil olmayabileceğini ve bazen yanıltıcı olabileceğini de ima eder. Doğruluğun ve güvenirliliğin sorgulanması gerektiğine atıfta bulunur.
  • Her topraktan testi olmaz: İşe yarar gibi görünen her şeyden istediğimiz sonucu alamayabiliriz.
  • Her tüfek vurur, atıcı gerek: Herkes çalışmak için çeşitli araç-gereç kullanır, önemli olan onu ustaca kullanmasını bilmektir.
  • Her uzun ağaç kavak değildir: Her şeyin görünüşüne bakarak değerlendirilmemesi gerektiğini ifade eder. Bir şeyin dış görünüşü, onun içeriği veya kalitesi hakkında doğru bir fikir vermez; her büyük veya dikkat çeken şey, beklenen özelliklere sahip olmayabilir.
  • Her uzun ağaç selvi değildir: Dış görünüş itibariyle birbirine benzeyenlerin özellikleri farklı olabilir.
  • Her ürüyen köpeğe taş atılmaz: Bazı insanların düşünceleri sadece lafta kalır, hiçbir zaman gerçekleşemez. Bu tip insanları fazla ciddiye almamak gerekir (ürüme: Havlama).
  • Her üzümün dibinde çöpü vardır: Her şeyin bir kusuru veya olumsuz yönü olduğunu ifade eder. Hiçbir şey mükemmel değildir ve her şeyin kendine özgü eksiklikleri veya kötü yönleri bulunabilir.
  • Her vakit bir olmaz (Her vakti bir sanma): Zaman zamana uymadığını; her zamanın farklı olduğunu ve her anın kendi koşulları ve durumları olduğunu ifade eder.
  • Her vakit düşeş gelmez: İnsanların yaşamlarında her zaman istedikleri veya bekledikleri şansın veya fırsatların gelmeyeceğini, bazen olumsuz durumlarla karşılaşabileceklerini anlatır.
  • Her vakit kedi kaymak yemez: İnsan zor bir işte başarı sağladığı zaman bunu her seferinde tekrarlayamaz.
  • Her vakit sel kütük getirmez: Hayatta her zaman istenilen veya beklenen büyük fırsatların meydana gelmeyeceğini ve bazen sıradan veya beklenmeyen durumlarla karşılaşabileceğimizi vurgular.
  • Her vakit yörük bostan kenarına konmaz: Herkesin her zaman en iyi ya da en elverişli koşullara sahip olamayacağını ifade eder. Hayatta zaman zaman zorluklarla karşılaşmak doğal bir durumdur ve her şey istenildiği gibi gitmeyebilir.
  • Her vaktin bir padişahı var: Her dönemin kendine özgü lideri, kuralları ve şartları olduğunu ifade eder.
  • Her vaktini hazır (Her geceyi Kadir), her geleni Hızır bil: Her anın ve her insanın kıymetli olduğunu anlatır. Zamanı iyi değerlendirmeli, insanlara değer vererek yaklaşmalıdır; çünkü hayır ve hikmetin nereden geleceği bilinmez.
  • Her yerde okka (Okka her yerde) dört yüz dirhem*: Değişmez ölçüler, şaşmaz değerler her yerde aynıdır, yer değişmekle değişmez.
  • Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır*: Herkesin kendine özgü bir görüş, anlayış, çalışma yolu, yöntemi vardır.
  • Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar*: Kim olursa olsun, herkesin kendine göre yüksek bir emeli vardır.
  • Her yokuşun bir inişi vardır (Her yokuşun bir inişi, her inişin bir yokuşu vardır)*: Her iş yolunda gitme evresinden sonra sarpa sarma evresine girebilir, sarpa sardıktan sonra da düzelebilir.
  • Her yol bostan kenarından geçmez: Her durumun veya hedefin aynı kolaylıkla ulaşılabilir olmadığını ifade eder. Farklı yolların farklı zorlukları ve koşulları vardır; bu nedenle başarı için farklı stratejiler geliştirmek önemlidir.
  • Her yorulana bir han yapılmaz: Kimse dilediği anda, dilediğini yapamaz; herkes kurallara göre hareket etmek zorundadır.
  • Her yukarı yerde oturan bey olmaz: Yüksek mevkilerde bulunan herkesin yetkin veya değerli olmadığını ifade eder. Bir kişinin sosyal statüsü veya pozisyonunun, onun gerçek yetenekleri ve nitelikleri ile her zaman örtüşmediğini anlatır.
  • Her yumurta beyaz değil: Her şeyin aynı olmadığını ve çeşitlilik olduğunu ifade eder. Her durumda, her nesne veya kişi farklı özellikler taşır.
  • Her yumurtadan civciv çıkmaz: Bazı olayların gelişmeleri benzerlik gösterse de sonuçları farklı olabilir.
  • Her yumurtadan şahin çıkmaz: Herkesin üstün yetenekli veya başarılı olamayacağını ifade eder. Büyük sonuçlar, ancak uygun koşullar ve nitelikler varsa ortaya çıkar.
  • Her Yusuf güzel olmaz: Aynı adı ya da unvanı taşıyan her kişinin aynı derecede değerli, yetenekli veya üstün olamayacağını ifade eder. İnsanlar isimle ya da görünüşle değil, kendi nitelikleriyle kıymet kazanır.
  • Her yuvarlağı koz mu sandın? (Her yumru koz olmaz): Her görünen veya benzer şeyin değerli ya da önemli olmayabileceğini ifade eder. Dış görünüşe aldanmamak gerektiğini ve her şeyin aynı nitelikte olmadığını vurgular (koz: ceviz).
  • Her yüze gülen dost olmaz (Her yüze güleni dost sanma): Görünüşte dostça davranan, yüzünüze gülen herkesin gerçek dost olmadığını, bazı insanların sahte davranışlar sergileyebileceğini anlatır.
  • Her yüzü güzelin kalbi de güzel olmaz: Güzel ve çekici insanlar iyi huylu da olabilir, kötü huylu da.
  • Her zaman eşek ölmez, on köfte on paraya olmaz*: İstenen şeyi kolayca elde etme fırsatı her zaman çıkmaz.
  • Her zaman gemicinin istediği rüzgar esmez*: Olaylar herkesin dileğine uygun olarak gelişmez.
  • Her zarar bir kâr öğretir: İnsanın yaşadığı zararlardan ders alarak ileride daha iyi adımlar atabileceğini ifade eder. Zarardan çıkan tecrübe, gelecekte daha bilinçli kararlar verilmesine yardımcı olur.
  • Her zararda bir (de) hayır vardır: Olumsuz durumların bile bazı olumlu sonuçlar doğurabileceğini ifade eder. Kötü görünen olaylar, zamanla bazı hayırlı sonuçlara veya hayat derslerine dönüşebilir.
  • Her zevkin bir sarhoşluğu vardır: İnsanın hoşuna giden şeylere kendini kaptırarak ölçüyü kaçırabileceğini ifade eder. Zevk veren şeyler, kişinin aklını başından alarak onu geçici bir gaflete sürükleyebilir.
  • Her zevkin bir tatsızlığı olur: Hayatta her mutluluğun veya zevkin bazı olumsuz yönleri ya da zorlukları olabileceğini ifade eder. Bir şeyin keyfini çıkarırken, onunla birlikte bazı sıkıntılar veya sorunların da ortaya çıkabileceğini unutmamak gerekir.
  • Her ziyan bir öğüttür*: Kişinin, uğradığı her zarardan bir ders alacağını ifade eder.
  • Açgözlülük her şeyi kaybettirir: Azla yetinmeyi bilmeyen kimseler daha çok kazanmak isterken ellerindekini de kaybederler.
  • Adalet olmayınca bir yerde, insan düşer o yerde her derde: Adaletsizliğin olduğu bir ortamda insanların çeşitli sorunlarla karşılaşabileceğini ifade eder. Adaletin eksik olduğu yerlerde huzur ve denge sağlanamaz, bu da çeşitli sıkıntılara yol açar.
  • Ağrılardan göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı*: Herkesin sorunları, dertleri vardır; ama kişi için en büyük dert kendi çektiğidir.
  • Ahmak olan her zaman düşer: Akılsız beceriksiz kimseler giriştikleri her işten başarısızlıkla çıkarlar.
  • Akıllı, dostunu her zaman hatırlar: İnsanların sadece yardıma ihtiyacı olduğunda değil, başka zamanlarda da dostlarını aramalarının gerektiğine işaret eden bir sözdür.
  • Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama*: "Sonunu düşünmeksizin aklına eseni yapan, herkese sataşan kimse bu davranışının büyük zararlarını görür" anlamında kullanılan bir söz.
  • Ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz*: Değerli bir şeyden her zaman istenilen verim alınmaz.
  • Alçak eşek her gün sıpa: Bir insan dış görünüşünü ne kadar değiştirmeye çalışsa da herkes onu yine bildiği gibi tanır.
  • Allah kulunu her vakit darda komaz: İnsan, başına bir takım bahtsızlıklar gelince hemen karamsarlığa kapılmamalıdır. Çünkü Allah onların bir ömür boyu mutsuz olmalarını istemez.
  • Allah yardım ederse kuluna, her iş girer yoluna: Allah'ın sevdiği kulunu zorda koymayacağını, İlahi yardımın insanların çabalarını kolaylaştıracağını ifade eder.
  • Altın, ahiret kapısından başka her kapıdan girer: Para bu dünyada her kapıya açar, fakat öbür dünyaya götürülemez.
  • Altın anahtar her kapıyı açar*: Parayla her güçlük yenilebilir.
  • Arıdan bal almak her kişinin kârı değil*: Herkes her işi yapabilir sanılır ancak bazı işleri sadece bazıları yapabilir.
  • Aşk her zaman kendine bir yol bulur: Gerçek aşkın engellerle karşılaşsa bile sonunda mutlaka bir çözüm ve yol bulacağını ifade eder. Aşkın gücünün ve kararlılığının, her durumda bir yol bularak kendini gösterdiğini vurgular.
  • Az oku uz oku, her kitaptan bir cüz (hizb) oku: Bilgiyi geniş bir yelpazeden ve çeşitli kaynaklardan edinmenin önemini ifade eder. Yani, farklı kitaplardan, konulardan ve alanlardan bilgi almak, insanın genel kültürünü ve bilgi birikimini artırır (cüz: Bir bütünü meydana getiren kısımlardan her biri).
  • Bahil adam her dem zelil olur*: Cimri ve eli sıkı insanların her zaman küçümsendiğini veya değersiz görüldüğünü ifade eder. Cömert olmayan kişiler, başkaları tarafından saygı görmez ve sürekli aşağılanabilir.
  • Bal ile kaymak yenir ama, her keseye göre değil*: Herkes güzel yemeyi, güzel giymeyi, iyi bir yaşam sürmeyi ister, ama bunu ancak parası olan gerçekleştirebilir.
  • Bana benden olur her ne olursa, başım rahat bulur dilim durursa: Kişi, gerektiği yerde dilini tutmasını bilirse, rahat ve huzurlu olur.
  • Binde bir gelinen yere gül döşerler, her gün gelinen yere kül döşerler: Bir yere misafirliğe gittiğin zaman güler yüz ve şefkatle ağırlarlar. Ama bunu her gün tekrarlarsan artık eskisi gibi hoş karşılanmazsın.
  • Bir aldanan bir aldanır, iki aldanan her zaman aldanır: Aynı hatayı bir kez yapan kişinin bundan ders alarak bir daha aynı hatayı yapmaması gerektiğini, ancak aynı hatayı tekrar tekrar yapan kişinin sürekli yanılmaya ve zarar görmeye devam edeceğini ifade eder.
  • Bir karıyla bir koca, dırdır eder her gece*: Sıkıntı veya yalnızlık yüzünden iki dost bile birbiriyle dalaşır, anlamsız konuşur.
  • Boğaz derdi her dertten üstündür: Açlık ve yiyecek sıkıntısının diğer tüm sorunlardan daha önemli ve acı verici olduğunu ifade eder. İnsan için en temel ihtiyaç olan yiyecek, diğer tüm dertlerin önündedir.
  • Bodur tavuk her gün (her dem) piliç*: Kısa boylular olduklarından daha genç görünürler.
  • Burnunu her deliğe sokma: Kişi kendisini ilgilendirmeyen her işe kalkışmamalı. Aksi halde başına dert açabilir.
  • Çalışmakla her iş biter: Bir işi başarmak için gerekli olan en önemli şey "çalışmaktır."
  • Çeşmeden testi her gün dolu gelmez: Hayatın her zaman beklenen şekilde gitmeyeceğini ve zaman zaman zorluklarla karşılaşılabileceğini ifade eder. İnsanların her zaman istedikleri başarıya ya da mutluluğa ulaşamayacaklarını, bu nedenle sabırlı olmaları gerektiğini vurgular.
  • Deliye (göre) her gün bayram*: Her fırsattan, olanaktan yararlanarak bayrammış gibi davrananlara ve yaşam sorumluluğunu düşünmeden her şeyi eğlenceli yönden alanlara taş atmak için söylenir.
  • Dilden gelen elden gelse, her fukara padişah olur*: Kişi her söylediğini yapamaz, her dilediğini elde edemez.
  • Dünyada her şey bulunur, amma namus bulunmaz: Şeref, haysiyet ve saygınlık para ile elde edilemeyen bir erdemdir.
  • Dünyada rahat etmek isteyen her şeyi hoş görmeli: Sürekli başkalarını eleştiren kimse çevresinden sevgi ve saygı görmez.
  • Eğri ağaca yayım, her gördüğüne dayım deme!: Bir kişinin her gördüğü veya tanıdığı kişiye güvenmemesi ve daha derin bir ilişki kurmadan hemen yakınlık göstermemesi gerektiğini anlatır.
  • Ekmekten kaşık olur ama her yoğurdun hakkına değil*: Kimi işler iyi niteliktedir, kullanılan araç elverişsiz olsa da yürütülebilir; ama her iş elverişsiz araçla yürütülemez.
  • Evinde ölüsü olan bir defa, delisi olan her vakit ağlarmış: Bir yakını ölen kişi ne kadar üzülse de bir süre sonra unutur ve üzüntüden kurtulur. Ama bir evde bir toplulukta cahil ve akıl noksanlığı olan kişiler varsa oradakiler onun yaptıklarına ömür boyu katlanmak zorundadırlar.
  • Eyüp sabrı her kula müyesser değil: Hazreti Eyüp Peygamber'in çektiği büyük sıkıntılara rağmen gösterdiği sabrın herkesin ulaşabileceği bir erdem olmadığını ifade eder. Her insan, o denli derin bir sabır ve dayanıklılığa sahip olamayabilir.
  • Felek adama her zaman yâr olmaz: Şansın ve talihin her zaman insanın yanında olmayacağını ifade eder.
  • Fırsat her vakit ele geçmez*: "Fırsat insanın eline çok seyrek geçtiği için çıkan fırsat iyi değerlendirilmelidir" anlamında kullanılan bir söz.
  • Fukaranın kalbine her kim dokuna, sinesi Allah okuna: Fakirin, garibin kalbini kıran kişi, Allah'ın sevmediği kuludur.
  • Gayret her müşküle galebe eder: Zor işin üstesinden ancak çok çalışarak gelinir.
  • Gelin çiçek, her dediği gerçek; kaynana yılan, her dediği yalan: Gelin ve kaynananın birlikte yaşadığı ailelerde sık sık huzursuzluk yaşandığını ifade eder. Bu tür tartışmalarda genellikle gelinin haklı olduğunu, ancak iftiraya ve haksızlığa uğradığını vurgular.
  • Gülmek her hastalığın devasıdır: Gülmenin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığa iyi geldiğini ifade eder. Çok gülen ve gülümseyen kişiler, stresten uzak kalarak daha sağlıklı bir yaşam sürebilirler ve hayatın zorluklarını daha kolay aşarlar.
  • Güzel her yerde hürmet görür: "Güzel ve çekici kimselere herkes hayranlık duyar" anlamında bir atasözü.
  • Hatır için her halt yenmez: İnsan hatır için çok şey yapar ama, uygunsuz işler yapmaz.
  • İhtiyarlık insanı her şeyden geçirir: Yaşlılık döneminde insanların gençlikteki arzularından, tutkularından ve isteklerinden uzaklaştığını ifade eder. Yaş ilerledikçe, insanlar daha çok huzur ve sakinlik arar ve eski istekleri, hayalleri geride bırakırlar.
  • İnsanın her zamanı bir olmaz: İnsanların ruh halleri ve davranışlarının zamanla değişebileceğini ifade eder. İnsanların bazen neşeli, bazen üzgün, bazen de öfkeli olabileceklerini, dolayısıyla her zaman aynı şekilde davranmalarının beklenemeyeceğini vurgular.
  • İnsanoğlundan her şey umulur: İnsanların her türlü davranışı ve eylemi sergileyebileceğini, dolayısıyla her şeyin insandan beklenebileceğini ifade eder.
  • İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı*: Herkes iyiliğe iyilikle karşılık verebilir ama kötülüğe iyilikle karşılık vermek ancak olgun ve erdemli kişilerin harcıdır.
  • İyiliğe kötülük şer adam işi, iyiliğe iyilik her adam işi, kötülüğe iyilik er adam işi: Görgüsüz ve kötü niyetli kişi iyiliğe kötülükle karşılık verir, gördüğü iyiliğin karşılığını vermeyi herkes ister, kötülük gördüğü halde iyilikle karşılık vermeyi ise ancak olgun ve mert kişiler becerebilirler.
  • Kasap evinde her gün kurban bayramı: Bir malın ticaretini yapan kimse o malın sıkıntısını çekmez.
  • Kedi her zaman kaymak yemez: Fırsatçı kimseler, her zaman aynı şekilde şanslı olmayabilirler.
  • Kul olan her şeye boyun eğer: Birinin hizmetinde çalışmaya razı olan doğacak her türlü sıkıntıya da katlanmak zorundadır.
  • Kuyruklu yıldız her zaman doğmaz: Kuyruklu yıldızların gökyüzünde nadir görülen olaylar olması gibi, hayatımızda da bazı fırsatlar veya özel anlar çok seyrek ortaya çıkar.
  • Malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür*: Elindekilerden yararlanmasını bilmeyen zenginin züğürtten farkı yoktur.
  • Meram olunca her şey olur: İnsanın bir işi gerçekten istemesi ve kararlı olması durumunda onu mutlaka başaracağını anlatır. Azim ve istek, zorlukları aşmanın en önemli anahtarıdır.
  • Miras her adama yaramaz yarasa da hacı ağa olmaz: Hazır gelen maldan insana fayda gelmez. İnsan kendi kazancıyla yükselir, mevki alır.
  • Nefsini yenebilen her zorluğa katlanır (her zorluğu yener): Nefsin isteklerine meydan okuyabilen insan birçok zorluğa meydan okuyabilecek ve üstesinden gelebilecek yetenekler kazanmış olur.
  • Ölüler de zanneder ki, diriler her gün helva yer: Ölüp giden arkada kalan yakınlarının her gün yas tuttuğunu onun için üzüldüklerini düşünürmüş. Unutulup gittiğini ve hayatın devam ettiğini düşünmezmiş.
  • Ölüsü olan bir (kırk) gün ağlar, delisi olan her gün ağlar: Ölüp giden aslında dünyanın bütün dert ve sıkıntılarından kurtulmuştur onun adına üzülmek yersizdir, esas dünyada kalan ve onun sıkıntısını çekenler için üzülmek gerekir.
  • Parasızlık her fenalığı yaptırır: Parasız kalan insan, bu durumu uzun sürerse, çaresizlikten her şeyi yapar.
  • Sabır ile her iş olur: Sabırlı olursak her işin üstesinden gelebiliriz.
  • Sağ olan baş her şeyi görür: İnsanlar yaşadıkça bir çok olayla karşılaşırlar.
  • Sağ olana her gün düğün bayram: İnsanların yaşadığı sürece hayatın tadını çıkarmaya çalıştığını ifade eder. Sağlıklı ve hayatta olmanın, her günü kutlanacak ve değerli bir fırsat olarak görmeyi gerektirdiğini vurgular.
  • Sağırın kulağı duymaz, ahmağın her yanı: Sağır insan duymasa da neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilir. Ama aptal ve akılsız kişi doğruyu yanlışı ayırmakta çok zorluk çeker.
  • Sakal ile kamil olaydı kişi, keçiye danışırlardı her işi*: İnsan sadece dış görüntüsüyle kişisel değerlerini yükseltemez.
  • Sel her zaman kütük getirmez: Her zaman kolayca veya çaba harcamadan fırsatlar elde edilemeyeceğini, rastlantıların veya şansın her zaman insanın lehine olmayacağını anlatır.
  • Sitteisevir her saati bir devir*: Fırtına günlerinde hava her saat değişikliğe uğrar [Sitteisevir: Güneşin Sevr (Boğa) burcunda bulunduğu nisan ayında çıkan ve altı gün devam eden soğuk, öküz soğuğu].
  • Su her şeyi temizler: Temizlik için en gerekli şey sudur, su olmadan temizlik olmaz.
  • Şeytana uyup yolundan kalma, her yüze güleni dost olur sanma: Kurnaz, sahtekâr kişiler kandıracakları kimseye önce dostça yaklaşırlar. Bu yüzden her yüzümüze gülen kişiye güvenip aldanmamalıyız.
  • Tembele her gün bayramdır: Tembel insanların sanki tatilmiş gibi sürekli bir zevk ve rahatlık içinde olmak istediklerini anlatan bir atasözü.
  • Terazi tartıyla, her şey vaktiyle* (Terazi var, tartı var; her şeyin bir vakti var): "Her şeyin bir ölçüsü ve zamanı vardır" anlamında söylenen bir atasözü.
  • Tövbe kapıları her zaman açıktır: İnsanların ölümden önce her zaman hatalarından dönüp pişmanlık duydukları takdirde Allah'tan af dileme, bağışlanma ve doğru yola geri dönme fırsatına sahip olduklarını ifade eder.
  • Vakit insana her şeyi öğretir: Zamanın geçmesiyle birlikte insanların birçok deneyim kazanacağını ve bu deneyimlerin onlara önemli dersler vereceğini ifade eder.
  • Varsa hünerin, var her yerde yerin; yoksa hünerin, var her yerde yerin: Yetenekli ve becerikli insanların her zaman değer göreceğini ve yer bulacağını, ancak hünerden yoksun kişilerin toplumda dikkate alınmayacağını ve bundan dolayı yerineceğini (esef veya üzüntü duyacağını) ifade eder.
  • Yerin kulağı var, her sözü işitir*: Gizli konuşulan bir sır umulmadık bir yoldan başkalarınca duyulabilir.
  • Yiğit odur attan düşe atlana; yiğit odur her yaraya katlana: Felaket zamanında sabırlı, dayanıklı olmak olgun insanların niteliğidir.
  • Zaman her şeyin ilacıdır* (Zaman her yarayı tedavi eder): Zaman geçtikçe pek çok sıkıntının ve acının hafifleyeceğini ve kendinden çözülebileceğini veya ortadan kalkacağını ifade eder.

Ayrıca bkz.: Her sözcüğü ile başlayan deyimler ve anlamları