Acemi nedir ne demektir? Acemi ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Acemi birliğinde tüfekleri omuzlarında uygun adım yürüyen askerler
Acemi birliğindeki acemi askerler
  1. Deneyimsiz, toy, eli işe alışmamış, iş beceremeyen: Acemi sürücü.
  2. İşinde, mesleğinde ilerlememiş, ustalaşmamış, beceri elde edememiş: Acemi çırak.
  3. Bir yerin, bir şeyin yabancısı: Anlaşılan sen İstanbul'un acemisi olmalısın. (O. C. Kaygılı)
  4. Eğitime yeni başlayan, yeni askere alınmış er: Kepini kaybeden acemi ere, çavuş mıntıka temizliği yaptırdı.
  5. Osmanlı sarayı ve konaklarına yeni alınmış, Türkçe bilmeyen esir, cariye.

Acemi ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "acemi" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Acemi öğretmek: (Tavla oyununda) Acemi bir kimseyle, vakit geçirmek için oynamak: "Acemi öğretmek sevaptır" derdi benim Hacı Kenan babam... (K. Tahir)
  • Acemi öğretmeye vaktim yok: "Bilgi bakımından yetersiz biriyle tartışmam" anlamında kullanılır.
  • Acemilik çekmek: Alışamadığı bir işte zorluk çekmek: Politikanın bir türünün ilk kademelerine zorla girmişti. Fakat yabancılık ve acemilik çekiyordu. (K. Sağlamer)
  • Acemilik etmek: Acemi olmadığı halde acemi gibi davranmak, yanlış hareket etmek, fırsatı değerlendirememek: Sormayın... Adeta söylerken utanıyorum, hiç silah kullanmamış bir adam gibi acemilik ettim, köyden İzmit'e gelirken yolda martinin içine su gitti. (R. C. Ulunay)

Acemi ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "acemi" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Acemi ağa acemi çoban tutar: Beceriksiz, iş bilmeyen kimseler iş kurmaya kalktıklarında, çalıştıracakları işçilerin iyisini seçmeyi bile beceremezler; kendileri gibi beceriksiz kimseleri işe alır.
  • Acemi bez dokur, usta tez dokur: Acemi kişi bir işi iyi yapabilir ama, ustası hem iyi hem de çabuk yapar.
  • Acemi çaylak bu kadar uçar: Deneyimsiz veya yeni bir işe başlayan kişilerin aşırı heyecanla, düşünmeden hareket ettiklerini ifade eder. Tecrübe kazandıkça, daha dikkatli ve kontrollü olurlar (çaylak: Yırtıcılardan, uzun kanatlı, çengel gagalı, küçük kuşları ve fare gibi zararlı hayvanları avlayan, tavuk büyüklüğünde bir kuş).
  • Acemi gelin kendine çeki düzen vereyim derken, düğün bayram savışır: Bazı şeylerin zamanında ve doğru şekilde yapılmasının önemini vurgular. Bazı konular vardır ki eğer zamanında yapılırsa anlamı olur.
  • Acemi katır kapı önünde yük indirir*: Anlayışsız ve beceriksiz kişi, işi en can alıcı noktasında bırakır, beklenen yararı sağlamaz.
  • Acemi marangozun talaşı tahtasından çok olur: Deneyimsiz kişilerin yaptığı işlerde daha fazla hata yapacağını ve fazla israf olacağını anlatır. Tecrübe kazandıkça, işler daha verimli ve düzenli hale gelir.
  • Acemi nalbant gavur eşeğinde dener kendini*: Ustalaşmamış, iyi yetişmemiş bir kimse, deneyimlerini önemsiz, varlığıyla yokluğu bir olan şeyler üzerinde yapar.
  • Acemi nalbant (gibi) kah nalına kah mıhına vurur: Bir işi yeni öğrenen kişi, önce zorluk çeker, hata yapabilir.
  • Acemi tosun, kalkan kaldırır: Deneyimsiz kişilerin, gücünü veya yeteneklerini bilmeyerek veya abartarak, kendilerini aşan işlere kalkıştıklarını ifade eder (?).
  • Başını acemi berbere teslim eden, cebinden pamuğu eksik etmesin*: İş başına deneyimsiz kişileri getirenler, onun yol açacağı sıkıntıya katlanmaya, zararı çekmeye hazır olmalıdırlar.

Acemi ile ilgili birleşik kelimeler

  • Acemi ağası: Osmanlı sarayı harem dairesindeki acemi cariyelerin ağası.
  • Acemi birliği: Acemi erlerin eğitim gördüğü birlik.
  • Acemi er: Askerlikle ilgili ilk ve temel eğitimlerini yapmamış erlere verilen ad.
  • Acemi ocağı: Osmanlı ordusunun kapı kulu ocaklarına alınacak erleri yetiştiren asker ocağı.
  • Acemi çaylak: (Şaka yollu) Toy, deneyimsiz, beceriksiz: Ne yapmak gerektiğini bilirim ben; bir acemi çaylağın vereceği akla da ihtiyacım yok.