Fariğ hukukta (Bir malı ya da hakkı başkasına) Geçiren, devreden. Vazgeçen, çekilen, el çeken, terk eden. Fariğ olmak : Vazgeçmek, çekilmek, el çekmek: "Fariğ ol, aybın gözetme kimsenin / Ta ki Hak setreyleye aybın senin.…
Farika, ayırmaç, ayıran, ayırıcı, ayırmaya yarayan özellik demektir. Örneğin bir kişinin kendisi ile özdeşleşmiş bir özelliği, eşyası, kıyafeti veya davranış biçimi onun alametifarikası olarak kabul edilebilir. Alametifarika: (…
Farad, (İngiliz fizikçisi Faraday'ın adından, fizik) Elektrik sığa birimi. Simgesi "F". Farad, 1 coulombluk elektrik yüklendiğinde kutupları arasında 1 voltluk bir potansiyel farkı oluşan bir sığacın (kondansatörün) s…
Fanatik taraftar Fanatik, bir düşünceye aşırı derecede ve körü körüne bağlı olan: Fanatiklik; sporda, partide insanların arasına nefret tohumları ekilmesine neden oluyor. Bağnaz. Bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağl…
Fason dikim atölyesi Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim vermesi işi, kesim. Bir firmanın malını başka bir firmaya ürettirmesi. (halk dilinde) Orijinal olmayan, sahte, ikinci kalite (mal). Fason üretim :…
(Anlatış için) sıfat Açık ve düzgün. Açık ve düzgün konuşma yeteneği olan. Vazgeçen, bozguncu, fesheden. Fâsih şeklinde yazılırsa, fesheden (anlaşma fesheden) bozan; fasih şeklinde yazılırsa güzel, düzgün konuşan anlamlarına …
Taşeron firma Büyük bir işin bir bölümünü yaptırmayı, asıl yükleniciden (müteahhitten, iş sahibinden) kendi üstüne alan, ikinci yüklenici. Taşeronlar genellikle büyük inşaat işlerinde tercih edilirler. Taşeron firma: Bir …
Fasıla ara, aralık demektir: Üç yıllık bir fasıladan sonra tekrar işe döndü. (derleme cümle) Fasılalı: Ara vererek, dura dura: Araçlardaki fasılalı silecekler yağmurun yoğunluğuna göre değişik zaman aralıklarında bekleyerek çalı…
Edebiyatla uğraşan, edebi eser veren kimse, yazar: Hislerin, fikirlerin ve hayallerin yazılı ve sözlü olarak etkili ve güzel şekilde anlatılmasına edebiyat, edebiyat ile uğraşan kişiye de edip denir (U. Bingöl). Edip kişi, maksat d…