Yalnız üflemeli bakır çalgılardan ve sayıları 20 - 150 arasında değişen çalgıcılardan kurulu mızıka takımı: Fanfar dediğimiz malum bol nefesli sazlarla donanmış çalgı takımı. (G. Akçura)
Vazgeçmek, çekilmek, usanmak, bezmek, bıkmak, fariğ olmak: Gönül farımadı güzel sevmeden / Ak göğsü bendi de gümüş düğmeden (Karacaoğlan) Yorulmak, güçsüz düşmek: Oğlan çok koşmuş, fena farımış. Baksana çoktan uykuya teslim oldu. …
Balık şekilli cam fanus Uzun ayaklı süslü fener. Saat, mikroskop vb. gibi, dış etkenlerden korunması gereken şeylerin üzerine kapatılan, yarım küre, silindir vb. biçiminde cam kap. Mum, gaz lambası gibi aydınlatma araçların…
Fantastik bir dünya Gerçekte olmayan, inanılmaz, masalımsı, hayal ürünü. Olağanüstü güzel, çok üstün, hayal gücünü aşan nitelikte. Fantastik ile ilgili birleşik kelimeler ve anlamları Fantastik edebiyat : Koruk romanla…
Allah (c.c.)'ın emri. Farz eş anlamı. Namaz, oruç, zekat gibi kesin delil ve manası açık olan ayetler ile Yüce Yaratıcı tarafından bildirilen emirler: Hac farizası hem mal hem de beden ile yapılan bir ibadettir. (İbni Abidin) …
"Tutalım ki, diyelim ki, ola ki, sayalım ki, söz gelişi, farz etki" gibi anlamlara gelir: Faraza geçmişe doğru yol alsak, kainatın yaratıldığı yirmi milyar sene öncesine varsak, zamanı bir o kadar daha katlasak, kırk milya…
Fanyalı balık ağı Fanya, geniş gözlü bir balık ağına mantarlı yakasından kurşunlu yakasına kadar uzanacak biçimde eklenen çok geniş gözlü ek bir ağ. Fanyalı ağ: Küçük gözeli tor ağın ön ve arkasına büyük gözeli ağların yer…
Farisi Fars dili, Farsça demektir. Farisi, İran'ın resmi dilidir ve bu dil Tacikistan ve bazı Afganistan bölgesinde de konuşulur: Klasik doğu edebiyatında Farisi, o çağlarda, -Avrupa edebiyatındaki Fransızca gibi- şiir dili ola…
Ayın fazları Evre, safha, aşama: İçinde hilal ve dolunayında olduğu 28 kadar Ay fazı vardır. (fizik) Birbiri ardından gelen değişikliklerin her biri, evre. Bir fizik terimi olarak maddenin halleri, maddenin aldığı farklı fa…
Fasiküller Fasikül, büyük eserlerin, kitapların ayrı bölümler halinde yayınlanan parçalarından her biri, cüz. Fasikül fasikül yayınlanıp sonra ciltlenmiş bir kitap bu: Türk Musikisi Bestekârları Külliyatı (Türk Edebiyatı). 194…
Bölüm, kesim, kısım, ayrım: O müthiş dayak faslından sonra, İsmail bir süre benim odamda, büzülmüş kaldı. (İlgili cümle kaynağı: Y. K. Karaosmanoğlu). Orta oyununda oyun başlamadan önce çalınan köçek havası ve curcuna. Orta oyun…
Olmayacak, gerçekleşmeyecek bir şeyi olacakmış, gerçekleşecekmiş gibi düşünerek, varsayarak: Farzımuhal yer çekimi olmasa, ırmaklar nereye akar? "Tutalım ki, sayalım ki, varsayalım ki" anlamlarında kullanılır: Bir şey ol…
İslam'ın beş farzı Müslümanlıkta, geçerli engel olmadıkça, kesinlikle yapılması, uyulması ya da yerine getirilmesi gereken Allah Emri. (mecazi) Yapılması zorunlu olan şey, boyun borcu: Bu durum üzerine, işe bir son verm…
Felekler, semalar, gökler. (mecazi) Talihler, bahtlar, yazgılar. Eflak; felekler, semalar, gökler, küreler, zamanlar, bahtlar, kaderler demektir: Eflak Allah'ın mülküdür. Tuna Nehri'nin kuzeyi ile Güney Karpatlar'ın…