Kahramanlıkla ilgili, destansı: Şair milli heyecanlarla dolu, epik şiirleriyle tanınmıştır. (edebiyat, tiyatro) Bir konuyu, olaylarla ve kahramanlarla izleyici ya da okur arasına bilinçli bir uzaklık koyarak ve bir ders çıkarılac…
Enva "neviler, türler" anlamına gelip halk dilinde "çeşit çeşit" yerine kullanılan envaiçeşit sözünde geçer: Nurefşan Hanım'ın dolabında çeşit çeşit, renk renk kıyafetleri, sayısını bilemediği envai çeşit aya…
Entropi Fizikte Entropi, bir sistemin mekanik işe çevrilemeyecek termal enerjisini temsil eden termodinamik terimidir. Çoğunlukla bir sistemdeki rastgelelik ve düzensizlik olarak tanımlanır. Termodinamikte, tersinir bir süre…
"Gözaltına almak, sınırlamak" anlamlarına gelen enterne etmek sözünde geçer: Azad'a enterne emri geldiğinde ikamet ettiği yer arandı ve tüm yazmalara el kondu. (İlgili cümle kaynağı: M. E. K. Azad) Enterne etmek : Gö…
Uluslararası, enternasyonal Uluslararası. Beynelmilel eş anlamı. Uluslararası işçi birlikleri; 1., 2., 3. ve 4. Enternasyonal adları altında Avrupa'nın çeşitli kentlerinde ayrı zamanlarda toplanan uluslararası işçi birli…
Entalpi, maddenin yapısında depoladığı her türden enerjilerin toplamıdır. H ile simgelenir. Bir mol maddede depolanmış enerjiye o maddenin molar entalpisi denir. Entalpi (fizik) bir sistemin iç enerjisi ve basıncıyla hacminin çar…
Bir üniversiteye bağlı ya da bağımsız bir kuruluş olarak genellikle bir ya da birkaç dalda araştırma yapan ve bazı durumlarda öğretime de yer veren özellikle bilim, eğitim veya belirli bir meslekle ilgili olan kurum veya kuruluş: Sa…
Merceğin çok kısa bir süre içinde açılıp kapanmasıyla çekilen fotoğraf. Pozlandırma süresi (fotoğraf çekim hızı, fotoğraf makinesinin ışık alma süresi). Enstantane süresi kısa fotoğraflar hareketi çok net yakalarken, enstantane sü…
Tıbbi enjektör (tıp) Bir silindir içinde hareket eden bir pistondan oluşan ve ucuna iğne takılan, sıvı maddeleri çekmek ve vermek için kullanılan tıbbi araç, şırınga, iğne: Hemşire içine ilacı çektiği enjektörü batırdı ve aşıyı ze…
Bir kutu enfiye tozu Fermente edilmiş tütünden yapılan ve hapşırtıp keyif vermesi için buruna çekilen toz, burun otu. Arapça burun demek olan "enf" sözcüğünden türetilen "enfiye" bize kullanım alışkanlığı o…
Enerji Gücünü harcama isteği ve yeteneği, erk. (fizik) Bir cisimde bulunan ve ortaya bir iş çıkarmaya yarayan güç: Kinetik enerji, potansiyel enerji, nükleer enerji, elektrik enerjisi vb. (fizik) Bir cisim ya da bir siste…
Enenmiş, burulmuş, erkekliği giderilmiş, iğdiş edilmiş (koyun, keçi, at vb.) Yanağın alt kısmı. Sermaye. Hisse, pay. Taş, kemik, cam ya da madenden yapılmış zıpzıp, bilye: Yıkık binaların toprak odalarında enek (bilye) oynardık…
Buzun erimesi endotermik bir tepkimedir Endotermik tepkime (reaksiyon) oluşumu sırasında ısıalan ve genellikle yavaş yürüyen tepkimedir. Buzun erimesi buna bir örnektir. Ekzotermik ısıveren demektir. Bu tür tepkimelerin ge…
4 soru/yorum
II. Selim'in huzurunda Enderunlu içoğlanı (gravür 18. yy) Osmanlı devleti merkezi örgütünde doğrudan sultanın hizmetinde ve emrinde bulunan kişiler ve örgütlenme. Klasik dönem Osmanlı saraylarında sultanın hayatını geçir…
Altmış beş santimetre boyunda eski bir uzunluk ölçüsü. Ölçü: Endazeye vurmak. Hattatlar arasında "nokta" anlamında kullanılır. Endaze, 65 cm uzunluğunda eski bir uzunluk ölçüsü Endaze ile ilgili deyimler ve an…
Encam (yaşam olaylarında) son, işin sonu demektir: Reis kötü tanırsa encamın iyi olmaz dedim. (Sebahattin Ali) Encama ermek (encam bulmak) : Bitmek, sonuçlanmak. (Allah) encamını hayretsin : Sonunun iyi çıkacağından şüphe edilen…
Benzer, denk, eş: Bunların hepsi hakikaten emsali görülmedik derecede muhteşemdi (Ö. Seyfettin). Emsaline az rastlanır bir takı. Aynı yaşta olan, yaşıt, akran: Osman ise koca kafalı, iri kıyım ve emsallerine göre oldukça uzun boyl…
Emrivaki yapmak, karşı tarafın rızası gözetilmeksizin, bir işi zorla yaptırmak, oldubittiye getirmek: Bir emrivaki ile kendisine gelen daveti kabul etmek zorunda bırakılmıştı. (ilgili cümle) Başkasına karışma fırsatı vermeden bir …