Uyanık, tetikte, gözü açık, sak: Görevimizin bir yanı olanca ciddiyet ve süratle birleşmek, güçlenmek ve her türlü kötü gelişmeye karşı müteyakkız ve hazırlıklı olmaktır. (İlgili cümle kaynağı: Mahmut Esad Coşan) Müteyakkız bulun…
Meydana gelmiş, ileri gelmiş, dolayısıyla, ötürü: Şaşkınlıktan mütevellit dağılmış dimağını toplayamadığı için bir kaç saniye suskun kalmıştı (A. Sarsu). İzmir işgal edildi. Bundan mütevellit İstanbul'da mitingler yapılıyor, hal…
2 soru/yorum
Bir vakfın yönetimi kendisine verilmiş olan kimse. Vakfiyedeki şartlara ve şer'i hükümlere göre vakfın işlerini idare etmek üzere tayin olunan şahsa mütevelli denir. Bir mescidin ya da caminin bakımına memur olan kimse. Birin…
Herhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Yüce Allah'a bırakan, tevekkül eden, O'na güvenen, itimat eden: De ki: Allah bana yeter, hep ona dayanır güvenir mütevekkil olanlar. (Zümer Suresinden) Mütevekkilen: A…
Kuruntulu, evhamlı, vehimli: Tevehhüm edene mütevehhim, tevehhüm ettiği şeye mütevehhem derler... (M. R. Efendi). Esasen yaradılıştan mütevehhim, canına düşkün adamdı; hele bu olaydan sonra vehmi, kuruntusu kat kat arttı. (S. M. Al…
Ölmüş, vefat etmiş kimse. Müslüman olmayan kimseleri ölümünden sonra anarken kullanılan saygı sözü. Vefat eden Müslümanlar için müteveffa kelimesi yerine rahmetli anlamında "merhum ve merhume" kelimeleri kullanılır: Şunu…
Yönelik, yönelen, yönelmiş, tevcih etmiş: Gözüm Kabe'ye müteveccih kendinden geçmiş birisine takıldı... Birine yakınlık ve sevgi duyan, teveccüh gösteren: Kabe'den daha aziz, daha kıymetli, maddi manevi vücudun merkezi dur…
Birbirlerine çok karıştırılan "mütevazı" ve "mütevazi" kelimelerinin anlamları, yazılışları ve örnek cümleler: Mütevazı : Alçak gönüllü, büyüklenmeyen, tevazu gösteren, kurumsuz: Bu fani dünyada ne beyefendi …
Art arda gelen, üst üste olan, ara vermeden devam eden, peş peşe, ardışık: Fransız Cumhuriyetinin, Türkiye'yi harbe sokmak yolundaki bu mütevali diplomasi gayretleri yanında, ayrıca gizli tahrik usullerine de başvurmuş olması di…
Olması, gerçekleşmesi bir şeye bağlı olan, bağlı: Bu alemin bütün aksamı birbirine muzaf, birbirine mütevakkıftır (Ö. N. Bilmen). Her nami cismin yaşaması, ve hayatının hıfzı, nasıl teneffüse muhtaç ise, devletlerin yaşaması dahi, …
Teşekkür eden, teşekkür borcu olan, minnettar: Ancak kişi kendini düzelttikten sonra içinde bulunduğu kötü durumun önemini kavrar ve kendini uyaran dostuna müteşekkir olur... Şükür eden: Her şey Allah'ın ise ve her hayrı ve ni…