Görünüşü ve davranışlarıyla çevresine korku veren iri yarı adam: Kapıda iki ızbandut duruyordu. (T. Avcı) (tarih) Osmanlılarda, Rum korsanlarına verilen ad: 23 Mart 1822 tarihli bir arşiv belgesinde Akdeniz'de İzbandut eşkıya…
Ismarlamak eylemi. Sipariş ile yaptırılan: Ismarlama pantolon. Baştan savma, içten olmayan, yapmacık: Ismarlama bir gülüş.
İyi ve güzellikle ilgili demektir. Hüsni/hüsnü ile ilgili birleşik fiil ve kelimeler Hüsni makta : Gazelde, makta beytinin (son beytin) üstündeki beyte verilen ad. Hüsni matla : Gazelde, matla beytinin (ilk beytin) altındaki be…
Hakem kararıyla, hakem kararına göre: Bir güreşçi beş dakika içinde mindere çıkmazsa hakemin onu hükmen mağlup diğerini de galip ilan edeceği, herkesin bildiği bir kaide idi. (İlgili cümle kaynağı: F. Türkoğlu) Verilen hükme veya al…
Hurra, kimi Batı dillerinde "yaşa!" anlamında coşkunluk belirtmek, destek vermek için kullanılır: Dalgalar halinde geliyor, "Hurra hurra!" diye bağırıyorlardı. Her "hurra" bir süngü darbesiyle sönüyordu…
Kişinin, yaradılışından gelen, aynı zamanda çevresinin her türlü koşullarından etkilenerek biçimlenen, davranış ve düşünce tarzını etkileyen bireysel özelliklerinin tümü, mizaç, tabiat: Huy sözcüğü ile tanımlamaya çalıştığımız alan…
Bir yerden ayrılan bir kimsenin, ayrıldığı kimselere söylediği bir iyi dilek ve veda sözü: Benim de en çok hoşuma giden "hoşçakal"dır. En azından ayrılmanın acısını gizleyen ve karşı tarafa umutlar saçan bir sözdür &…
Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren, zevkli: Tadı hoş bir meyve. Hoş bir koku. (bağ.) Bununla birlikte: Hoş siz böyle dediniz ama. (Başında bir sıfatıyla) Tuhaf, garip: Bir hoş adamdı bu Feyzi Ahmet. Hoş ile ilgili dey…
Horoz (zooloji) Tavuk türünün erkeği: Horoz, tavukların erkek olanıdır. Genellikle parlak ve gösterişli tüyleri, uzun kuyruğu ve kırmızı ibikleri ile tanınır. Sabahları ötme alışkanlığı ile bilinir ve tavuk sürüsünde koruyuc…
Hoppala Küçük çocuklar atlama hareketleri yaparken onları kutlamak ve yüreklendirmek için söylenir: Atla bakayım... Hoppala! Şaşmayla birlikte kınama anlatır: Hoppala, bu da nereden çıktı şimdi? Tavana ya da yüksekçe bir ye…
Değersiz, aşağı, önemsiz, bayağı: Kılığım, kıyafetim oldukça hordu. Yaşım da dilenmeğe izin verirdi. Ama neden bu adamlar gülümsüyorlardı? (Ş. Sıtkı) Hor ile ilgili deyimler ve anlamları İçinde "hor" kelimesi geçen de…
Hokka ve divit ucu kalemi Maden, cam ya da topraktan yapılmış, içine özellikle mürekkep, boya, şeker gibi şeyler konulan, kutu biçiminde küçük kap: Hokka da eğer bir divit yoksa sadece bir mürekkep taşıyıcısı olarak kalır. On…
Nasreddin Hoca Eskiden, medresede yetişip sarık saran, cüppe giyen din adamı. Müslümanlıkta din işleriyle uğraşan görevli kimse. Birine bir şey öğreten, öğretmen, usta. Hastalara okuyup üfleyen, üfürükçü. (argo) Öğrencil…
Hallaç, özel bir araçla pamuk ya da yün kabartan kimse, pamuk atıcısı, atımcı. Hallaçlar sertleşen yastık, yorgan ve minderlerin pamuk ve yünlerini atma (kabartma, diderek ayırma) işini hallaç yayı ve tokmak yardımıyla yaparlar. (U.…
Sarı ve kırmızı kemik ilikleri Kemiklerin iç boşluklarını dolduran, büyük kemiklerin içinde, merkezde yer alan doku ve alyuvar üreten yağlı madde. İlik, yeni kan hücrelerinin düzenli olarak yaşam boyu üretildiği yerdir. Kırmız…
İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, bağ, alaka, taalluk: İnsanları diri kılan, insanlara dünyayı sevdiren, insan olma onurunu duyuran, dünyaya, insanlara ilgidir. İnsanlığın her haline, taşına toprağına ilgidir. …
1 soru/yorum
İleri Ön taraf ve ötesi, geri karşıtı: Som gümüşten sular üstünde giderken ileri (Y. K. Beyatlı). İlerideki adamlar kim? Bir şeyin geleceği: Bu çocuk ileride çok büyük işler yapacak. "İleriye" tümleci yerine kullanılır:…
Gürültü Aralarında uyum bulunmayan birtakım kaba seslerin tümü, patırtı, şamata eş anlamı: Makine gürültüsü. Çocukların gürültüsü. Gürültüden kendi sesimizi bile zor duyuyorduk. (mecazi) Birçok kişinin karıştığı kavga, dalaş ya d…
Öğleyle akşam arasındaki zaman: Günler sonra, bir ikindi vakti devam etti sözüne: "Er ya da geç o an yaşanır ve sadece o an için bütün bir ömür paramparça sürüklenir peşimizden..." (İlgili cümle kaynağı: Ö. Yurdalan) (din…
İçinde "iki" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları: İki aslan bir posta sığmaz : Bir ülkede iki baş egemen olamaz, biri diğerini ortadan kaldırır. İki at bir kazığa bağlanmaz : Başına buyruk olmak isteyen iki kişi a…
2 sayısı İçinde "iki" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları: İki ahbap çavuşlar : (şaka yollu) Her yerde birlikte görülüp çok sıkı fıkı olan iki arkadaş için söylenir. İki analı kuzu : Anası babası tarafından …
Yeniden canlandırma, diriltme: Onun hayat damlası olan sözlerinden hayat bularak, ölü kalplerini ihya ederler. (M. K. Pilavoğlu) (mecazi) Çok iyi bir duruma, mutluluğa kavuşturma: Bu adam beni ihya etti, Allah da onu ihya etsin. …
Bir konuda olabilecek şeyleri ve ilerisini düşünerek ölçülü ve tedbirli davranma, sakınma: İkinci Dünya savaşına giden yolda birer asker olarak yaşadıkları tecrübeler gereği daha ihtiyatlı davranma gereğini hissetmişler ve olabildi…
Dikiş iğnesi Dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek büyüklükte deliği olan çelik araç: Dikiş iğnesi, yorgan iğnesi vb. İki şeyi birbirine iliştirmeye yarayan ince, uzun, bir ucu sivri bir ucu küt ola…
Herhangi bir durumun ya da şeyin sınırları arasındaki bir yer, dış karşıtı: Arabanın içindeki adam. İki saat içinde. Oyuk olan ya da oyuk sayılabilen şeylerin boşluğu: İçi yosun tutmuş havuzdan bir kurbağa sıçradı. (A. Ağaoğlu)