Güneş ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 10
Gökyüzünde parlak güneş
Güneş

Güneş ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "güneş" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
( atasözlerine geç )

  • Güneş açmak: Önündeki bulutlar dağılıp güneş görünmek: Kısa bir yağmurun ardından Güneş açtı. Gökle yeri buluşturan gökkuşağı, şehri baştan uca bir yüzük gibi sarmalamıştı. (K. Demirdöven)
  • (Bir yer) Güneş almak: (deyiminin anlamı) Güneş ışıklarının erişeceği durumda olmak: Güzel bir evimiz var: üç odalı, manzaralı, güneş alan bir ev.
  • Güneş banyosu (yapmak): Vücudun tümünü ya da bir bölümünü güneş ışınlarına tutma, güneşlenme: Annemin hastalığı artmıştı. Doktorlar "güneş banyosu" yapmasını söylemişlerdi. (A. Nesin)
  • Güneş batmak: Gün sonunda, güneş ufukta kaybolmak: Güneş battı, bulutlar renkten renge boyandı, hava yavaş yavaş kararmaya başladı. (A. Özen)
  • Güneş çarpmak: Sıcak bir havada uzun süre maruz kalınan güneş ışınları insanı hasta etmek: Bir ameleyi güneş çarpmış, etrafına toplanan ameleler başına su döküyor, ayıltmaya çalışıyorlardı. (T. Çavdar)
  • Güneş çavmak: (halk dilinde) Güneş yayılmak, güneş doğmak: O karlı cepheye bir güneş gibi çavdı. (E. C. Güney)
  • Güneş doğmak: Sabahleyin güneş ufuktan yükselmek: Söken şafak onları yolda buldu. Dağların ardından kıpkızıl bir güneş doğuyordu. (A. Tümen)
  • Güneş gibi: Çok parlak, çok göz alıcı, nurlu: Benim dinim, Güneş gibi aydınlıktır. Benim Allah'ım, güneşleri de yaratan, en büyük aydınlıktır. (H. İ. Yaman)
  • Güneş görmek: Güneş ışığından yararlanır durumda olmak: Oturduğu ev sobalıydı ama güneş gören bir daireydi. (S. Alkan)
  • Güneş yüzü görmemiş: Çok solgun: Aylarca güneş yüzü görmemiş bitkilerin solgunluğu var yüzünde. (Z. Keskin)
  • Güneşe karşı işemek (tükürmek): (kaba) Saygı gösterilmesi gereken şeylere saygısızlık göstermek, nimetin kadrini bilmemek: "Sürgün müsün yoksa?" "Öyle sayılır." "N'aptın? Güneşe karşı mı işedin?.." (M. Kemal)
  • Güneşi üzerine doğdurmamak: Güneş doğmadan önce yataktan kalkmak: Müslüman, güneşi üzerine doğdurmaz, aksine güneşin üzerine kendisi doğar. Bilir ki "Güneşi üzerine doğduranın o günü ölmüştür." Bu ölüş, zamanın bereketinin alınması anlamındadır. (Y. Değirmenci)
  • Güneşle kalkmak: Erken uyanmak: Çok az uyur, güneşle kalkar, bütün alanları bir kere de gündüz gözü ile dolaşıp zamanında Bakanlıktaki görevine yetişirdi. (H. Arman)
  • Güneşin alnında (altında): Güneşin yakıcı ışınları altında: "Yağ mübarek, yağ... Bunaldık güneşin alnında günlerdir..." Bir şimşek çaktı. Top gibi gürledi gök... (R. Enis)
  • Başına güneş geçmek: Güneş çarpmak: "Şapkasız dolaşma başına güneş geçer." (Ş. Aslan)
  • Günlük güneşlik görünmek: (mecazi) Sıkıntısız, sorunsuz, huzur ortamında bulunmak: Artık hiçbir şikâyetim kalmamıştı. Etrafımda her şey bana günlük, güneşlik görünüyordu. (R. N. Güntekin)
  • Ruhunda güneş açmak:
    1. Rahatlamak, huzura ermek: Ruhunda güneş açmıştı. Her şeyini o yoksul kıza bırakacağı için coşkuluydu.
    2. Sevinmek, neşelenmek, coşmak
  • (Birinin) Üstüne güneş doğmamak: Güneş doğmadan önce kalkmak, erken kalkmak: Anacığımın ölünceye kadar üstüne güneş doğduğunu görmedim. (H. F. Gözler)
  • Üstüne bir iki güneş doğmak: Aradan birkaç gün geçmek: Üstüne bir iki güneş doğdu çıkageldi.


Güneş ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "güneş" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Güneş balçıkla sıvanmaz*: (atasözünün anlamı) Herkes tarafından bilinen ve kabul edilen bir gerçeğin, ne kadar çaba gösterilse de gizlenemeyeceğini veya inkar edilemeyeceğini ifade eder. Açık ve net gerçekler, üzeri örtülmeye veya saklanmaya çalışılsa bile, er ya da geç ortaya çıkar.
  • Güneş girmeyen eve doktor girer* (Güneş girmeyen evden doktor çıkmaz): Bir evin yeterince güneş ışığı almadığı durumlarda orada yaşayan insanların sağlık sorunları yaşayacağını ifade eder. Güneş ışığının sağlık için önemini ve yaşam alanlarının aydınlık olmasının gerekliliğini anlatır.
  • Güneş olsa kimsenin mendilini kurutmaz: Bir kişinin elinde büyük imkanlar veya yetenekler bulunsa bile, başkalarına hiçbir fayda sağlayamayacağını ifade eder. Bireyin topluma ve çevresine katkıda bulunma sorumluluğunu vurgular.
  • Güneş olsa kimsenin üstüne doğmaz: Elinde imkân olduğu halde kimseye bir faydası dokunmaz.
  • Güneş yeryüzüne düşmekle pâyimal olmaz: Güneşin ışığının yeryüzüne düşmesiyle değerinden veya etkisinden bir şey kaybetmediğini ifade eder. Yani, büyük ve güçlü şeyler kendi niteliklerinden veya etkilerinden bir şey kaybetmeden varlıklarını sürdürürler (pâyimal: Ayaklar altına alınmış, çiğnenmiş, hakir duruma düşürülmüş).
  • Akşam güneşidir çabuk geçer: Akşam güneşinin hızla batması gibi, bazı durumların veya dönemlerin de hızla geçtiğini ifade eder. Bu, özellikle geçici olan şeylerin veya zor zamanların hızla sona erebileceğini ve hayatın her anının kıymetini bilmek gerektiğini vurgular.
  • Erkeği olmayanın evi güneş almaz: Erkeksiz bir evin huzursuz ve eksik olacağını ifade eder. Bu atasözü, erkeğin evdeki varlığının önemli olduğunu ve onun yokluğunda evde düzen ve mutluluğun eksik kalacağını belirtir.
  • İhtiyarlık akşam güneşi gibidir: Yaşlanmanın yavaş yavaş ve kaçınılmaz bir süreç olduğunu ifade eder. Tıpkı akşam güneşinin batışı gibi, ihtiyarlık da sessizce ve doğal bir şekilde gelir.
  • İyi ve kâmil insanı, güneş uykuda görmez: İyi ve mükemmel insanların, güneş doğmazdan önce uyanık olduklarını ifade eder. Bu söz, gerçek değerli insanların her zaman aktif, uyanık ve işlerine odaklı olduklarını, dolayısıyla erken kalkıp çalışarak başarılı olduklarını vurgular.
  • Kadın erkeğin eşidir, evinin güneşidir: Kadının görevi yalnızca kocasına olan görevlerini yerine getirmek değildir. Kadın ayrıca evin güzelliğini ve mutluluğunu sağlamakta önemli rol oynar.
  • Kardan aslandır, güneş görmeye gelmez: Güçlü gibi görünmesine rağmen gerçekte zayıf veya dayanıksız olan bir kişinin zorluklar karşısında dayanamayacağını anlatır.
  • Kış güneşine, yaz yağmuruna güvenme: Kış aylarında çıkan güneş ısıtıcı ve kalıcı olmaz; yaz yağmurları da bunun gibi geçicidir, güvenilmemelidir.
  • Tuğlacıya güneş, çiftçiye yağmur: Tuğla yapan birisi tuğla yapıp kurutabilmek için güneşli havaya, tarımla uğraşan bir çiftçi ise mahsulünü sulamak için yağmura ihtiyaç duyar. Bu atasözü, her meslek veya durum için farklı koşulların gerekli olduğunu ve herkesin kendi işine uygun koşulları arzuladığını vurgular.
  • Yağmurun arkası güneştir: Kötü ve sıkıntılı zamanların ardından mutluluk ve refahın geleceğini ifade eder. Bu atasözü, zor dönemlerin geçici olduğunu ve sonunda daha iyi, daha parlak günlerin geleceğini hatırlatarak umut ve sabır aşılar.
  • Yarasa güneşe düşmandır: Gizli işler çevirerek düzenbazlıkla geçinen kimselerin en korktuğu şeyin gerçeğin gün (güneş) gibi ortaya çıkması olduğunu anlatır.
( 10 soru/yorum )

Soru ve Yorumlar: 10


Anonim:
SÜPPERR
12/12/12 14:31
Anonim:
garip ve süper
21/1/13 22:00
Anonim:
abartmayın
19/2/13 20:29
Deniz SEVER:
Yani kötü demiyorum ama biraz daha atasözü eklenmeli. İtiraf etmeliyimki güzeldi.
24/2/13 20:17
Deniz SEVER:
Şakaydı. beğenmedim.
24/2/13 20:28
Anonim:
teşekkürler
17/2/14 17:44
Anonim:
Bence çok kötü
13/11/18 15:21
Anonim:
Atasözü çok az sadece bu kadar atasözümü var allah aşkına
13/11/18 15:37
Anonim:
Çok kısaydı daha fazla eklenmeli bir tane de ben örnek vereyim ''içinde güneş yanmak''yani bu da güneş ile ilgili ama yukarıda yok:(
16/4/21 10:09
Anonim:
anlamsız
12/9/21 15:57