- Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan kurnazlık, düzen, dolap: Seçimi hileyle kazandı.
- Çıkar sağlamak amacıyla bir mala değersiz bir şey karıştırma: Süte su karıştırarak hile yapılmış.
- (hukuk) Bir kimseyi bir irade bildiriminde bulunmayan bir sözleşme yapmaya yöneltmek için, o kimsede yanlış bir düşünüş uyandırma ya da var olan yanlış düşünüşü devam ettirme amacıyla yapılan davranışlar.
- Sahne ya da filmde genel olarak alışılmadık etkiler yaratmak, görünüm değişikliği oluşturmak için kullanılan yol, yöntem, mekanizma.
İlgili birleşik kelime ve fiiller
- Hile hurda: Aldatma, kandırma.
- Hile yapmak:
- Aldatmak.
- Çıkar sağlamak üzere bir mala değersiz bir şey katmak.
- Hileli: İçine hile karışmış, hileyle yapılmış, yalanlı dolanlı, düzenli: Hileli oyun. Hileli zar.
İlgili atasözü deyimler ve anlamları
İçinde "hile" kelimesi geçen atasözleri deyimler ve açıklamaları:
- Hile hurda bilmez: (deyiminin anlamı) Kimseyi aldatmaz, doğru.
- Hilesi hurdası yok: Yalanı dolanı yok.
- Hile ile iş gören mihnet ile can verir: (atasözünün anlamı) İşlerine hile karıştırarak yaşamış kişi bunun cezasını er geç görür.
Soru/Yorum Gönder