Karşılıklı birbirini tanıma, tanışma, tanışıklık, bilme, bilişme: Şu halde denebilir ki, insanlar arasında asıl olan muarefe, müsamaha, hoşgörü, kardeşlik ve barıştır (A. Can). Çocukluğumuzdan beri aramızda bir muarefe, samimi bir m…
Sözle ya da fikirle karşılık vererek mücadele etme, karşı çıkma, karşı koyma, muhalefet etme: O'na (sav) muaraza etmeye kim teşebbüs ettiyse rüsva oldu; aciz kalıp bildiğini de şaşırdı. Ve asırlar boyunca bu, hep böyle devam ett…
İnat eden, ayak direyen, inatçı, direngeç: Etrafındaki kâinata nazar ettiğinde bütün âlemlere zihninde bir resmigeçit yaptırır ve bu resmigeçidi yaptırırken eğer münkir ve muannit değilse bütün bir evrenin bir terbiye kanununa tabi …
Bilmece, yanıltmaca ya da gizli ve güç anlaşılır söz: "Eski kadınlar, çocukların zihinlerini bilmek için muammalara başvururlardı." (İlgili cümle kaynağı: A. Rasim) (mecazi) Anlaşılmayan, bilinmeyen şey, anlaşılmaz iş: …
Davranma, davranış: Size karşı olan muamelesi iyiydi. (örnek cümle) Yol, iz: Bu adam muamele bilmiyor. Alışveriş: Borsanın günlük muameleleri. İşlem: Bu evrakın muamelesi tamamlandı. (kimya) Karşılaşma: Bakırın sülfürik asitle…