- Sözle ya da fikirle karşılık vererek mücadele etme, karşı çıkma, karşı koyma, muhalefet etme: O'na (sav) muaraza etmeye kim teşebbüs ettiyse rüsva oldu; aciz kalıp bildiğini de şaşırdı. Ve asırlar boyunca bu, hep böyle devam etti. (İlgili cümle)
- Çekişme, kavga: Geçen gün Haseki civarından gelir iken birkaç adamın muaraza etmekte olduğunu gördüm... Aralarına girdim... (B. Ali)
- (hukuk) Hak talebinde bulunma, hak iddia etme: Bir kimseye ait menkul veya gayrimenkul bir mal üzerinde başka bir kimse tarafından iddia edilen hak veya yapılan müdahale ve taarruzun kaldırılması talebiyle açılan davaya "muarazanın meni davası" adı verilir. (Türk Hukuk Lügati)
Muaraza nedir ne demektir? Anlamı
( 0 soru/yorum )
Soru/Yorum Formu
»