Megalomani Megaloman, büyüklük kuruntusuna uğramış (kimse) demektir. Megalomani, kişinin kendisine gerçekle uyuşmayan üstün nitelikler yakıştırması ve öyle olduğunu sanmasıdır. Derin bir ruhsal sorunun belirtisidir. Büyüklük k…
Megalitik yapı Megalit, tarih öncesi çağlarda bir yapı oluşturmak veya anıt olarak dikilmiş anıtsal taş demektir. Megalitik, çok iri taşların birbiri üzerine harçsız olarak yerleştirilmeleriyle yapılan ve insanoğlunun ilk mi…
Megafon Sesi güçlendirip yükselterek daha uzaktan duyulmasını sağlayan bu özelliğiyle genellikle anons yapmakta kullanılan koni biçiminde boru veya cihaz, ses yükseltici: Ellerinde megafon olan bazı öğrenciler bir nevi amigolu…
Büyük, çok büyük: Tarihi mekanlar mı modern mega yapılar mı? Size göre hangisi daha fazla hayranlık uyandırıcıdır? (İlgili cümle kaynağı: Z. Taştan, M. Catanak) Önüne gelerek kullanıldığı sözcüğe "büyük" anlamı katar: Me…
Kaldırılmış, dağıtılmış, bozulmuş, feshedilmiş, hükümsüz kılınmış, yürürlükten kaldırılmış: İkinci bir sebep de, Servet Beyefendi, ikinci maddenin mefsuh olduğunu beyan ve tayyını talep buyuruyorlar (İlgili cümle kaynağı: Meclis-i M…
Mefruşat Döşemelik eşya, döşeme: Odalardan biri dikiş nakış için, diğeri yıkanıp kurutulan mefruşat ve çamaşırın kömürlü ütü ile ütülenip katlanması için kullanılırdı. (İlgili cümle kaynağı: A. Kafkas) Ev, iş yeri vb. yerler…
İnmeli, felçli: Aldığı darbelerle beraber bir anda mefluç olur. (F. Çıtlak) Bozuk, düzgün olmayan: Öyle ya da böyle, içeriği sorgulanmadan alındığı takdirde zihnimizi mefluç eden veya —daha da kötüsü— yanlış üretimlere maruz bırak…
Tutkun, gönül vermiş, vurulmuş. Bir şeyi çok beğenmekten şaşırmış durumda olan, hayran. Aşık, mecnun, büyülenmiş: Gözler gördüm, türlü türlü bakıyor, Gözler var ki şimşek gibi çakıyor. Gözleri ahular, ciğer yakıyor, O gözlere mef…
Mefkure kısaca ülkü, ideal, gaye demektir. Ziya Gökalp, "ideal" mukabili olarak bizzat kendisinin türettiği mefkure kelimesini daha dar ve özel anlamda "milli ülkü" karşılığında bir terim olarak kullanmıştır: Baz…
Bir sözün veya kelimenin taşıdığı, ifade ettiği mana, anlam, kavram: Bu kullanılış şekillerinden de anlaşılacağı üzere ahiret mefhumu ile dünya mefhumu arasında sıkı bir münasebet vardır. (M. Soydan) Bir şey hakkında zihinde belir…