Herkes ile ilgili atasözleri, deyimler ve anlamları

Güncellenme: 1 Kasım 2025 Soru/Yorum: 0

Herkes ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "herkes" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Herkesi gözü kapalı satın almak: Çok zengin ve kurnaz olmak: O kodamanla baş edilmez, herkesleri gözü kapalı satın alıverir.
  • Herkesin ağzı torba değil ki büzesin: Dedikodunun önüne geçilemeyeceğini anlatır: Bu halkın dilinden kurtulabilen varsa aşk olsun. O halde sen doğru bildiğini yap, alem ne derse desin. Herkesin ağzı torba değil ki dikesin. (E. Sarı)
  • Herkesin ağzında dolaşmak: Herkes tarafından konuşulan konu olmak: Efenin yiğitlik şöhreti herkesin ağzında dolaşıyor. (A. Eyicil)
  • Herkesin ağzında sakız olmak: Herkesin konuştuğu konu olmak: İstanbul'a gittiği dedikodusu herkesin ağzında sakız olmuştu. (M. Kızılca)

Herkes ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "herkes" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Herkes aklını pazara çıkarmış (mezada vermiş), yine kendi aklını almış (beğenmiş)*: İnsanlar kendi akıllarını başkalarınınkinden üstün görürler, çünkü karşılaştırma durumunda ölçüleri yine kendi akıllarıdır.
  • Herkes ana baba evladıdır: Her insanın bir anne babadan, bir aileden geldiğini ve değerli olduğunu ifade eder. Kimseyi küçümsememek ve herkesin insani değerlerini anlamak gerektiğini vurgular.
  • Herkes atar, ama vuramaz: Bir iş konusunda herkes bir iddiada bulunabilir ama herkes başarılı olamaz.
  • Herkes attığı okun varacağı yeri bilmek gerek: Yapılan işin sonuçlarını önceden öngörmenin önemini ifade eder. İnsan, eylemlerinin sonuçlarını hesaplamadan hareket etmemelidir.
  • Herkes başından korkar: Kalabalık bir grubu ilgilendiren bir tehlike söz konusu olduğu zaman herkes önce kendini kurtarmaya çalışır.
  • Herkes bildiğini okur*: Başkaları ne söylerse söylesin, insan yine de kendi düşünüşüne göre iş yapar.
  • Herkes cennete girecek olsa, cehennem boş kalır: Her insanın iyi olması ve doğru yaşaması mümkün olmadığından, kötülük yapanların da var olacağına işaret eder. Hayatta iyilik kadar kötülük de vardır ve herkes hak ettiğini bulur.
  • Herkes davul çalar ama çomağı makam uyduramaz*: Aynı işi herkes yapar ama o işin gerektirdiği ustalığı gösteremez.
  • Herkes düştüğü yerden kalkar: İnsanların karşılaştıkları zorlukları kendilerinin aşmaları, hatalarını kendilerinin telafi etmeleri gerektiğini ifade eder. Başarı, kişinin düştüğü yerden tekrar kalkıp mücadeleye devam etmesiyle mümkündür.
  • Herkes ektiğini biçer*: "Nasıl davranırsan öyle karşılık görürsün" anlamında kullanılan bir söz.( Ne ekersen onu biçersin)
  • Herkes ettiğinden utanır: Kişi başkalarına yaptığı kötü davranışlardan gün gelir pişmanlık duyar.
  • Herkes evinde ağadır*: Herkesin kendi evinde, kendi yakınları arasında, tanıdığı çevrede hatırı sayılır, sözü geçer.
  • Herkes evinin beyidir: İnsan herşeyden önce evinde sözünü dinletir.
  • Herkes evinin sultanıdır: İnsan evinde dilediğini yapar, dilediğini yer, içer. Kimse ona karışamaz, kimseden çekinmez, kimseye hesap vermez. Gönlünce yaşar.
  • Herkes gider Mersin'e biz gideriz tersine*: Bir işin göz göre göre ters yapıldığını anlatır.
  • Herkes gidişen yerini kaşır: Herkesin kendi sorunlarını veya ihtiyaçlarını yalnızca kendisinin fark edeceğini ve öncelikli olarak o sorunu çözmeye çalışacağını ifade eder (gidişmek: kaşınmak).
  • Herkes gübresini kendi tarlasına kor: İnsanların kendi çıkarlarını ve yakınlarını öncelikli tutacağını ifade eder. Faydayı hep en çok kendine ve çevresine sağlamaya çalışacağını anlatır.
  • Herkes kabahatini bilir: Suç işleyen kişi yaptığı şeyin suç olduğunu mutlaka bilir.
  • Herkes kârının rengine boyanır: İnsanların çıkarlarına göre hareket ettiklerini ve kazançlarına uygun bir tavır sergilediklerini ifade eder. Kişi, elde ettiği faydaya göre tutum ve davranışlarını şekillendirir.
  • Herkes kaşık yapar, ama sapını ortaya (doğru) getiremez (doğrultamaz)*: Bir işi herkes yapabilir ama istenildiği kadar iyisini herkes yapamaz.
  • Herkes kendi aklını beğenir*: Doğru da olsa yanlış da olsa her insan kendi fikirlerinin diğerlerininkinden üstün olduğuna inanır.
  • Herkes (Kimse) kendi ayıbını bilmez (görmez)*: İnsan kendi kusurunu göremez, bilemez.
  • Herkes kendi çıkarına bakar: Herkes kendi çıkarını başkalarının çıkarlarından üstün tutar.
  • Herkes kendi çukuruna girer (Herkes kendi çukurunu doldurur): Kişi, yaptıklarından dolayı başına geleceklerden sadece kendisi sorumludur.
  • Herkes kendi derdinden söyler: Herkes kendi yaşamını ilgilendiren sorunlar için uğraşır. Başkalarının derdini kendi derdiymiş gibi düşünmez.
  • Herkes kendi günahına göre yanar: Herkes kendi günahının cezası oranında acı çeker
  • Herkes kendi nefsini düşünür: Herkes kendi ihtiyaç duyduğu şeyler için çaba harcar.
  • Herkes kendi ölüsüne ağlar*: Kimse başkasının acısını, kendi acısı gibi duyamaz.
  • Herkes kendini beğenir: Herkes kendi görüş ve düşüncelerini başkalarınınkinden üstün görür.
  • Herkes kerameti kendinden bilir: İnsanlar bilgi ve beceri sahibi oldukları konularda o konuyu en iyi kendilerinin bildiğini sanırlar.
  • Herkes külü kendi çöreğinin üstüne çeker (Herkes kendi gömüsüne kül eşer): Herkesin önce kendi işini ve çıkarını düşündüğünü ifade eder. İnsanlar, bir işten fayda sağlanacaksa bunu kendi lehine çevirmeye çalışır.
  • Herkes (İnsan, Kişi) ne ederse kendine eder*: Kişinin davranışları kötüyse çevresinden gördüğü karşılık da aynı nitelikte olur.
  • Herkes pişirdiğini soğutsun, doğurduğunu büyütsün: Herkes kendisini ilgilendiren konularla uğraşmalı, başkalarının işene karışmamalıdır. Aynı şekilde herkes kendi çocuğunu yetiştirmekten sorumludur.
  • Herkes sakız çiğner, ama çıtlatmasını beceremez: Herkesin yapabileceği bir iş ustasının elinden daha iyi ve düzenli çıkar.
  • Herkes sakız çiğner ama, Çingene kızı tadını çıkarır*: Bir işi herkes yapar ama meraklısı tadını çıkararak, başka bir iştahla yapar.
  • Herkes sevdiğini öper, bayram bahane: Kişi sevdiği kişiye, yaklaşmak için türlü bahaneler uydurur.
  • Herkese kendi adeti hoş gelir: Başkaları güzel bulsa da bulmasa da herkes kendi huyunu güzel bulur.
  • Herkese kendi yurdu güzel görünür (Herkes kendi yurdunu beğenir): Herkes kendi doğup büyüdüğü yeri diğer yerlerden güzel bulur. İnsan nereye giderse gitsin doğup büyüdüğü yeri hiçbir yere değişmez.
  • Herkesi aldatırım diyen, herkesten ziyade aldanır: Sürekli başkalarını kandırmaya çalışan kişinin en büyük zararı kendisine vereceğini ifade eder. Aldatan kişi bir gün mutlaka daha büyük bir aldatılmayla yüzleşir.
  • Herkesi huyu ile sevmeli: İnsanları oldukları gibi kabul etmeli ve kimi kusurlarını da hoş görmeyi bilmeliyiz.
  • Herkesi kendi gibi sanır (sanan aldanır): İnsanların karakter ve niyetlerinin birbirinden farklı olduğunu belirtir. Kendi düşünce ve davranışlarını başkalarına yakıştıran ve onlardan da bekleyen kişi, yanlış sonuçlara varır ve yanılır.
  • Herkesi nasıl bilirsin? Kendin gibi (kalbince)*: Bir kimse başkaları hakkında yargıya varacağında ölçü olarak hep kendini göz önünde tutar.
  • Herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz*: Çeşitli işler farklı yetenekteki kişilerle başarılabilir. Herkes aynı şeyi bilse ve yapabilseydi, geri kalan işleri yapacak kimse bulunmazdı.
  • Herkesin arşınına göre bez vermezler*: Hiç kimse, herkesin yararlandığı bir şeyden kendi isteğine, kendi ölçüsüne uygun oranda pay alamaz.
  • Herkesin bir delilik damarı vardır: Her insanın içinde potansiyel olarak değişkenlik gösteren, bazen sakinlik bazen de sinirlilik gibi duyguların bulunduğu bir yanı vardır.
  • Herkesin bir derdi var, değirmencininki su*: Herkesin kendi yaşayışıyla ilgili bir derdi vardır ve kimsenin derdi bir başkasınınkine benzemez. ( Her başın bir derdi var, değirmencininki su)
  • Herkesin bir kısmeti vardır: Ömür boyu bekar yaşayan azdır, herkesin mutlaka evleneceği bir kısmeti çıkar.
  • Herkesin canı can da benimkisi patlıcan mı?: Herkesin kendi çıkarını düşünürken başkalarının isteklerini görmezden gelmesinin haksızlık olduğunu ifade eder. Bir kişinin hakkının diğerlerinden daha değersiz olmadığını anlatır.
  • Herkesin canı tatlıdır: Her insan önce kendi canını, kendi ihtiyaçlarını düşünür.
  • Herkesin çektiği kendi ameli cezasıdır: Kişinin yaşadığı sıkıntıların kendi davranışlarının sonucu olduğunu ifade eder. İnsan ne yaparsa karşılığını er ya da geç kendisi görür.
  • Herkesin çektiği kendi dili belasıdır: Herkes kendi sözlerinden sorumludur ve yanlış sözlerinin cezasını yine kendi çeker.
  • Herkesin delisi evinde, derdi karnında: İnsanların dışarıya göstermedikleri sıkıntılar ve gizledikleri kusurlarının bulunduğunu ifade eder. Herkesin kendi içinde taşıdığı dertleri vardır ve başkaları bunları bilmez.
  • Herkesin ettiği yoluna gelir*: Bir kimse başkasına kötülük yaparsa aynı şey kendi başına da gelir.
  • Herkesin geçtiği köprüden sen de geç*: Toplumun tuttuğu yoldan ayrılmamak gerektiğini öne süren bir söz.
  • Herkesin gönlünde bir aslan yatar*: Herkesin kendine göre büyük bir emeli vardır. ( Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar)
  • Herkesin hamuru ekmeğine göredir*: İnsanların yetenek ve imkanlarının, kendi koşullarına ve kapasitesine uygun olduğunu ifade eder. Her birey, kendi kaynakları ve yetenekleri doğrultusunda hareket eder ve sonuçlar da buna göre şekillenir.
  • Herkesin içi ile dışı/yüzü bir olmaz: Bir insanın dıştan görünüşüne bakıp, onu nasıl bir karaktere sahip olduğunu bilemeyiz.
  • Herkesin işi kendine iyi görünür (Herkesin yaptığı kendine güzel görünür): Herkes kendi yaptığı işle övünür.
  • Herkesin karısı, canının yarısı: Her erkeğin karısı kendine kıymetlidir.
  • Herkesin kazanı kaynar, içindeki et midir, dert midir kimse bilmez: Kişilerin özel hayatlarında yaşadıklarını başkaları bilmez.
  • Herkesin kendince dört paralık bir keyfi var: Her insanın kendi imkanları doğrultusunda küçük de olsa bir mutluluk kaynağı bulduğunu ifade eder. İnsanlar, maddi durumlarına veya yaşam koşullarına göre kendilerine özel zevkler edinirler.
  • Herkesin malı kendine kıymetlidir: Hiç kimse malına en ufak bir zarar gelmesini istemez. Çünkü herkes sahip olduğu mala başkalarından daha çok değer verir.
  • Herkesin nasibini/rızkını Allah/Mevla verir: Tüm kainat Allahü Teala'nın eseridir. Dolayısıyla kainatta insanların faydalandığı her şey de Allah’a aittir, onları, Allah vermiştir.
  • Herkesin serçesi kendine bülbüldür: Herkesin kendi sahip olduğu şeyin değerini daha yüksek gördüğünü anlatır. İnsanlar genellikle kendi malını veya sevdiklerini başkalarınınkinden üstün bulur.
  • Herkesin tenceresi kapalı kaynar*: Bir kimsenin gerek durumu, gerek içinde bulunduğu yaşayış koşulları başkalarınca gereği gibi bilinemez.
  • Herkesin uyduğu imama sen de uy*: Bir toplulukta herkes birine güvenip peşinden gidiyorsa çekinmeden sen de git.
  • Herkesin yorulduğu yere han yapılmaz*: Kimse dilediği anda, dilediğini yapamaz; herkes kurallara göre hareket etmek zorundadır.
  • Herkesle arkadaş olma, bilmedikle yola çıkma: Huyunu öğrenmeden kimseyle arkadaşlık kurma, tanımadığın kimselerle bir işe girişme.
  • Akbaba leyleğin dayısı, herkese kendi başının kaygısı: Herkesin en çok kendi çıkarlarını ve dertlerini düşündüğünü ifade eder. Herkesin önceliği kendi sorunlarıdır; başkalarının derdi, genellikle ikinci planda kalır.
  • Akıl toprak değil, herkes başına savura: Aklın kıymetli ve nadir bir nitelik olduğunu, herkesin kolayca sahip olamayacağını ifade eder. Toprak gibi bol ve yaygın olmayan akıl, her insanda bulunmaz ve rastgele harcanamaz.
  • Akıllar gelin olmuş, herkes kendininkini beğenmiş*: İnsan kendi akıl ve düşüncelerini her zaman başkalarınınkinden üstün görür ve beğenir.
  • Alçacık eşeğe herkes biner*: Güçsüz ve koruyucusuz bir kimseyi buyruk altına almak ve ezmek kolaydır.
  • Allah herkesin gönlüne göre verir: Allahü Teâlâ'nın her bireyin taleplerini ve beklentilerini bilerek onlara uygun olanı verdiği inancını yansıtır.
  • Arıdan bal almak herkesin kârı değil*: Herkes her işi yapabilir sanılır ancak bazı işleri sadece bazıları yapabilir.
  • Bağlı aslanı herkes keser: Kendini savunacak durumda olmayan kişi güçlü de olsa kolaylıkla zarar görür.
  • Bir duvar yıkılsa duvarcı getirirler, biri hasta olsa herkes hekim kesilir: İnsanların sağlık konularında bilgileri olmadığı halde fikir yürütmeye eğilimli olduklarını eleştirir; her işin ehli olan kişiye bırakılması gerektiğini ifade eder.
  • Dertleri mezata vermişler, herkes kendi derdine katlanmış: Kişiye kendi derdi büyük görünür, ama başkalarının dertlerini gördüğünde kendi derdine sevinir.
  • Düşman olmayınca herkes yiğittir: Düşmanla karşılaşmadan insanın cesur olup olmadığı belli olmaz.
  • El insanın hâlinden ne bilsin, herkes kendi çektiğini bilir: Başkaları bizi, biz de diğer insanları tam olarak anlayamayız, sorunlarını bilemeyiz.
  • Elli kemdir yüz karar, herkes dengini arar: İnsanın çoğu kez doğruyu bulmak için deneme yanılma yoluna gideceğini ifade eder. Herkes kendi hayatında dengeyi ve bu dengeye uygun kişiyi arar.
  • "Evden bir ölü çıkacak" demişler, herkes hizmetçinin yüzüne bakmış: Kötü olaylarda önce zayıf ve güçsüz kişilerden kuşku duyulur.
  • Git söyle sultana, herkes ettiğinden utana: Utanılacak ve ahlak dışı davranışlarda bulunan kişi bunun utancını sadece kendi duyar.
  • Güzeli herkes sever*: Bütün insanlar güzel kimselere ve güzel şeylere karşı doğal olarak bir sevgi duyarlar.
  • İki çuval bir harar, herkes menfaatini arar: Herkesin kendi çıkarını gözettiğini anlatır. İnsanlar, paylaşımlarda veya işlerde genellikle fayda sağlayacak tarafı tercih eder.
  • İki kamçı bir kuyruk, herkes başına buyruk: Denetim ve otoritenin eksik olduğu yerde herkesin kendi bildiğini yapacağını anlatır. Kuralsızlık veya zayıf yönetim, bireysel özgürlükleri ve disiplinsizliği artırır (?).
  • İki kişinin bildiğini herkes bilir: Bir sırrın iki kişi arasında kalmasının çok zor olduğunu ifade eder. Bir bilgi iki kişinin diline düştüğünde kısa sürede yayılarak herkesin duyacağı hale gelir.
  • Kaplumbağa kabuğu ile, herkes erbabı ile: Her canlının veya insanın kendine uygun ortamda ve beraber olduğu kişilerle uyum içinde yaşadığını ifade eder. Kaplumbağanın kabuğuyla özdeşleşmesi gibi, insanlar da uzmanlık alanlarına uygun çevrelerde bulunmalıdır.
  • Kişi kendini herkesten aşağı tutmalıdır: İnsanın mevkisi, ne olursa olsun, alçakgönüllü davranır, yaptıklarıyla övünmezse toplumda daha çok sevilir.
  • Mahallede ölü olur, herkes (kendi) ölüsüne ağlar: Başka insanların ölümü, insanı, kendi yakınının, dostunun ölümü kadar üzmez.
  • Mazlum eşeğe herkes biner: Sessiz, garip kişiden herkes yararlanmak ister.
  • Meyve ağacına herkes hizmet eder: Fayda sağlayan kimsenin herkes tarafından değer göreceğini anlatır. İnsanlar çıkar elde edecekleri kişiye yakınlık gösterir ve onu desteklerler.
  • Ölüm bir kara devedir ki herkesin kapısına çöker*: Herkes istese de istemese de bir gün mutlaka ölecektir.
  • Pazarda herkes ambarındaki unu kadar konuşur: Bir kimse, maddi alanda olsun, manevi alanda olsun, yeteneğinin ölçüsünü bilmeli, sınırı aşan davranışlarda bulunmamalıdır.
  • Pişmiş helvayı herkes yer: Herhangi bir işin veya kazancın, başarıya ulaştığı noktada herkes tarafından kabul edilip isteneceğini ifade eder.
  • Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın?: Hile yapan veya başkalarını aptal yerine koyan; insanların her şeyi görmezden geleceğini ya da fark etmeyeceğini sanan kişilere söylenen bir söz. İnsanlar her şeyi fark eder; kimseyi hafife almamak gerekir.
  • Sen köprü olursan herkes üstünden geçer: Kişinin sürekli fedakârlık yapıp kendi haklarını savunmadığı durumda, başkalarının bundan faydalanacağını ifade eder. Her zaman alttan almanın, insanların sınırlarını zorlamasına neden olacağı anlatılır.
  • Tencere tava herkeste bir hava*: Kimsenin kimseyi dinlemediğini, herkesin bildiğini okuduğunu anlatır.
  • Uğru herkesi uğru bilir: Hırsızın herkesin kendisi gibi kötülük yaptığını sanacağını anlatır. İnsan, başkalarını genellikle kendi huyuna göre değerlendirir.
  • Üç gecelik ayı herkes görür: (Yeniay evresinden itibaren Ay'ın 1. ve 2. gecelerinde çok zor fark edilmesine atıfla) Belli bir süre geçtikten sonra herkesin fark edebileceği veya kolayca çözebileceği bir durumu ifade eder. Durumun ilk anda fark edilmesinin önemini vurgular.
  • Varsa (Var mı) pulun herkes kulun; yoksa (yok mu) pulun dardır yolun*: Zengin olana herkes ilgi gösterir, yoksul olana kimse ilgi göstermez, böyleleri aklını bile kaçırabilir.
  • Veren eli herkes öper*: Eli açık ve yardımsever kimse çevresinden iyilik ve saygınlık görür.
  • Yazın araması, kışın taraması olmazsa herkes besler mandayı*: İyi bir iş yapılmaya çalışılırken karşılaşılan sıkıntılara herkes kolay kolay katlanamaz.