Fare |
Fare ve sıçan ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "fare ve sıçan" kelimeleri geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Fare deliği: (deyiminin anlamı) Gizlenilecek, kaçıp saklanılacak yer: Şehzademiz küheylanına binip kılıca el atmaya görsün, tekmil fesat ehli kaçacak fare deliği arar. (Y. Bahadıroğlu)
- Fare deliği bin altın: Herkesin kaçacak yer aradığı durumlarda saklanılacak bir yer bulmanın ne kadar güç olduğunu anlatır: Fare deliği bin altın olduğu bir zamanda artık insan arkadaşına mı bakar? (A. Mithat)
- Fare (sıçan) düşse başı yarılır: İçinde eşya, yiyecek vb. şeyler olmayan bir yerin ne kadar boş ve yoksul durumda olduğunu anlatır: Kileri tam takır kuru bakır, fare düşse başı yarılır. Lokmadan geçtim, bir kırıntı bile yok. (Ü. Cengiz)
- Fareler cirit atmak (oynamak): Bir yer boş ve kimsesiz olmak: Fareler cirit atıyor kuytu köşelerinde. (Ö. Başargan)
- Sıçan deliği aramak: Saklanacak bir yer aramak: Ne yapacağını şaşıran ustabaşı, kaçacak sıçan deliği arıyordu. (Ş. Sıtkı)
- Sıçan deliği bin akçe: "Kaçıp saklanacak yer yok" anlamında kullanılan bir söz: Harbe gideceğimiz zaman abdestimizi alıp da "Allah Allah" diye narayı basınca Yunanlılar için sıçan deliği bin akçe olurdu. (O. Köse)
- Sıçan deliğine paha biçilmez olmak: "Güç bir durumda sığınacak bir yer bulmakta güçlük çekmek" anlamında kullanılan bir söz.
- Sıçana dönmek: Üstü başı çok ıslanmak: Haline bak, kuyudan çıkmış sıçana dönmüşsün! (F. Baykurt)
- Dilini kedi mi (fare mi) yedi?: "Neden konuşmuyorsun?" anlamında kullanılan bir deyim: Elhap oyunu mu oynuyorsun? Dilini fare mi yedi? Cevap versene karı... (H. R. Gürpınar)
- Kedi olalı bir fare tuttu: Kendisinden beklenen işlerden birini sonunda yapabildi ya da başarabildi: Bu defa başarıyı yakalamış, kedi olalı bir fare tutmuştu nihayet. (O. Baydar)
- Kedinin fareyle oynaması gibi: Bir savaşımda, aralarında önemli ölçüde güç farkı olanlardan gücü fazla olanın daha güçsüzle eğlenmesi durumu: Kedinin fareyle oynaması gibi oynuyor benimle. Günün birinde son pençesini atacaktı... (İ. K. Mimaroğlu)
Fare ve sıçan ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "fare ve sıçan" sözcükleri geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Fare, çıktığı deliği bilir*: (atasözünün anlamı) Bir suça ya da gizli işe kalkışan, kişi, yakalanma durumuna düşünce nereye kaçacağını iyi bilir.
- Fare deliğe sığmamış, birde kuyruğuna kabak bağlamış*:
- Kendine ağır gelen bir işi varken, başka bir iş daha üstlenmiş.
- Kendisinin de sığıntı olduğu bir yere başka birini daha getirmiş.
- Fare kaçmayınca, delik görünmez: Bazen gizli durumların ve tehlikelerin, somut bir tehlike veya eylem ortaya çıkmadıkça fark edilmeyeceğini ifade eder.
- Sıçan geçer yol olur* (Sıçanın geçtiğini aramam, amma yol olur kalır): Bir iş için kötü bir yol açılırsa artık herkes o yolu tutar.
- Sıçan olmadan çuval deler (Sıçan olmazdan duvar dibi keser): Yeterli hazırlık veya yetenek olmadan riskli işlere girişmenin tehlikelerini ifade eder.
- Sıçanın boynuna çıngırak asılsa kısmeti kesilir: Dikkat çekici veya rahatsız edici bir durumun kişinin fırsatlarını engelleyeceğini ifade eder. Sıçanın boynuna çıngırak takılması, onun saklanmasını ve yiyecek bulmasını zorlaştırır, bu da fırsatlarının yok olmasına neden olur.
- Al (aldatma) ile aslan tutulur, güç ile sıçan (gücüğen) tutulmaz (al aslan tutar, güç sıçan tutmaz)*: Gücün yetmediği birçok konuda zeka sayesinde başarı kazanılabilir.
- Ambarda duran sıçan aç kalmaz: Zengin kaynaklara veya fırsatlara yakın olan kişilerin ihtiyaçlarını kolayca karşılayacağını ifade eder.
- Aslan bile gün olur fareye muhtaç olur: Öyle zamanlar olur ki çok güçlü ve kuvvetli kimseler bile zayıf güçsüz kimselerin yardımına ihtiyaç duyarlar.
- Aslan, kocayınca sıçan (fare) deliği gözetir*: Gençliklerinde güçlerini zorbalıktan alanlar yaşlandıkları, zorbalıklarını sürdürecek güçleri kalmadığı zaman başkalarının elinde oyuncak olurlar.
- Avcı kediye kurnaz fare: Güçlü kişi veya tehlikeli bir durum karışında bile zeki veya kurnaz birinin bir avantaj elde edebileceğini ifade eder.
- Bir deliği olan fare çabuk tutulur (Bir delikten işleyen fare elbet yakalanır): Kaçacak fazla seçeneği olmayan kişinin veya varlığın tehlike karşısında kolayca yakalanacağını ifade eder. Tehlikelere karşı yeterli önlem almayan veya plan yapmayan kimselerin zarar görmesi kaçınılmazdır.
- Cehd ile (Sabırla) sıçan tahtayı deler: Yaptığı işte aceleci olmayıp, sabretmeyi bilen çok zor işleri bile başarabilir.
- Dağ doğura doğura bir fare doğurmuş*: Büyük şeyler beklenen bir işten önemsiz bir sonuç alınınca söylenir.
- Dam yanarsa sıçan da (beraber) yanar: Büyük bir felaket olduğu zaman, zararlı nesneler de kayba uğrar.
- Dam yandı içindeki sıçan da (fare de) yandı*: Bu büyük bir kayıp ama varlığının yol açtığı rahatsızlıklar da sona erdi.
- Değirmende doğan sıçan gök gürültüsünden korkmaz: Bir kişinin veya bir şeyin, alışık olduğu zorluklar veya tehlikeler karşısında cesur ve korkusuz olacağını anlatır.
- Duvarda fare var, farenin kulağı var; öyleyse duvarın kulağı var: Gizli konuşmaların bile bir şekilde duyulabileceğini ve sırların kolayca açığa çıkabileceğini ifade eder. İnsanların konuşmalarına dikkat etmesi gerektiğini, çünkü her an beklenmedik biri tarafından dinlenebileceğini vurgular.
- Eceli gelen fare kedi taş*ğı kaşır*: Sonucunun kendisine ne denli pahalıya mal olacağını bilmeyen kişi, belaya çatacağı davranışlara kalkışır.
- Hırsız onsa fare onardı: Hırsızlığın kazanç sağlamaktan çok zarar getirdiğini ifade eder. Hırsızlıkla varlıklı ve rahat bir yaşam sürdürülemez, aksi takdirde herkes bu yolla geçimini sağlamaya çalışırdı (onmak: İyi bir duruma gelmek, salah bulmak, felah bulmak, gönül ferahlığına ermek, mutlu mesut olmak).
- Hile ile onsaydı, sıçan onardı: Hile yaparak zengin olunamayacağını, iyi bir konuma gelinemeyeceğini ifade eder. Eğer hileyle zenginlik elde edilebilseydi, en kurnaz hayvanlardan biri olan sıçan da zengin olurdu.
- Kart kedi körpe fare arar: Güçlü veya yetenekli birinin zayıf veya savunmasız birini hedef alması durumunu ifade eder. Birinin kendisinden daha zayıf olanları veya fırsatları avlamaya çalışmasını anlatır.
- Kedi beslemeyen fareleri besler: Normalde kontrol altında tutulan veya denetlenen unsurların, kontrol edilmemesi sonucunda istenmeyen sorunlar ve sonuçlar ortaya çıkabilir.
- Kedi öldü, fareler baş kaldırdı: Otorite veya denetimi sağlayan gücün zayıflaması veya ortadan kalkması durumunda, daha önce baskı altında olan veya kontrol edilenlerin isyan etme veya karşı koyma eğilimine girebileceğini ifade eder.
- Kedi yavrusunu yerken fareye (sıçana) benzetir*: Kendi çıkarları için yakınlarını ezmeye kalkan kişiler, tutumlarına haklılık kazandırmak için bahane bulmakta güçlük çekmezler.
- Kedinin gözü fare (sıçan) deliğindedir: Bir şeyi çok isteyen bir kişinin, ona ulaşmak için sabırsızlıkla fırsat kolladığını ifade eder.
- Kedinin olmadığı yerde fareler cirit atar: Bir evde, bir iş yerinde veya bir toplumda, iyi bir idareci yoksa, orası başıboş ve serseri yuvası olur.
- Kedinin usluluğu fare (sıçan) görünceye kadar*: Uslu gibi duranlar, kendilerini tahrik eden durumlarda gerçek yüzlerini ortaya koyarlar.
- Kedisi farelerle hoş geçinen bakkalın dükkanından hayır gelmez: Kötü işleri, kötü alışkanlıkları veya olumsuz durumları tolere eden veya hoş gören kişilerin işlerinin başarılı olmasının zor olduğunu ifade eder.
- Kediyi gören sıçan gözlerini yumar: İnsanların korktukları veya çekindikleri kişi veya durumlarla karşılaştıklarında sessizce ve dikkat çekmeden uzaklaşma eğiliminde olduklarını ifade eder.
- Vaktine göre bir sıçan deliği bin altın olur: Tehlike anında işimize yarayan nesnelerin değerine paha biçilmez
Soru/Yorum Formu
»