Sadaka nedir ne demektir? Sadaka ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Birisi başka birinin eline sadaka veriyor
Sadaka vermek
  1. Karşılık beklemeden, yardım amacıyla ve Allah rızası için ihtiyaç sahiplerine, fakirlere verilen para, mal vb.: Sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlarla Allah'a güzel bir borç verenlere, harcadıkları şey kat kat fazlasıyla geri ödenir. Üstelik onlar için bitmez tükenmez, pek değerli bir mükâfat da vardır. (Hadid 18. Ayet)
  2. Dilenciye verilen para: Sonra bir miskinin yanından geçerken ona bir ekmek sadaka verdi. Bu sadakanın hürmetine Allah Teâlâ onun günahlarını affetti... (İbn Mes'ud)


Sadaka ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "sadaka" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Başının gözünün sadakası: Başa gelecek bir belayı savmak veya önlemek için yapılan bağış veya iyilik: Fazla bulduğu ne varsa, başının gözünün sadakası olsun, alınan dualar da babamın ruhuna değsin diye gizlice dağıtıyordu. (C. Aktaş)
  • Verilmiş sadakası olmak (Verilmiş sadakan varmış): Kötü bir durumun ucuz atlatılmasının sebebi, bu durum başa gelmeden önce yapılan bir iyilik karşısında alınan iyi dualar olmasıdır: Doktor dedi ki oğlum verilmiş sadakan varmış, o kazadan böyle darbe almakla kurtulduğuna şükür et (Z. Doğan). "Verilmiş sadakan varmış abi, Azrail'i boş gönderdin..." (S. Çiçek)


Sadaka ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "sadaka" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Sadaka kaza savar: Yoksul ve muhtaç kimselere yardım etmek Allahü Teala'nın rızasını ve korumasını celbederek başa gelecek çoğu tehlikeyi önlemiş olur.
  • Sadaka selamettir: Yardım etmenin insanın hem ruhuna hem de hayatına huzur ve esenlik getirdiğini ifade eder.
  • Sadaka verenin ömrü uzun olur: Cömertliğin ve yardımlaşmanın insanın hayatını bereketlendireceğini ifade eder. İyilik yapmak, sadece başkalarına değil, kişinin kendi yaşamına da huzur ve sağlık getirir.
  • Sadakayı sağ elin verirken sol elin duymasın: Yapılan yardımların gizli ve gösterişten uzak bir şekilde yapılması gerektiğini ifade eder. İyilik yaparken, sadece Allah rızası gözetilmeli, başkalarının takdirine ihtiyaç duyulmamalıdır.
  • Az sadaka çok bela defeder: Bir fakire, bir yoksula ufak da olsa bir yardımda bulunup sevap işleyen kişi, bu sevap karşılığında çoğu tehlikeyi kazasız atlatır.
  • Burun, kulak başa sadaka olsun: Kişinin önemsiz veya küçük gördüğü şeylerin, daha değerli olanlar için feda edilebileceğini ifade eder. İnsan, bazı şeylerden feragat ederek daha büyük kazançlar elde edebilir veya daha değerli şeyleri koruyabilir.
  • Gönülsüz verilen sadakadan hayır gelmez: Yardım, eğer isteyerek yapılarsa bir anlam ve güzellik kazanır.
  • Hasisten sadaka istemişler, fetva söylemiş: Cimri kişiden maddi yardım beklemenin boş olduğunu anlatır. Yardım yerine, sadece sözlü nasihat veya bahaneler duyulacağına işaret eder.
  • Kapıdan alacaklı bakarken, pencereden sadaka verilmez: Bir insanın borcu varsa önce o borcunu ödeyerek alacaklısını rahatlatmalı ondan sonra diğer insanlara yardım etmeyi düşünmeli.
  • Malın bekçisi sadakadır: Mal varlığının korunmasının en iyi yolunun yardımseverlik ve paylaşmak olduğunu ifade eder. Sadaka vermek, malın bereketini arttırır ve onu çeşitli felaketlerden korur.
  • Ne verirsen elinle, o gider seninle: Yaşamında yoksul kimselere yardım edip sevap işleyen, öbür dünyada bunun faydasını görür.
  • Tavuğun sadakası bir yumurta: Herkesin sahip olduğu şeylerden bir pay veya katkı sağladığında, bu katkının değerli olduğunu ifade eder. Kişinin elindekilerden, küçük de olsa, bir şeyler vermesi önemli ve değerlidir.
  • Yiğidin yiğide ekmeği ödünç, kötüye sadaka: Sofrası açık olana konuk olan iyilik bilir kişi, bunun altında kalmaz. Bu anlayışta olmayan konuğa karşılıksız bir iyilik edilmiş olur.


Sadaka ile ilgili birleşik kelimeler


  • Sadaka arzuhali: Sadaka isteme amacıyla yoksullarca padişaha verilen dilekçe: Sultan Mecit akşamları Tophane Kasrına geldikçe takdim olunan arzuhaller üzerine sadaka dağıtmayı adet edinmişti. (M. Z. Pakalın)
  • Sadaka buyurmak: (Padişah) Bir kimseye bir lütuf olarak görev ve mevki vermek: Ve bu mecliste kendüleriyle birlikte İslâma gelen refikine dahi atiyye-i aliyye ile çavuşluk sadaka buyruldu. (S. Galip)
  • Bir kişinin içine madeni para bıraktığı sadaka taşı
    Sadaka taşı
    Sadaka taşı: Eskiden, ihtiyacı olup da sadaka isteyemeyen onurlu kimselerin gece kimse görmeden almaları, hayır sâhiplerinin de gurura ve kibire kapılmadan ve başa kakmadan gizlice yardım yapabilmeleri için üstündeki oyuğa madeni para bırakılan yaklaşık bir metre yüksekliğinde taş sütun: Eğer sadakaları açıktan verirseniz bu da iyidir. Ama onları gizler ve fakirlere gizlice verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Bu sayede Allah sizin bir kısım günahlarınızı bağışlar. Zira Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır. (Bakara Suresi 271. Ayet)
( 0 soru/yorum )