Bir işin yapılması ya da bir borcun ödenmesi için gösterilen belirlenmiş süre, ne kadar süre sonra yapılacağı, tanınan zaman, mühlet: "Vade tamam olduğunda üç yüz elli kuruş borcumu eda edeceğim" dedi (A. Akgündüz). İşin sonunda altı ay vadeli bir borç senedi imzaladı. Ticarette vade, çek veya borç senedi bedelinin kararlaştırılan süre geçtikten sonra ödenmesi lazım gelen gün olarak da bilinir: Gerek borç olarak alınan ve gerekse veresiye mal almaktan doğan borçların, vadesinde ödenmesi gerekir. (H. Döndüren)90 gün (3 ay) vadeli senet - Ölüm vakti, ecel: Ecel geldi vade erdi / Bu ömrüm kadehi doldu / Kimdir ki içmeden kaldı / Allah sana sundum elim (Yunus Emre)
Vade ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "vade" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Vade sonu (bitimi): Tanınan sürenin sonu.
- Vadesi gelmek (dolmak):
- Süresi dolmak, (ödeme) zamanı gelmek: Vadesi dolan senetler banka tarafından tahsil edilecektir.
- (mecazi) Ömrü sona vermek, eceli gelmek: Bir gün vade gelip de haydi gel denilince, artık durmak mümkün değildir. (E. Baş)
- Vadesi yetmek: Ölmek: Nihayet vadesi yetti. / Ecelin sunduğu şerbeti içti (T. Uyar)
Vade ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "vade" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Vade yetmeyince taşın altında bastırsan ölmez: Bir kişinin ömrü henüz sona ermediyse, ne kadar zorlansa da ölümün gerçekleşmeyeceğini anlatır. Kişinin kaderi ve eceli belirli olduğu için, ne kadar tehlike veya baskı olursa olsun, vadesi gelmeden ölmez.
- Vadesi yetmişe çare yoktur: Ömrünü tamamlamış, ölüm vakti gelmiş kimsenin ölmesine hiçbir şey engel olamaz (Allah'tan başka).
Soru/Yorum Gönder