Buyurmak ne demektir? Anlamı
- Bir şeyin yapılamasını ya da yapılmamasını kesin olarak bildirmek, emretmek eş anlamı: Öğlenlere kadar döşekten çıkmıyor, kaynanasına iş buyuruyor.
 
- (Saygılı konuşmada) Söylemek, demek: Bitirdikten sonra: "Evet ne buyuruyorsunuz?" diye sordu. (kelime ile ilgili cümle)
 
- (Saygılı deyiş olarak) Gelmek, gitmek, geçmek, girmek: Bu akşam bize buyurmaz mısınız?
 
- (Saygılı deyiş olarak) Vermek: Buyurun, çayınız!
 
- "Etmek, eylemek" anlamında (ve saygılı deyişle) yardımcı eylem: Müsaade buyurmak.
 
- Buyur?: (halk dilinde)
- Efendim! Anlamadım, sözünüzü tekrarlar mısınız?: Baba Rüstem anlaşılmaz bir şeyler mırıldandı. "Buyur?" dedi yaşlı dostum, elini kulağının ardına atıp Baba Rüstem'den yana bakarak, "Anlayamadım." (C. Kavukçu)
 
- Söyleyiniz, emrediniz: "Şemseddin!" "Buyur kardaşım!" "Sen de hakkını helal et!" "Helal olsun kardaşım!" (İlgili cümle kaynağı: G. Maraş)
 
 
- Buyur etmek: Konuğu, ziyaretçiyi vb. "buyurun" diyerek içeriye almak: Onu güler yüzle karşıladı ve içeriye buyur etti. Ona saygı gösterdi. Baş köşeyi verdi (Y. H. Hacib). Teyze, Tahir'i içeri buyur etti. "Buyur, gir! Hoş gelmişsin oğul!.." (K. Bilbaşar)
 
- Buyurun cenaze namazına!: (deyim) Hiç beklenmedik kötü bir durum karşısındaki çaresizliği şaka yollu anlatır: Daha birkaç saat yol almamıştık ki otobüsümüz bozuldu. Buyurun cenaze namazına. (N. Sanlı)
 
 
 
 
  
 
  
 
 
  
 
Soru/Yorum Gönder