Uymak, uygun gelmek, yeterli olmak, yetecek kadar olmak. Bir süre inşaat işçiliği yaparak ailesini şehre getirmesine elverecek olanakları asgari düzeyde de olsa yaratmış, ondan sonra ailesini kente getirmişti. (İlgili cümle kaynağı: H. Çağlayan)
- Elverir: Yeter, yetişir, çok oldu: Elverir, elverir bunca üzüntüler, bunca ayrılıklar!.. (İ. Bozyel)
- Elverir ki: Yeter ki: Malik mahruma vermez olur mu?.. Bunun için yaratıldık. İsteyelim. Elverir ki, istemeyi bilelim... (N. F. Kısakürek)
Soru/Yorum Gönder